• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 18 °C

Erdoğan, TÜSİAD' a sert çıktı

Erdoğan Ankara'da aday tanıtım toplantısında konuştu. Erdoğan konuşmasında TÜSİAD'a sert ifadelerle yüklendi.
Başbakan Erdoğan Ankara'da aday tanıtım toplantısında konuştu. Erdoğan, TÜSİAD'a yüklenerek, "Kalkıp da TÜSİAD'ın başkanı böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez ifadesini kullanamaz. Eğer kullanıyorsa bu buülkeye karşı ihanettir." dedi. Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Ey Tüsiad ananas meselesinden niye rahatsız değilsin? Uganda'da sizlere rafineri bağlantısı kuranlardan niye rahatsız değilsin. Yargı içindeki paralel örgütlenmenin şantajından niye rahatsız değilsin. Çünkü bazılarının işleri tıkır tıkır yürüyor. Ananaslar gidip geliyor. Herhalde bu bildiğiniz ananas değil. Ananas bunun kod adıdır kod!"
 
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
 
Dün Tüsiad başkanı çıkıyor olduğundan çok farklı bir Türkiye ve manzara çizmeye çalışıyor. Neymiş HSYK ile ilgili kanun teklifinden büyük rahatsızlık duyuyorlarmış. Senin rahatsızlık duyduğun ne? Bir defa sen şu anda neden rahatsızlık duyduğunu hiç gelip de bu ülkenin yetkili birimi olan Adalet Bakanı ile görüştün mü? Bu nedir ne değildir diye sordun mu? Etrafınızdaki belli maaşlı memurlarınız var. ONların verdiği bilgilerle mi bunu değerlendiriyorsunuz. Siz işinize geleni yanınızda barındırırsınız. İşinize gelmeyeni hemen kapıya koyarsınız. Peki hükümet bu ülkenin menfaatlerini korumayan insanları istediği gibi sağa sola atama hakkına sahip mi? Maalesef değil.
 
ANANASTAN NEDEN RAHATSIZ DEĞİLİSİNİZ?
 
Ey Tüsiad ananas meselesinden niye rahatsız değilsin? Uganda'da sizlere rafineri bağlantısı kuranlardan niye rahatsız değilsin. Yargı içindeki paralel örgütlenmenin şantajından niye rahatsız değilsin. Çünkü bazılarının işleri tıkır tıkır yürüyor. Ananaslar gidip geliyor. Herhalde bu bildiğiniz ananas değil. Ananas bunun kod adıdır kod!
 
Yargıda bazı işler çözülüyor beyefendiler bunlardan rahatsız olmuyorlar. Rafineriyi alırken rahatsız değilsin. Peki cezalar kesilirken neden rahatsız oluyorsun. Paralel yapıdan değil, attığımız adımlardan rahatsız oluyorlar. Yargıda bozulan tarafsızlığı hiç dile getirmiyorlar. Biz sadece bağımsız yargı demiyoruz. Bağımsız ve tarafsız yargı diyoruz. 
 
BİZ TÜSİAD'A RAĞMEN BU GÜNLERE GELDİK
 
Biz TÜSİAD'a rağmen iş dünyasının üzerindeki baskıyı şantaj ve tehditleri biz kaldırıyoruz. Bire beş kazandık diyenler var bunların içinde. Bizzat bana söylediler bana. Şimdi utanmadan sıkılmadan böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez diyorlar. 120 milyar dolarlık sermayeyi siz mi getirdiniz bu ülkeye?
 
Ben şaşıyorum bu TÜSİAD bugüne kadar bu ülkede hiç samimi davranmadı. Yeri geldi şu ifadeyi kullandılar. Hükümet başarılı ama bizim oyumuz başka yere. Bunu da kullandılar. Vermezsen verme, bize milletimiz yeter.
 
Siz yine gidin o yolsuzluklarla iç içe olanlarla lobi faaliyetine devam edin. Ana muhalefetin lobicilik yaptıkları bunlar. Bunlarla beraber çalışıyorlar. Bugüne kadar sustuk. Bundan sonra susmayacağız. Teşhir edeceğiz. 
 
BİZ DE ONLARA KARŞI AYNI TAVIRDA OLACAĞIZ
 
AK Parti iktidarına karşı bu kadar açık şekilde tavır içinde olanlar bilsinler ki biz de onlara karşı aynı tavrı koyacağız. Bunlar bu ülkede hükümete karşı yapılan bu darbe girişimine karşı bir tavır ortaya koymadılar. Siz koymuyorsunuz öyle mi? O zaman karşınızda bizi bulacaksınız. Samimi dürüst her işinizde yanınızdayız. Ama yanlışınızda asla bizi yanınızda bulmayacaksınız. Bugüne kadar bulmadığınız gibi. 
 
Bugüne kadar bir çok kez bunları konuştuk. Dürüst davranırsanız yanınızdayız dedik. Bunu kendilerine her zaman söyledik. 
 
Şimdi enteresan, devlete paralel yapının ki Tüsiad'ın içinde bu şekilde olanların bir çoğunun söyledikleri ifadeler vardır. Dönemimizde nasıl imkanlarını nerelere götürdüklerini kendileri bize ifade ettiler. Yeri geldiği zaman onu da açıklarız ha onu da söyleyim. 
 
TÜSİAD, SEN HANGİ YÜZLE?
 
Kalkıp da TÜSİAD'ın başkanı böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez ifadesini kullanamaz. Eğer kullanıyorsa bu bu ülkeye karşı ihanettir. Sen hangi yüzle, bu idarenin bu hükümetin bakanlarını TÜSİAD'a davet edeceksin. Hangi yüzle başta başbakan olmak üzere bizimle herhangi bir işini görme yoluna gideceksin. Dürüst olmaya mecburlar. Olmazlarsa kusura bakmasınlar. Biz bu makamlara TÜSİAD'la gelmedik, TÜSİAD'a rağmen geldik. TÜSİAD'a rağmen de demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Türkiye'ye yabancı sermaye gelmez diye kendi hükümetlerini tehdit ediyorlar. Öyle mi? O zaman cevabını alacaksın. 79 yılda Türkiye 15 milyar dolar, uluslar arası yatırım çekebildi. İktidarımıza kadar 15 milyar dolar. 11 yılda ise gelen yatırım miktarı 120 milyar doların üzerinde. 
 
Bunu istikrar ve güven sayesinde başta yargı olmak üzere her alandaki reformlarımız sayesinde yaptık. Bunu da Tüsiad'a rağmen yaptık. Millet iradesi güç kazandıkça devlet içine sızmaya çalışan çeteler temizlendikçe TÜrkiye ekonomisinin de uluslararası yatırımların daha da arttığını göreceğiz. Millete kulak verdiğimiz için bu günlere ulaştık. 
 
HSYK'YI ANAYASA İLE ÇÖZMEK İSTEDİK
 
Günlerdir parlamentoda ve genel kurulda bazı sıkıntılar yaşanıyor. Yaptığımız görüşmelerde gönül arzu ederdi ki HSYK ile ilgili düzenleme, Adalet akademisi ile ilgili düzenlemeyi bir anayasa değişikliği ile çözelim. Sayın Cumhrubaşkanımız bizleri davet etti. Muhalefet ile de görüştü. Bu görüşmelerde ben sayın Cumhurbaşkanımıza, birinci derecede anayasa değişikliği konusuna taraftarız, elimizden geleni yapmaya hazırız dedim. Ben inanmıyorum bunların bize destek vereceklerine dedim fakat sizin madem ki böyle bir arzunuz ve talimatınız var buna uyarız ve ben yarın arkadaşlarımı bizzat muhalefet partilerine göndereceğim dedim. Ertesi gün adalet bakanımla grup başkanvekilim Nurettin Canikli beyi gönderdim. CHP anında cevap vermedi. Dedi ki biz perşembe cevap verelim. MHP bir çay dahi ikram etmedi. Arkadaşlarımızın girişiyle çıkışı neredeyse anında oldu. Ya randevu veriyorsun be. Bu milletin bir ananesi var örfü var. Önemli değil. Arkadaşlarımız BDP'ye de gittiler, önce olumlu bir refleks verdi. Anayasa değişikliği için BDP'nin oyu yeterli değil. Perşembe günü CHP'den cevap geldi. Biz katılmıyoruz dediler. Bu CHP'nin genel müdürü her zaman akşam başka konuşmuştur sabah başka konuşmuştur. Dürüst değildir. Sıkıntı burada. Durum böyle olunca biz o zaman dedik ki yasal düzenlemeye devam edeceğiz. Kavga gürültü ile komisyondan geçti. Genel kurula geldi. Genel kurulda da yine her türlü yaygara yapılıyor.
 
MECLİSTE AİLEME HAKARET EDİLDİ, GEREĞİ YAPILDI
 
Maalesef dün de arzu edilmeyen durumlar oldu. Peki niye oldu? Kardeşlerim, siz bu ülkenin başbakanına bakanlarına bu ülkenin insanlarının ailelerine varıncaya kadar her türlü hakareti yapacaksınız, bu tür hakaretlere karşı oradaki AK Parti grubu kusura bakmayın biraz açık konuşacağım ama herhalde şamar oğlanı değil. Bir yere kadar sabır sabır sabır ondan sonra da artık tahammülün de bir sınırı var bizim de onurumuz var deyip gereğini yapıyor. Partimizle alakalı olarak bizim en güçlü yanımız nedir diye söyledik. Yolsuzlukla mücadele, yasaklarla mücadele ve yoksullukla mücadele. Biz yolsuzlukla mücadelede başarılı olamasaydık ülkemizi bu değişime kavuşturamazdık. Hatta bugün bir tane köşe yazarı. Bizi takip edemiyor demek ki zavallı. Erdoğan 6 bin km yol yaptık eğer bu kadar yol yapmasaydık yolsuzlukla mücadele noktasında iyi olabilri miydik demiş. 6 bin km yol 79 senede bizden öncekiler yaptı. Biz 10 yıla 17 bin km bölünmüş yol sığdırdık. Önce bunu öğren. Bizim yaptıklarımıza bunların hayalleri bile ulaşamıyor. 
 
KÖŞE YAZARISIN BE, AÇ BİRAZ ARAŞTIR
 
Bunu da bilmiyor. Köşe yazarısın be. Aç biraz araştır. Ah garibim ah. Milli geliri de bilmiyor. Bak nereden nereye geldik. Niye yazmıyorsun orada? Marmaray'ı bu iktidar nasıl yaptı? Yüksek hızlı treni nasıl yaptı? Bunları gör be!
 
Bunları göremezler niye? İftira atacak çünkü. Vatandaşın yolsuzluk konusunda hassassiyeti var. Önce sen ey genel müdür, o klasöre elini koyarak verdiğin poz var ya. Yolsuzluk klasörünün önünde sen poz veriyordun poz. Şimdi ben buradan sesleniyorum. Pazar gününe kadar müsade. Eğer Pazar gününe kadar sen İBB adayınla alakalı o yolsuzluk klasörünü açıklamazsan ben CHP'nin özet raporunu kendim açıklayacağım. Kendim açıklayacağım. Eğer dürüststen, yolsuzluğa karşı mücadelede samimiysen önce İstanbul adayının klasörünü açıkla. Yolksa ben açıklayacağım.
 
KILIÇDAROĞLU PARALEL KASETÇİLER İLE GENEL BAŞKAN OLDU
 
Oğlumla ve şahsımla alakalı iddialarında samimiysen şerefliysen kalk belgelerini ortaya koy. Benim oğlumu böyle şeylere hiçbir zaman karıştıramazsın. Ama biz senin SGK'da yaptığın yolsuzlukları biliyoruz. Ama ben bunu Büyükşehir adayım Melih Gökçek'e havale ediyorum. O yakından takip etmiştir. O açıklar. Rahşan affı olmasa bugün sen de içerdeydin. Eğer sen kendi genel başkanına kaset olayını yapmamış olsaydın bugün burada değildin. Sayın Baykal'a bu tezgahı kuranın da kim olduğu ortaya çıkıyor zaten. Paralel kasetçiler de var herhalde. Buralara gelmek isteyenler bu oyunları kullanmak suretiyle buraya gelebiliyorlar. 
 
HSYK İLE İLGİLİ KISMI ŞİMDİLİK DONDURDUK
 
Biz adalet akademisi ile ilgili kısmı meclisten geçirelim. HSYK ile ilgili kısmı şimdilik kaydıyla donduralım. Mesafe alalım. Mecliste artık çalışmalar duracak, çünkü seçim geliyor. Sadece adalet akademisi ile kısmı ve yanındaki bir kaç maddeyi çıkaracağız ve böylece bu işi kapatmış olacağız. Bazıları diyor ki bir yerden emir mi aldın. Kusura bakmayın Tayyip Erdoğan emirle iş yapmaz. Bunu bilmenizi istiyorum. Kimsenin emriyle iş yapmam. Bu benim karakterime terstir. Bizimle ancak müzakere yapılır ondan sonra ortak karar alınır. Ama emir denince, çünkü biz aldığımız kararı istişare ile alırız, emirler de bunu değiştirmez. Milletimin bunu bilmesini istiyorum. Bazı gazetelerde köşe kapmaca oynayanların yazdıkları yazı, AK Parti iktidarına da yön vermez bunu da bilin. 
 
CHP NEREDE DARBE VARSA ORAYI DESTEKLİYOR
 
Türkiye'de demokrasi için ilkeli tutum belirlemeyen bir başka kesim de statüko partileri oldu. Bu CHP statüko partisidir. 27 Mayıs'tan bugüne kadar her darbenin ynında arkasında durmuştur. İşte şu anda CHP'nin tavrına dikkat edin. Nerede darbe varsa, nerede millete hareket varsa muhtevasına bakmadan, CHP'nin orada destekçi olarak yer aldığını görüyorsunuz. Geçen yıl kendilerini aştılar. Sınır ötesine geçtiler. Mısır'daki darbeyi bile savundular. Türkiye'de darbe zemini bulamazlarsa gidip yurt dışındaki darbeleri destekliyorlar. Paralel yapının 17 Aralık darbe girişimini destekliyorlar. Kim oldukları geçmişte ne dedikleri önemli değil. Yeter ki demokrasiye bir saldırı olsun. CHP hemen orada vazife üstleniyor. Yargıya en ağır hakaretleri yapan CHP şu anda aynı yapıyı savunuyor. Yıllardır Silivri'nin mahkemelerini en ağır ifadelerle eleştiren CHP aynı kadronun aynı mahkemelerin arkasında duruyor. CHP şu anda örgütün borazanlığını yapıyor. Genel müdür eline tutuşturulan boş belgeleri sallıyor. Bunu da muhalefet yapmak zannediyor. Şimdi terfi etti üzerinde tutanak yazan belgeleri sallıyor. Mahcup olacaklar. Ama yüzleri kızarmaz bunu da bilin. Bizimle partimizle ilgili ne kadar yolsuzluk iddiasında bulundularsa altında kaldılar. CHP genel müdürünün asılsız yolsuzluk iddiaları sayesinde Kayseri sucuğa doydu. Benim de kazandığım davalar var. Ben de o biriken paraları nerede hangi meydanda vatandaşlarımın hangi kısmıyla ne şekilde paylaşayım onun hesabını yapıyorum. 
 
SARIGÜL'ÜN DOSYASINI AÇIKLAYIN
 
Yolsuzluk ile ilgili o kadar hassassınız madem, İBB adayı yapacak başka adam bulamadınız mı? Şu anki genel müdür İstanbul adayının yolsuzluk dosyaları önünde poz vermişti. Pazar gününe kadar açıkladın açıkladın o dosyayı, ben eğer açıklamazsanız sizin hazırladığınız özet dosyayı ben açıklayacağım. 
 
CHP DOSTU ESED'İ TEMİZE ÇIKARMAK İSTİYOR
 
Son günlerde Suriye'deki katliamın boyutları gözler önünde. Çok çarpıcı vicdanları sızlatan bazı fotoğraflar yayınlandı. CHP'den samimi bir söz işittiniz mi? Daha dün akşam kemküm etmeye başladılar. Çünkü ikaz ettiler. Bu işe sessiz kalmayalım dediler. Baktım kemküm ediyor. Biri yarım ağızla Esed'i kınıyor. Ondan sonra bir başkası Esed'den daha iyisini görmedik diyor. Esed'in vahşetine CHP ortak olmuştur. Esed ile bu olaylar başladıktan sonra aynı karede poz veren CHP'nin üzerine bu kan sıçramıştır. CHP dostu Esed'i temize çıkarmak için zulmün yanında yer almıştır. Çıkıyor Dışişleri bakanları Montrö'de teröristlerin Türkiye'de eğitildiğini söylüyor. Eğer bunu ispat edemezseniz alçaksınız. Suriye'de bugün terör örgütleri varsa bunların oluşmasına neden olan da Esed rejimidir. Bu vahşet kareleri karşısında susan herkes bu insanlık dışı manzaranın ortağıdır. 55 bin fotoğraf karesinde, 15 bin insanın nasıl öldürüldüğünü görüp de hala Esed'in yanında yer alanlara sesleniyorum, bunun hesabını tarihe nasıl vereceksiniz?
 
ESED ARTIK SURİYE'NİN BAŞINDA KALAMAZ
 
Esed artık Suriye'nin başında daha fazla kalamaz. Suriye'de katliam yaşanıyor, dünya sessiz. Masum çocuklar bebekler öldürülüyor, dünya sessiz. Ama sistematik işkenceyi, insanlık dışı muameleyi ve savaş suçunu ortaya koyan bu görüntülerden sonra dünya daha fazla sessiz kalamaz. Cenevre'de dünyanın bir çözüm bulması için çabalarımızı sürdürüyoruz. Ayrım yapmadan Suriye halkının yanında yer aldık ve alacağız.
 
İNSANİ YARDIM TIRLARINI DURDURUYORLAR
 
Türkiye'nin insani yardım tırlarını durduranlarının da bu fotoğraflardan sonra kendilerinden utanmış olmalarını diliyorum. Umarım o tırları durduranlar kime ve neyehizmet ettiklerini görmüşlerdir. Eğer zerre kadar vicdanları varsa umarım mahçup olmuşlardır. Bir ülkenin milli istihbaratı kendi milleti için çalışır. MİT'e silah kaçakçısı ithamında bulunan CHP'nin genel başkanını ben milletime havale ediyorum. Bunu olsa olsa düşman ülkelerin liderleri yapar. Hale bak ya. MİT'in bu yardım tırlarıyla ilgili söylediği ifadeye bakın. MİT silah kaçakçılığı yapıyormuş. Şu hale bak. Oradaki mağdur insanlara her türlü insani yardımı biz getireceğiz ve buna devam edeceğiz. Bizim atacağımız bu adımları ey Kılıçdaroğlu sen belirleyemezsin. Bizde vicdan var ama sende var mı bilmiyorum. Biz tarihinden ders alarak büyümüş yetişmiş bir neslin torunlarıyız. Onun için bizim bakışımız farklı. 
 
HİÇBİR MAŞA ÖRGÜT İSTİKLALİMİZİ ELİMİZDEN ALAMAZ
 
Millet önce Gezi olaylarında ardından da 17 aralık darbe girişimiyle neyin ne olduğunu gördü. Millet bu ihanete asla geçit vermeyecek. 
 
Hiçbir maşa örgüt bu devletin istiklalini elinden alamaz. Hiçbir örgüt ur gibi virüs gibi paralel devlet olamaz. Bu millet hainlere geçit vermedi bundan sonra da vermez. 
 
Gereken cevabı 30 Mart'ta sandıklarda vereceğiz. 
 
KAYNAK: ROTAHABER
 
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim