Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için Silivri Cezaevi önünde başlatılan umut nöbetini
gazeteci Merdan Yanardağ devraldı. Türkiye'de AKP ve Recep Tayyip Erdoğan iktidarının bir zorbalık rejimi kurmaya çalıştığını söyleyen Merdan Yanardağ, Türkiye'nin bir faşizan diktatörlüğüne doğru sürüklendiğini söyledi.
Yanardağ, tutuklu gazetecilere destek amacıyla Silivri Cezaevi önündeki umut nöbetine devam etti. Bu sırada cezaevi önüne gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lüleburgaz teşkilatından bir grup, Yanardağ'a desek verdi. Grup, "Özgür basın susturulamaz" şeklinde slogan attı.
Silivri'nin AKP iktidarının Türkiye'deki özgürlükleri, demokrasiyi ortadan kaldırıp bir diktatörlük rejimini kurmaya çalıştığı yerin simgesi olduğunu ifade eden Yanardağ, "Bu bir basın özgürlüğü kavgası değil sadece, bu genel olarak bir özgürleşme ve demokratikleşme mücadelesi ve kavgası." dedi.
'MUHALİFLERE KİN VE DÜŞMANLIKLA SALDIRILIYOR'
Yanardağ konuşması devamında şunları söyledi: "AKP kendisine AKP iktidarına muhalefet eden, demokratik hak ve özgürlükleri savunan bütün güçlere karşı büyük bir düşmanlık ve kinle saldırıyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın her gün televizyon ekranlarından yüzünü topluma dönerek insanları tehdit ettiği, sürekli insanlara parmak salladığı bir ülke haline geldi Türkiye. Buna izin vermeyeceğiz. AKP ve Recep Tayyip Erdoğan iktidarı Türkiye'de bir zorbalık rejimi kurmaya çalışıyor buna bu ülkenin insanları, bu ülkenin demokratik gelenekleri, bu ülkenin özgürlükçü güçleri AKP'nin böyle bir diktatörlük tesis etmesine izin vermeyecek. Ben de bu mücadelenin bir parçasıyım. Yaşamım boyunca da böyle bir özgürlük mücadelesinde, adalet mücadelesinde yer almaya çalıştım. 30 yıllık gazeteciyim, Can Dündar ve Erdem Gül ile dayanışma için buradayım.
'BU DAYANIŞMA DAHA ÖNCE OLMALIYDI'
"Fakat bir şeyi de hatırlatmak isterim. Bu dayanışma her yerde ve her dönemde yapılması gerekirdi. Bir önceki dönemde bu dayanışmanın yeterince gösterilemeyişinin sonucudur bugünkü yargılamalar. Gazetelere el koyuyorlar, televizyonlara el koyuyorlar, toplumdaki farklı sesleri ve eğilimleri bastırmaya çalışıyorlar. Eğer biz eğer bu ülke bu ülkenin özgürlükçü güçleri, demokratik güçleri eğer daha önce bu tip uygulamalara AKP iktidarının bu tip saldırılarına karşı koyabilmiş olsaydı bu gün biz bu tabloyla karşılaşmayacaktık. Umarım Türkiye böyle günleri geride bırakacaktır. Ben buna inanıyorum. Bunun için bir dayanışma gerekir bir örgütlenme gerekir ve mücadele gerekir. Bende bu mücadelenin bir gereği olarak buradayım."
'DİKTATÖRLÜĞE DOĞRU SÜRÜKLENİYOR'
Son yaşananlarla Türkiye'nin diktatörlük gidişatında olduğunu savunan Yanardağ şunları dile getirdi: "Tek seslilikten öte Türkiye bir faşizan diktatörlüğe doğru sürükleniyor. Bir grubun yani bir çıkar çetesinin bir rant çetesinin siyaseti ve iktidarı servete ulaşma aracı olarak gören kendi dar ideolojik programını bütün topluma dayatan ve çok sesliliği ve çeşitliliği ortadan kaldıracak tek tipleştirecek ülkeyi, farklılıkları bastıracak bir rejim kurmaya çalışıyorlar. Siyaset literatüründe, terminolojisinde bu rejimin adı faşizmdir. AKP bir faşist diktatörlük kurma yolunda hızla ilerliyor. Recep Tayyip Erdoğan, bütün frenleri patlamış bir araç gibi yokuş aşağı bu ülkeyi sürüklüyor ve buna izin vermemek gerekiyor."
CHP'Lİ GRUPTAN YANARDAĞ DESTEK
Cezaevi önüne gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lüleburgaz teşkilatından bir grup umut nöbeti tutan Yanardağ'a ve tutuklu gazetecilere desek verdi. Grup adına yapılan açıklamada, " Bu bayrak yere düşmeyecek, her geçen gün yeni insanlar katılacak ve bu özgürlük mücadelesine destek verecekler. Bizi rehin almak isteyenler, bizi teslim almak isteyenler, bizi susturmak isteyenler bilsinler ki ne Cumhuriyet Halk Partisi susar ne aydınlar susar, ne bu ülke hainlere teslim edilir." denildi.
Grup, "Özgür basın susturulamaz" şeklinde slogan atatarak cezaevi önünden ayrıldı.
