Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Biz yolsuzluklarla, yoksulluklara ve yasaklarla mücadeleyi şiar edinmiş bir hükümet, siyasi parti kurduk. Çok şükür kurumsal yolsuzluğu, yasakları ve yoksulluğu büyük çapta ortadan kaldırdık. Bununla çok ciddi mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz. Türkiye bu konuda çok mesafe aldığını uluslararası camialarda gördü. Türkiye eğer yolsuzlukların içinde kurumsal olarak yüzen bir ülke olsaydı bugünkü yatırımların aslında hiçbir tanesi asla yapılamazdı. Şimdi biz bu kadar mücadele ederken, karşımıza yeni bir şekilde, yeni versiyonlarıyla yeni birtakım aktörlerle ister siyasetin içinden ister bürokrasinin içinden ister iş dünyasından, sivil toplumdan baş göstermişse, baş göstermeye yüz tutmuşsa biz o başı ezeriz. Toplumun geleceğini tahrip eden bir yanlışın baş göstermesine asla izin veremeyiz." dedi.
Kocaeli Ticaret Odası Meclis Toplantısında konuşan Ergün, Türkiye'nin önünde çok önemli süreçlerin bulunduğunu belirterek, 18 ay içinde 3 seçimin gerçekleştirileceğini ifade etti.
Türkiye'nin bir darboğazdan geçeceğini, bu nedenle birtakım komplikasyonların ortaya çıkacağını anlatan Ergün, şöyle konuştu:
"Geçmiş tecrübelerimiz var. Bundan 6,5 yıl önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ne tür komplikasyonlar olduğunu gördük. Cumhurbaşkanlığı seçimleri en çok komplikasyonun olduğu seçimler olmuştur her zaman ama biz şimdiye kadar parlamentonun seçtiği cumhurbaşkanlarının komplikasyonunu yaşamıştık. Şimdi ilk defa halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı dönemine giriyoruz. Bunun da kendine özgü bazı gelişmelere açık olduğunu şimdiden görmemiz gerekiyor. Geçmiş yıllarda cumhurbaşkanlığı seçiminden, parlamentonun üzerinden hava kuvvetlerinin uçaklarını uçurmasından tutun, meclis kulislerinde milletvekillerinin yakasına yapışıp, zorla adaya oy verdirtmeye kadar, hatta cumhurbaşkanları adaylarının otel odasında basılarak yurt dışına kaçmaya zorlandığı süreçleri yaşadık."
Bakan Ergün, demokrasinin iyi bir şey olduğuna dikkati çekerek, halkın yaptığı seçimlerle söz konusu olayların önünü kestiğini kaydetti.
"Siyasi mühendislik çalışması"
Bu seçimlerin, bir yerel seçim, bir cumhurbaşkanlığı seçimi ya da bir genel seçim olmanın çok ötesinde anlamlar kazanmaya başladığını dile getiren Ergün, o anlamlara uygun bir şekilde hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.
Bakan Ergün, "Bugünlerde ülkemizde 11 yıldır titizlikle oluşturduğumuz ve korumaya çalıştığımız istikrar ve güven ortamına dönük tartışmalar yaşıyoruz" diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Daha önce de çok farklı senaryolarla ülkemizdeki güven ve istikrar ortamı zedelenmeye çalışıldı, daha önce de birtakım operasyonlarla bu güven ortamı, birtakım tahribatlara uğratılmak istendi. Bunların hepsi savuşturdu. Kimden gelirse gelsin, ne zaman gelirse gelsin istikrarı ve güven ortamını bozacak her türlü davranışın karşısında olacağız. İsterse en yakınımızdan gelsin. Çünkü o bizim en büyük sermayemiz, en büyük dayanak noktamız. Bütün herşey onun üzerinde dönüyor. Onu bozduğumuz gün, onu kaybettiğimiz gün, ülkemizin geleceğini kaybettiğimiz gün olacaktır."
Ülkenin geleceğini bu sağlam temel üzerine inşa ettiklerine vurgu yapan Ergün, "Ülkemizdeki güveni, istikrarını ne benim ne sizin ne de bir başkasının tahrip etmeye hakkı yoktur. hiçbir şekilde, hiçbir faaliyetle. Kim buna dönük bir çaba içerisinde olursa, bunun hesabını veremez Bunu, millete veremez, tarihe veremez. Benim yüzümden, sizin yüzünüzden milletin zarar görmesi gibi bir sorumluluğu kimse taşıyamaz. Türkiye gibi iddialı ülkeler ne zaman güzel bir hava yakalasa olumlu bir sürece girse bir mühendislik çalışmasıyla mutlaka karşı karşıya kalıyoruz. Siyasi mühendislik çalışması oluyor. Geçmişte de oldu, tecrübelerimiz var Allah'a şükür" şeklinde konuştu.
"Allah'ın da bir planı var"
Bakan Ergün, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını, 21. yüzyılda herşeyin değiştiğini anlatarak, ülkenin rekabetin çok arttığını, bu yüzyılda hiçbir şeyin gizli kalmadığını belirtti.
Türkiye'nin bu süreçte yükselişine "dur" demek isteyenlerin, birtakım gizli planlarının mutlaka açığa çıkacağına işaret eden Ergün, şunları kaydetti:
"Türkiye üzerine kimse saklı, gizli bir plan yapmasın, yürümez. Tabii kuşkusuz Allah'ın da bir planı var. Ona güveniyoruz, inanıyoruz. Bu ülkenin birliğine, beraberliğine, kalkınmasına itirazı olanlar varsa, milletin de onlara bir cevabı olacaktır. Yola yordama, yönteme itirazı olanlar varsa işte demokrasi onun için var, seçimler onun için var. Milletin şaşmaz terazisi bu olanları, bitenleri, yaşananları tartacak ve değerlendirecektir. Biz yolsuzluklarla, yoksulluklara ve yasaklarla mücadeleyi şiar edinmiş bir hükümet, siyasi parti kurduk. Çok şükür kurumsal yolsuzluğu, yasakları ve yoksulluğu büyük çapta ortadan kaldırdık. Bununla çok ciddi mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz. Türkiye'nin bu konuda çok mesafe aldığını uluslararası camialar da gördü. Türkiye eğer yolsuzlukların içinde kurumsal olarak yüzen bir ülke olsaydı bugünkü yatırımların aslında hiçbir tanesi asla yapılamazdı. Şimdi biz bu kadar mücadele ederken, karşımıza yeni bir şekilde, yeni versiyonlarıyla yeni birtakım aktörlerle ister siyasetin içinden, ister bürokrasinin içinden, ister iş dünyasından, sivil toplumdan baş göstermişse, baş göstermeye yüz tutmuşsa biz o başı ezeriz. Toplumun geleceğini tahrip eden bir yanlışın baş göstermesine asla izin veremeyiz."
