• BIST 9716.77
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 15 °C

Feyzioğlu HSYK teklifini açıkladı

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, HSYK'nın yapısının değiştirilmesine ilişkin Anayasa değişikliği teklifini açıkladı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, HSYK'nın yapısının değiştirilmesine ilişkin Anayasa Değişikliği teklifini açıkladı. HSYK'nın; Yüksek Hâkimler Kurulu ve Yüksek Savcılar Kurulu olarak mutlaka ikiye ayrılması gerektiğini belirten Feyzioğlu, "Seçimlerde yargı organı mensuplarının tarafsızlıklarına gölge düşürebilecek liste türü uygulamaların engellenmesi üzerinde dikkatle durulmalıdır. Yüksek Yargı Kurullarına seçilenlerin görev sürelerini doldurduktan sonra Türkiye'nin diledikleri bir ilinde görev yapmaları anayasal güvenceye bağlanmalıdır" dedi.
 
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Meclis'te görüşmeleri devam eden HSYK'nın yapısını değiştirmeyi öngören düzenlemeye ilişkin TBB Yönetim Kurulu üyeleri ile basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin gündeminin adalet olduğunu belirten Feyzioğlu, adalet için etkin, bağımsız, tarafsız ve adil yargılama yapacak bir sistemi kurmak zorunda olunduğunu ifade etti. Çözüm için ele verilmesi gerektiğini kaydeden Feyzioğlu, yolsuzluklarla mücadelenin kuşkusuz son derece önemli olduğunu, yolsuzluk soruşturmalarının engellendiği algısının hukuk sistemine büyük zarar verdiğini kaydetti. Bir soruşturma veya dava söz konusu olduğunda ilgili hâkim, savcı ve emniyet görevlisi için "hangi taraftan" sorusunun sorulmaya başlandığını ifade eden Feyzioğlu, "Bu,doğrudan doğruya devletin ve ülkenin temellerinin sarsıldığı andır. Ülke temelsiz kalırsa, her biri birbirinden gösterişli binaların içindeki makam sandalyelerinin hiçbir değeri kalmaz. Ülkenin bu en önemli meselesi konusunda yine bir uzlaşı ve diyalog ortamı oluşmadı. Bu yaşadıklarımızın, toplumu, rahata, huzura ve bütün bunları sağlayacak hukuki güvenlik hakkına yaklaştırmadığı ortadadır" dedi.
 
-YARGININ MİLLETİN YARGISI OLDUĞU ARTIK GÖRÜLMELİDİR-
 
HSYK'yı düzenlemeye yönelik kanun teklifinin yargı bağımsızlığına aykırı olduğunu belirten Feyzioğlu, şu değerlendirmede bulundu:
 
"Değişiklik teklifi yanlıştır; birçok bakımdan Anayasaya aykırıdır; ülkenin ve yurttaşlarımızın üstün menfaatine olacak yapıcı bir tartışma ortamının sağlanması açısından geri çekilmesi gereklidir. Ortalık, tabiri caizse toz dumandır; milletimizin talebi daha fazla çelişki değil, yurttaşlarımıza adalet ve hukuki güvenlik sağlayacak bir çözüme ulaşılmasıdır. Hayati soru, yargının kime bağlanacağı olamaz; yurttaşlarımız için sormamız gereken soru yargının bağımsızlık ve tarafsızlığının nasıl sağlanacağıdır. Mevcut HSYK'nın üye yapısı bağımsızlık ve tarafsızlığı sağlamaya çok uzaktır. Öyleyse bütün siyasi partiler, TBB ve ilgili sivil toplum örgütlerinin kısa sürede bir araya gelerek HSYK'nın yapısını ve işleyiş düzenini yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayacak şekilde değiştirecek bir Anayasa Değişikliği konusunda uzlaşmaları tek çaredir. Tabiri caizse onun değil benim olsun yaklaşımından vazgeçilerek yargının milletin yargısı olduğu artık görülmelidir."
 
-ELDEKİ DOĞRULARIN TAMAMI SİLİNİR-
 
Siyasetin dilinin bu kadar sövmeye alışık olmasının milleti siyasi partilerden soğuttuğunu belirten Feyzioğlu, "Siyasetin dilini hoşgörü, uzlaşı, diyalog üzerine kurmak için fırsattır. Ben önemli değilim. Ahiret inançları varsa birilerinin iddia ettikleri gibi ileride belki hesaplaşırlar. Benim işim değil. Milet hesap soruyor ve siyasi anlamda sistem zarar görüyor. Önereceklerimizin Öcalan'ın affına ilişkin en ufak bir ilgisi yoktur. Tıpkı daha önce önerdiklerimiz gibi dolayısıyla lütfen sabit bu pencereden değerlendirilmemesini özellikle rica ediyorum" dedi.
 
Ne bugünkü siyasi iktidarın önerisinin, ne mevcut olanın ne de 12 Eylül 2010 öncesi sistemin doğru olmadığını ifade eden Feyzioğlu, "3 yanlıştan da 1 doğru gitmez olsa olsa eldeki doğruların tamamı silinir" diye konuştu. 12 Eylül referandumu sonrasında bir gazetede, HSYK seçimleri öncesinde hangi hakim ve savcıların çekileceğine ilişkin bir liste yayınlandığını, bu liste adı olanların yüzde 99 oranında seçildiğini belirten Feyzioğlu, "Milyonda bir olasılık gerçekleşmiş oldu. Bu seçimlerin şaibesiz ve seçmen iradesini baskı altına almayacak şekilde yapılması şarttır" diye konuştu.
 
-HSYK, YÜKSEK HÂKİMLER KURULU VE YÜKSEK SAVCILAR KURULU OLARAK İKİYE AYRILMALI-
 
"Berlin'de hâkimler var" sözüne atıfta bulunan Feyzioğlu, Türkiye'nin her köşesinde namuslu, fedakâr, bilgili, vicdanlı binlerce hâkim, binlerce savcı, on binlerce adalet savaşçısı avukat olduğunu ifade etti. Çağdaş, güvenilir, evrensel standartları yakalamış bir sistem kurularak, yargının, yargıya bırakılması gerektiğini belirten Feyzioğlu, TBB'nin Anayasa Değişikliği teklifini şu ifadelerle açıkladı:
 
"HSYK; Yüksek Hâkimler Kurulu ve Yüksek Savcılar Kurulu olarak mutlaka ikiye ayrılmalıdır. Kurullarda görev yapacak yüksek yargı kaynaklı üyelerin, bu yargı organlarının kendi yargı üyeleri arasından seçilmeleri esas olmalıdır. Yüksek yargıya ek olarak seçimler bugünkü sistemin aksine seçmenin hür iradesini gerçekleştirecek şekilde düzenlenmelidir. İlk derece ve istinaf derecesinde görev yapan ve belli bir kıdeme sahip olan hâkimlerin Yüksek Hâkimler Kuruluna, ilk derece, istinaf derecesinde ve temyiz mahkemelerinde görev yapan savcıların da Yüksek Savcılar Kuruluna üye seçilmeleri kabul edilmelidir. Seçimlerde yargı organı mensuplarının tarafsızlıklarına gölge düşürebilecek liste türü uygulamaların engellenmesi üzerinde dikkatle durulmalıdır. Yüksek Yargı Kurullarına seçilenlerin görev sürelerini doldurduktan sonra Türkiye'nin diledikleri bir ilinde görev yapmaları anayasal güvenceye bağlanmalıdır. Genel Kurulunun yapısı itibariyle yürütme organına bağlı çalışan Türkiye Adalet Akademisi, yüksek kurullara üye seçmemelidir. Ayrıca da akademinin hâkim ve savcı adaylarının tarafsız ve bağımsız eğitimini sağlayacak yapıya kavuşturulması ve çoğulculuk ilkesi gözetilerek değiştirilmesi zorunludur."
 
-CUMHURBAŞKANI TARAFINDAN ÜYE ATANMASI TERK EDİLMELİ-
 
RTÜK modelinin iflas eden bir model olduğunu belirten Feyzioğlu, yargı erkinin demokratik sistem içinde hesap verebilirliğinin sağlanması ve demokratik meşruiyetinin pekiştirilmesi için hâkim ve savcı kadrosunda olmayan belli sayıdaki üyenin TBMM tarafından "nitelikli çoğunlukla" seçilmesinin sağlanması gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı tarafından üye atanmasının terk edilmesi ya da her iki kurula birer üye atanması ile sınırlandırılması gerektiğini ifade eden Feyzioğlu, "Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulunun Yüksek Hâkimler Kuruluna ve Yüksek Savcılar Kuruluna belli sayıda üye seçmesi mutlaka sağlanmalıdır.
 
Adalet Bakanının ve Bakanlık Müsteşarının doğal üyelik pozisyonuna son verilmelidir. Görev süresi biten kurul üyelerinin bir daha atanması mümkün olmamalıdır. Kurulun içyapısı ve çalışma düzeni anayasal güvence altına alınmalıdır. Yargı Yüksek Kurullarının kararlarına karşı Hukuk Devletinin gereği olarak İdari Yargı Yolu açık olmalıdır" dedi.
 
Feyzioğlu'nun açıklamasına göre TBB'nin HSYK'nın yeniden yapılanmasına ilişkin teklifi şöyle:
 
"17 üyeden oluşacak Yüksek Hakimler Kurulu'nun Başkanı Yargıtay Başkanı olacak.
 
Yüksek Hakimler Kurulu'nda Yargıtay'dan 3, Danıştay'dan 2, Cumhurbaşkanı'nın seçtiği 1, TBMM'nin seçiği 3, ilk derece mahkemelerinden 4, TBB'nin seçtiği 2 Yargıtay Başsavcılığı'ndan seçilen 1 üyeden oluşacak.
 
11 üyeden oluşan Yüksek Savcılar Kurulu'nun başkanı ise Yargıtay Başsavcısı olacak. Yüksek Savcılar Kurulu ise Yargıtay Genel Kurulu'nun ve Yargıtay Başsavcılığı'nda görev yapan savcılar arasından 2, hakimler arasından da 1 üye, Danıştay Başsavcılığında görev yapan savcılardan 1, ilk derece mahkemelerinde görev yapan savcılardan 3, TBMM'nin seçtiği 1, TBB'nin seçtiği 1 üyeden oluşacak.
 
-YARGIYA GÜVENİ SARSMANIN KİMSEYE BİR GETİRİSİ YOK-
 
Basın toplantısının ardından soruları yanıtlayan Feyzioğlu, HSYK'nın yapısını düzenleyen yasanın Meclis'te görüşmeleri devam ederken 1. Daire'nin hakim ve savcıların görev yerlerini değiştirmesini, "Bir çamurun içinde o çamurun içinden çıkmak için uğraşıp duruyoruz. Toz duman her yer. Bu toz dumandan A-B seçenekleriyle çıkmak mümkün değil. Hanibal 'ya bir yol buluruz, ya bir yol yaparız' der ya, TBB'de bir yol yapmayı öneriyor. Yolun temel taşlarını de önünüze diziyor. Ülkede daha fazla yargıya güveni sarsmanın kimseye bir getirisi yok. Tabii ki büyük operasyonları sıkıntılı buluyoruz. Ama bunu söylerken, dünü sahiplenmek, dünün acılarını yaşatanları alkışlamak, kahramanlaştırmak, sözlerinden şüphe duymuyoruz, onlar önemli devlet adamlarıdır demek işte burada da yokuz" ifadeleri ile değerlendirdi.
 
Yeniden yargılamaya yönelik çalışmaların Adalet Bakanlığı ile devam ettiğini belirten Feyzioğlu, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile Kuvvet Komutanları'nın yeniden yargılanmasına yönelik yasa teklifinin sorulması üzerine şöyle konuştu:
 
"Yeniden yargılanmada siyasetin tartışmasını sağlamaya başladık. Bu işlerin doğru istikamette yürümeye başlayabileceği konusunda önemli bir işarettir. Yeniden yargılama formülü üzerindeki çalışma sürüyor. Anayasanın 148. maddesinde sayılı bir kişinin özel görevli bir mahkemenin savcısı tarafından tutuklamaya sevk edilmesi bir mesajdır. Sırada, 148. Maddede yazan herkes vardır. Cumhurbaşkanından, başbakandan bakanlara ve yüksek yargı başkanlarına kadar gider. Anayasa 148'de Yargıtay Başsavcısı'nın dava açacağı ve Yüce Divan'ın yargılama yapacağıdır. Buradan sapan birilerinin işine öyle geldiği için bunu görmezden gelip ÖGM'de yargılama yapanlar sisteme büyük zarar verdiler. Çözümü kuşkusuz İlker Başuğ ve kuvvet komutanlarının yüce divanda yargılanmasıdır. Yüce Divan görevleri sırasında kendilerine verilen yetkileri kötüye kullanarak rüşvet alan, teşebbüs eden, darbeye teşebbüs eden kim olursa yargılamakla görevlidir. Şu halde Başbuğ ve kuvvet komutanlarının yüce divanda yargılanması gerektiği her türlü anlamlı tartışmadan uzaktır.
 
İzin şartı devam etmekte olan bütün davalar için de uygulanır denmesi gerekiyor. Bu dendiği takdirde izin verilmediğinde Yargıtay'ın bozma kararı vermesi gerekir. Ama bu haliyle yeterli olmayabilir. Yargıtay'ın takdiridir ama yeterli olmayabilir. Yine bir geçici maddeye ihtiyaç var."
 
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim