• BIST 9923.41
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 28 °C
  • İzmir 25 °C

Eskişehir'de AK Parti mitingi öncesi gerginlik

Eskişehir'de AK Parti mitingi öncesi gerginlik
Başbakan Erdoğan'ın bugün Eskişehir mitingi öncesinde bir grup Hükümeti protesto etti. Erdoğan daha sonra Eskişehir'in Odunpazarı bölgesinde halka hitap etti.

Gezi olayları sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın isminin yazılı olduğu pankartları taşıyan gruba polis 'dağılın' uyarısında bulundu.

Grupla polis arasında yer yer gerginlik yaşandı.

Erdoğan daha sonra miting konuşmasına başladı. İşte satırbaşları:
Burada montaj var mı! Nazar etmeyin ne olur çalışın sizin de olur! 

Beyler hanımlar sizi katlıyor. Maşallah Allah nazardan korusun sizleri. 

Bu CHP'nin MHP'nin genel başkanları acaba buraya kaç kere geldiler. Belediyesi CHP olan genel başkan kaç kez geldi. Kaç kez açılış yaptı. Yapacakları açılış olursa gelirler. Şu anda kaç dönemdir burada büyükşehir belediye başkanı var. Şimdi ben Eskişehir'e sesleniyorum. Siz oyunuzu hizmete mi vereceksiniz? O hizmet değil ha karıştırmayın. O örgüt örgüt. O hizmet değil o örgüt örgüt... Sakın hizmet deyince Pensilvanya ile karıştırmayın. Bu hak için halk için verilen hizmeti söylüyorum. Bunlarla aman karıştırmayın. Biraz sonra geleceğim. 

Demokrasinin şehri Eskişehir'e bunlar yakışmıyor. Dört yılda beş yılda bir Ankara'dan çıkıyorlar zorla gönülsüzce gelip miting yapıyorlar sonra AK Parti mitinglerine montaj diyorlar. Montaj sizin işiniz ey CHP ey MHP... Ey malum medya... Montajı en iyi siz bilirsiniz... Ey paralel yapı... 

Eskişehir'in merhum Menderes'in hayatında önemli bir yeri var. İlk demokrasi mitingini 1948'de Eskişehir'de Çifteler'de yaptı. Maalesef 12 yıl sonra son mitingini de 26 Mayıs 1960'da burada Eskişehir'de yaptı. Valilikten halka seslenecekti ses sistemini bozdular. Kabloları kestiler. O gece Eskişehir'de kaldı. Sabah Kütahya'ya giderken de derdest edildi. Oradan da maalesef idama yürüdü. Kendisiyle birlikte Fatin Rüştü Zorlu ve Eskişehir'in evladı Hasan Polatkan da idam edildi. 30 Mart aynı zamanda Menderes Polatkan ve ZOrlu'nun da hesabını sorma günüdür onun için önemsiyorum. Merhum Menderes ne demişti burada? Muhalefetin çirkin tavrını eleştirmişti. Medyanın kışkırtıcı tavrını gençlerin sokğa dökülmesini eleştirmişti. Bu hadiseler seçim ile değil zorlama ile iktidara gelmenin imkan dahilinde olup olmadığını yoklayanların teşebbüsüdür diyordu Menderes. Bugün de aynısı oluyor. 

Çakma Kemal'i görün diye bir şey getirdim. Başbakanı dinleyen hangi derin devlet diyor... Bugün ne diyor peki? Seninle beraber yürüdüğün paralel yapı işte bu Bay Kılıçdaroğlu... Şimdi sevip okşuyorsun onları... Bitmedi bitmedi... Bakınız... Bu genel müdür yine Başbakanın dinlenmesi çok vahim bir olaydır diyor. Peki bizi kriptolu hatlardan dinleyen bu adamların dinlemelerini hangi yüzle çıkıp da mecliste anayasa suçu işleyerek dinletiyorsun. Meydanlarda nasıl dinletirsin ya... Bunlar montajı da doğru olanı da yalan olanı da hepsi var. Bak Kılıçdaroğlu sen benim merhum Anneciğimi ağzına dolayacak bir kalitede değilsin... Benim anacağımı ağzına dolayacak bir evsafta değlisin. Senin karakterinin cibilliyetinin ne denli bozuk olduğunu bu ifadeler zaten ortaya koyuyor. Sen benim evlatlarıma helal lokma yedirmediğim halde evlatlarıma da haramdan bahsedecek kalitede evsafta da değilsin. Bu evlatlarım benim biraz sonra rakamlarla konuşacağım senin yolsuzlukların herşeyin ispatıdır. Sen yanında taşıdığın Rahşan affıyla çıktın. Eğer Rahşan Affı olmasaydı sen de içerde olacaktın. Sen montajların dublajların kasetlerin getirdiği genel müdürsün... 

CD'leri çıktığında yarım saat içinde ben engelledim. O kasetleri yayınlanan zat bana teşekkür etmesi gerekirken utanmadan hala belgeleri açıklasın diyor. Ben elimden gelen desteği verdim. Çünkü inancımın gereği bu. 

Bir bildiri açıkladık. CHP yalan dedi. Bu bildiri Eskişehir'in büyükşehir belediye başkanı olan CHP'li zat kendi gazete matbaasından basmıştır. Bunların birbirlerinden haberi yok. Kendi tarihlerinden haberi yok. Şu anki Başkan 27 Mayıs'ta gazateciydi darbecilerle işbirliği halindeydi. Darbecilerle kucaklaştılar. Gece gazetenin matbaasını kendi açtı. Bu bildiriyi kendi bastı ve dağıttı. CHP'nin Türkiye siyasetindeki yeri 1950'de beri hep bu olmuştur. CHP sandıktan çıkamayacağını bilir. İşte böyle iftiralarla ithamlarla yalanlarla dolanlarla montajlarla işi idare ederler. 

Zamanı Durduran Zat diye bir eseri var. Sakın satın almayın. Reklamı olacak. Para kazandırmayalım... Az önce okuduğum bu tebliğ kendi kitabının içinde var. Bu demokrasi düşmanlarına kalkacağız bu ihtilal yanlısı kişilere oy mu vereceğiz? Hanım kardeşlerim gençler beyler 23 gün var. 23 gün gece gündüz demeden çalışmaya var mıyız? Bu karşılıklı bir akitleşme ahitleşmedir. Demokrasi mücadelemizin 30 Mart'ta taçlandırılmasıdır. Ben size inanıyorum güveniyorum. Bu can bu tende kaldıkça son ana kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokrasi düşmanlarına bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz. 

27 Mayıs öncesi Menderes'e nasıl iftiralar atıldıysa bugün de aynısı yapılıyor. Türkiye'yi karıştırmak için ittifaklar kurmaktan kaçınmıyorlar. Pensilvanya'daki sözümona Kainat İmamıyla CHP aynı saftalar. Şu hale bak... Merhum Savaş Ay ile biliyorsunuz bir röportaj yapıyorlar. Ne diyor Savaş Ay'a ben diyor hayatımda bir kere oy kullanmadım. Hazreti Cebrail gelse parti kursa ona bile oy vermem... Şu hale bakın... Şu hale bakın... Bu montaj filan değil. Kendi ağzdından dinlediniz. Yayınlandı izlediniz. Bu insanlar tabii tabanda bunlara gönül vermiş olan saf temiz kardeşlerimiz var. Maalesef üzülüyoruz. Kendinizi çek edin diyoruz. Ya Rabbi bu ne biçim bir yalandır... Bu nasıl bir din anlayışıdır. Artık buna ben bir dini cemaat demiyorum bir siyasi örgüt diyorum. Çünkü bunlar şu anda Pensilvanya'dan ülkemizin huzurunu refahını maalesef ulusal güvenliğimizi tehdit etmek üzere çalışıyorlar. Yargının bir kısmında böyle. Emniyette malesef böyle... Şimdi gerekli adımları gerekli şekilde attık. İy niyetimizin kurbanı olduk. Şimdi bunlar CHP ile yol arkadaşı oldu. MHP ile yol arkadaşı oldular. Ne yaparlarsa yapsınlar... Bunları inlerinden çıkaracağız hiç endişeniz olmasın. Bir ileri iki geri ama çıkaracağız. Hiç endişeniz olmasın. 

Bu Türkiye'nin yürüyüşüdür bunu durduramayacaklar. 

Adıyaman ziyaretimizde enteresan bir olay yaşadık. Bir kardeşimiz bir mektup verdi. Lenf kanserine yakalanmış. Uzun tedavi sürecinden geçmiş. İnşallah iyiyim dedi. Arkadaşa dedim ki iyi soruştur sorgula... Bana mektup gönderdi. Özetle şunları söylüyor. Sayın Başbakanım 10 yıl önce Lenf kanseri oldum. Teşhisim kondu tedavime başlandı. Uzun süre kemoterapi gördüm. Doktorlar tekrar nüksetmesin diye ilik nakli olmamı önerdiler. Ama ilaçlar çok pahalıydı. 250 bin avro gibi bir rakam tutuyor. Hatta 1800 avro da kargo bedeli vardı. Bunu vermem mümkün değildi diyor. Durumu yetkililere ilettim ilgilendiler ve kuruş ödemeden ilaçlarım geldi. Nakil esnasında gerek doktor gerek hemşirelerin güleryüz ve hizmetlerinden dolayı teşekkür ederim. Mektup şöyle bitiyor. Benim size ve devletime maliyetim 1 milyon lirayı geçti. Bundan dolayı hakkınızı helal edin... Ben aracıyım... Bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik biz. Şimdi mektubun sonunda şu... Siyasi partilere soruyorum. Bunlara rağmen bu başbakana oy vermeyeyim de size mi oy vereyim diyor. Altına da ismini yazmış... Niyazi Doğan, Kuştepe Köyü / Merkez - Adıyaman... 

İşte olay bu... Sormak lazım CHP MHP'ye... Siz ne yaptınız!

Sayın Putin ile bir telefon görüşmesi yaptım. Oradaki soydaşlarımızın Ukraynalılar ile birlikte bir sıkıntı ve zarar verilmeden haklarının korunmasını kendilerinden istedim. Kırım tatarlarını yalnız bırakmayacağız. Bundan önce de bırakmadık. Orada onlara okullar evler camiler yaptık. Tarihi eserleri restore ettik. Biz yaptık bunları biz.. MHP'nin böyle bir derdi var mı? Yok canım yok... Hayatlarında olmaz. 

Bunlarda yalan var iftira var fesat var. Paralel yapı gece seansları yapıyor. Aileme ve bana beddua ediyorlar. Beddua seansları düzenliyorlar. Bumerang gibi vuracak onları 30 Mart'Ta... Kapı kapı dolaşıyorlar. Size de geldiler mi? Onlara şunu söyleyin. Biz Yüksek Hızlı Tren'i bu iktidarda gördük. Sizin Kainat imamınız başörtüsü füruattır diyor. Başörtünle benim kapımı çalıyorsun... Senin peşinde olduğun imam başörtüsü furattır diyor. Utanmıyor musunuz deyin bunlara... 

Bunlarda takiyye almış başını gidiyor. Çok bildiklerim var ama söylemeyeceğim. 

Saidi Nursi ne diyor... Zalimler için yaşasın cehennem diyor... Biz de hangi zalimler varsa onlar için yaşasın cehennem diyoruz... Biz mazlumların fakir fukaranın garip gurebanın yanında olacağız... 

1-010.jpg2-008.jpg

http://www.istanbulhaber.com

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim