• BIST 10218.58
  • Altın 2444.587
  • Dolar 32.193
  • Euro 34.7877
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 16 °C

Erdoğan: Paralel yapı faili cinayetlere karıştı

Erdoğan: Paralel yapı faili cinayetlere karıştı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 365 oda ve borsa başkanı ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda istişare toplantısı yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Saray'da düzenlenen Odalar ve Borsalar Birliği Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan konuşmasında "paralel yapı" adını verdiği cemaate ağır ithamlarda bulundu. 

PARALEL YAPI FAİLİ MEÇHULLERE KARIŞTI

Cemaatin "faili meçhul cinayetlere" karıştığını öne süren Erdoğan, "Eğitimden hizmetten bahseden yapının bir kısım faili meçhul cinayetlere dahi karıştığını görüyoruz. Daha da fazlası çıkacak. Zincir bunu gösteriyor. Daha şaşırtcı şeyler duyacaksınız." dedi.

GÜNEYDEKİ SEVDİKLERİ ÜLKE

Daha önce "inlerine gireceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: "İnlerine girdikçe garip şeylerle karşılaşıyoruz. Bu paralel yapı hiçbir zaman yalnız hareket etmedi. Zaten tek başına böyle karmaşık bir darbe girişimini planlayacak zeka ve beceriye de sahip değil. Paralel yapı bütün bu operasyonlarda sadece maşa olarak kullanıldı. Bir takım merkezler özellikle de güneydeki sevdikleri ülke yönetimi bunları bir maşa olarak kullandı ve bugün hala kullanıyor."

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

CUMHURBAŞKANLIĞINDA YENİ TEŞKİLATLANMAYA GİDİYORUZ

Cumhurbaşkanlığında yeni bir teşkilatlanma yapısına gidiyoruz. Mevcut teşkilatlanma yapısını gerçekten farklı bir Türkiye için yeterli bulmadığımızdan dolayı bu yeni yapı ile birlikte çok daha farklı bir adımı atalım istiyoruz. 

Ekonomiyi yakından takip edecek, tüm taraflarla istişarelerimizi sürdürecek, dertlerinizi dinleyecek, istişare edecek ve bunlara yine birlikte çözüm üreteceğiz. Özel sektörde sadece ekonomik konularda işbirliği yapmakla yetinmiyoruz. Demokratikleşme adımlarını da istişare ediyoruz. 

ÇÖZÜM SÜRECİNDE BERABER OLDUK

Çözüm sürecini de her aşamada sizlerle istişare ettik sizlerle buraya getirdik. Bütün bunlar o süreci güçlü bir şekilde işletebilmek adına. Dış politikada da her zaman önerilerinizi aldık dinledik. Uluslararası ziyaretlerimizde de sizlerle birlikte olduk.

GÜVEN VE İSTİKRAR DEVAM ETMELİ

Türkiye'nin bugün ulaştığı seviyeler uyumun koordinasyonun bunlarla birlikte iki sihirli kelimeyle hep gündemde tuttuğum güven ve istikrararın aynen devam etmesi gerekiyor. 12 yıl öncesine kadar Türkiye makinesinin bazı çarkları dönüyor bazıları dönmüyordu. Makinenin bölümleri parçaları çarkları arasındaki uyum kaybolmuş senkron diye bir şey kalmamıştı. Her yerinden ses gelen gürültüyle çalışan ne kadar çalışırsa çalışsın verimli olmayan bir makine vardı. 

Bu uyumun bozulmasına hep birlikte asla ve asla müsade etmeyeceğiz. Makinenin tek bir parçasının dahi arıza yapması, ileride makinenin tamamına zarar verecek daha büyük sorunlara yol açacaktır. Buna mahal vermeyeceğiz. İçerden ya da dışardan ekonominin çarklarına yönelik saldırıları çok iyi görecek iyi anlayacak iyi analiz edecek ve bu saldırılara karşı hep birlikte mücadele edeceğiz. 

TÜRKİYE OPERASYONLARLA HEDEF ALINIYOR

Son 1 buçuk yıldır Türkiye içerden ve dışardan belli operasyonlarla hedef alınıyor. Altını çiziyorum. Sanmayın ki bunlar şahsıma yönelik operasyonlardır. Sanmayın ki bu operasyonlar hükümete ya da belli bir partiye yöneliktir. Bu operasyonun tamamı Türkiye'ye Türkiye'nin varlığına birliğine huzur ve istikrarına ekonomisine ve bağımsızlığına yönelik operasyonlardır. Bütün bu adımların arkasında bir üst akıl var dedim. Gündeme oturdu ondan sonra. Bu üst akıl kim? Dedim ki onu siz araştıracaksınız... Kim olduğunu biliyorsunuz. Siz de biliyorsunuz. Siz de araştırın. Bu operasyonları yapanların taşeron olarak kullanılanların hedefi şahsımdan öte yeni ve güçlü Türkiye'dir. Şahsımı değil benim şahsımda aslında sizleri hedef alıyorlar. Sizlerin fabrikalarını atölyelerini ekmeğinizi hedef alıyorlar. 

OPERASYONLARI YAPANLAR...

İçerde ve dışarda operasyonları yapanlar için eski Türkiye çok elverişli bir ülkeydi. Yüksek faiz ve enflasyon ile çok iyi kazanıyorlardı. İhracatımızın düşüklüğü sayesinde dünya pazarından daha fazla pay alıyorlardı. Türkiye'yi bir rakip olarak görmüyorlardı. İçine kapanık hiçbir ideali iddiası olmayan bir Türkiye idi. O bunların işine doğrusu geliyordu.

FAİZ VE ENFLASYONU DÜŞÜRDÜK

Şİmdi devletin borçlanma faizi yüzde 63 idi, tek haneli rakamlara düşürdük. Enflasyonu yüzde 30'dan tek haneliye düşürdük. Şimdi gerek faiz gerek enflasyon yine bizim için yeterli değildir. Bunun daha da düşmesi lazım. Eğer ülkemde yatırımlar artarsa, bizim için huzur olur. Eğer biz bu yatırımları artıramazsak, istihdamı artıramazsak vay halimize... Başbakanlığım döneminde dünya krizi yaşarken araştırın inceleyin bakın biz yatırımlara asla dur demedik. 

BU SABAH TELEVİZYON İZLERKEN...

Türkiye'nin kentsel dönüşümle birlikte inşaat sektörünü ayakta tutması gerekiyor. Risk alacağız. Terör var eyvallah terörün sıkıntıların biliyoruz. Fakat risk almadan netice olmaz. Her zaman söylerim siyaset risktir, ticaret risktir ama en önemlisi yaşam risktir. Bu sabah televizyon izlerken bakıyorum, otomobiliyle gidiyor kaza yapıyor. Sabah evinden çıkarken böyle bir şey yoktu. Ecel ile risk ortak. 

MESELE AĞAÇ DEĞİLDİ

Her gün terörle mücadeleye milyonlar akıtan yoksul Türkiye bunların işine geliyor. Üst akıl diyorum ya. Onların işine geliyor. Bunların benim şahsımdan değil yeni Türkiye'den rahatsızlıkları var. Maskelere asla aldanmayın. Görünüşe sakın ha itibar etmeyin. Gezi olaylarında bahane ağaçtı. Yalova'da bu geziciler neden ortalıkta yoklar? Tencere tavacılara ne oldu? Yoksa tencere tavalarını mı kaybettiniz? ODTÜ yolu için ortalığı yaktılar, Eymir gölü için neden yoklar? Eğer mesele ağaç olsaydı yaparlardı. Ama ağaç bahaneydi. 

Uluslararası medya İsrail'in öldürdüğü gazetecilere yapılan baskıyı görmezden geldiler. Türkiye'de polisin elinde silah olan, cinayet işleyen teröriste karşı yasalar dahilindeki müdahalesi insan hakkı ihlali diye dünyaya servis edenler şu anda ABD'nin işkencelerine, yeni yayınlandı biliyorsunuz, suçunu itiraf etti diye sınırsız hoşgörü gösteriyorlar. Aylardır Türkiye ekonomisini kötülemek için yalan üstüne yalan yazıyorlar. Aynı şekilde uluslararası kredi kuruluşları, vay hallerine. İstedikleri zaman istedikleri gibi batanı çıkarmak için hemen altı derece birden çıkarıyorlar. Türkiye'yi ise durağan yapıyor düşürüyor. Bütün batan ülkeleri artırırken Türkiye için yalan yanlış manzaralar çiziyorlar. 

BELLİ ODAKLARDAN İDARE EDİLİYORLAR

Belli odaklardan kesinlikle idare ediliyorlar. Bu saldırılar operasyonlar son derece sistematik şekilde götürülüyor. Amaç bizi etkisiz hale getirmek. Hükümeti yıpratmak bu sayede eski Türkiye'ye geri dönüş yapabilmek. Millet bu oyunu gördü bu tuzağı gördü. Tepkisini de sandıkta çok net biçimde ortaya koydu. Şahsen ben de aziz milletim de bu saldırıların karşısındayız. Hamdolsun milletim cumhurbaşkanlığı seçiminde de ilk defa milletin oylarıyla seçilen bir seçimde bu evladını ilk defa kendi oylarıyla cumhurbaşkanlığı makamına taşıdı. 

Türkiye'nin bağımsızlığına o namahrem elin uzanmasına asla müsade etmeyeceğiz. Bu millet kendi istikametini kendisi çizer. Sokak eylemleri terör eylemleri yazılı ve görsel medya, faiz lobileri rant merkezleri değil bu ülkenin rotasını sadece millet tayin eder. Eski Türkiye'yi diriltme umudu içinde olanlar artık bu hayallerinden vazgeçsinler. Eski Türkiye'ye inşallah geri dönüş olmayacak. Dışarıdan belli merkezlerin içerdeki hain taşeronlarıyla istedilkeri gibi karıştırdıkları bir Türkiye artık yok. Ekonomimizle hedeflerimizle ilke ve ideallerimizle tüm politikalarımızı biz belirleriz. 


YOLSUZLUK İDDİASI MASKEYDİ

1 yıl önce yargı içindeki bazı odaklar harekete geçti. Bazı operasyonlar yaptılar. Bahane yolsuzluk iddiasıyıdı. Maske ambalaj kılıf buydu. 17 Aralık sabahından itibaren ulusal ve uluslararası medya yargı operasyonuyla eş zamanlı olarak algı operasyonuna başladı. 17 Aralık'ta eğer bu oyunu görmeseydik maskelerin altındaki gerçek niyeti görmeseydik, dik durmasaydık, 25 Aralık'ı yapacaklardı herşey hazırdı. Başbakan nasıl alınacak bakanlar nasıl alınacak bürokratlar işadamları nasıl alınacak planı hazırdı. Bizimle ilgili iddianameler bile hazırdı. Şahsımdan ne diye bahsediliyordu? Dönemin başbakanı diye bahsediliyordu. O malum polisler tarafından hazırlanmış yazılmış operasyon için bekletiliyordu. Bizim alınmamızdan sonra kurulacak hükümet başbakan bakanlar dahi hazırdı. 

BÜTÜN BELGELER DELİLLER TEK TEK ORTAYA ÇIKTI

Millete yolsuzluk iftirasını gösterecekler ama hükümeti devirecek istedikleri gibi eski Türkiye'de yaptıkları gibi onlara hizmet edecek bir hükümet kuracaklardı. Bunların bütün belgeleri delilleri tek tek ortaya çıktı şu anda onlar elimizde. Şimdi ben bunlara darbe girişimi dediğimde bazıları bunu kabul etmek istemiyor. Gezi bir darbe girişimiydi. Ama burada işe yaramadı. Mısır ve Ukrayna'da işe yaradı Türkiye'de bozuldu. 17-25 Aralık bir darbe girişimiydi o da işe yaramadı. Yolssuzluk kılıfı darbenin üzerini örtmeye yetmedi. 

Ben burada bazı acı gerçekleri hatırlatmak zorundayım. Biz inlerine gireceğiz dedik. Aradan yaklaşık 1 yıl geçti. Allah razı olsun milletin desteğiyle inlerine girdik ve giriyoruz. 

BU YAPININ FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERE KARIŞTIĞINI GÖRÜYORUZ

Eğitimden hizmetten bahseden yapının bir kısım faili meçhul cinayetlere dahi karıştığını görüyoruz. Daha da fazlası çıkacak. Zincir bunu gösteriyor. Daha şaşırtcı şeyler duyacaksınız. Ancak inlerine girdikçe garip şeylerle karşılaşıyoruz. Bu paralel yapı hiçbir zaman yalnız hareket etmedi. Zaten tek başına böyle karmaşık bir darbe girişimini planlayacak zeka ve beceriye de sahip değil. Paralel yapı bütün bu operasyonlarda sadece maşa olarak kullanıldı. Bir takım merkezler özellikle de güneydeki sevdikleri ülke yönetimi bunları bir maşa olarak kullandı ve bugün hala kullanıyor. 
 
ARKALARINDA KİM OLURSA OLSUN
 
Yetmedi Türkiye içinde muhalefet partileri yani eski Türkiye aktörleri bu yapıya destek çıktı. Hala destek veriyorlar. İş dünyasından medyadan siyasetten bu yapıya destek verenler oldu. Bugün hala var. Kim ne yaparsa yapsın biz bunların inlerine girdik daha da gireceğiz. 
 
Arkalarında yanlarında kim olursa olsun bu ihanet şebekesini çökerteceğiz. Karşımızda basit bir şebeke olmadığını uluslararası şer odaklarının arkalarında olduğu bir şebeke olduğunu milletimiz bilsin. Bu kiralık şebekeyle iş tutuyorlar. Ana muhalefet bu şebekeyle iş tutuyor. Diğer muhalefet iş tutuyor. Terör örgütü dahil, o gölgede siyaset yapan parti dahil bu şebekeyle iş tutuyor. Devlet içinde dahi onursuzca kendini gizleyen kaynak aktaran bu şebekenin maşalığını yapan kurumlarını kuruluşlarını nankörce koruyanlar var. 

BU İHANET ŞEBEKESİ İLE İŞ TUTUYORLAR
 
İş ve medya dünyası da bugün hala bu ihanet şebekesiyle iş tutuyor. Bir ikbal arayışı içinde olanlar vatana ihanet kurumundan siyasi iktisadi beklentisi olanlar da bu yapıyla iş tutuyor. Kol kanat geriyor ya da görmezden geliyor. Hani eskiden müzik kutuları vardı bozuk parayı atar şarkı seçerdiniz. 3-5 dakika şarkıyı dinlerdiniz. İnanın bu ihanet şebekesine bozuk parayı atan kendi arzuları yönünde bunları kullanıyor. 
 
Kimi zaman da bu şebeke sufle yaparak yalanla tehditle şantajla siyaseti medyayu iş dünyasını kullanıyor. 
 
Kara para aklama bunlarda... Tüm bu oyunları bozmak gerekiyor. Bunların meselesi şahsımla değil Türkiye'nin bağımsızlığıyla güçlenen ekonomiyledir. Bu şebekeyi kullanan odaklarla çevrelerle iş tutan kim olursa olsun ülkesine milletine toprağına karşı ihanet içindedir. 

BU ÇEVRELERLE İŞ TUTANLAR ASLA BAŞARILI OLAMAYACAKLAR
 
Bu çevrelerle iş tutanlar da asla başarılı olamayacaklarını umarım görürler. TOBB'un bir buçuk milyon üyesinden şüphemiz yok ama bu şebekeyi besleyenlere karşı yanımızda durmaya devam etmenizi sizlerden özellikle rica ediyorum. 
 
BUNLARA GİDEN HERKES İHANET İÇİNDEDİR

 
Yardımların nereye gittiğini umuyorum ki esnaf sanayici yatırımcı kardeşim çok iyi gördü ve görüyor. İnanın bunlara giden herkes maalesef vatana ihanete gitmiştir. Bu mesele sadece paralel meselesi değildir o yapıyı maşa olarak kullanan çevrelerle mücadele meselesidir. Şu güzel ülkemizin vatanımızın güçlenmesini inanın istemiyorlar. Hele hele 77 milyon nüfusuyla güçlenen bir Türkiye'yi istemiyorlar. Kardeşlerim eskiden ayar verilen bir Türkiye vardı. Gündemi belirlenen bir Türkiye vardı. Şimdi de ayar veren gündem belirleyen bir Türkiye olduğu için rahatsız oluyorlar. 
 
BU ŞER ŞEBEKELERE KARŞI BİRLİKTE HAREKET EDECEĞİZ
 
Ülkemizin bağımsızlığı adına bu şer şebekelerine karşı birlikte hareket edeceğiz. Bakın biz korkmadık çekinmedik boyun eğmedik karşılarında dimdik durduk. İş dünyasında medyada ya da siyasi partilerde bunların tehdidinden şantajından kasetlerinden korkan kim varsa gelsinler gereken neyse tereddütsüz yapacağız. 
 
Her zaman söylüyorum abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Ama tabi abdestten şüphe varsa namaz da gitti gümbürtüye. Millet iradesini demokrasiyi bu maşalara ya da bu maşaları tutan kirli ellere inşallah beraberce teslim etmeyeceğiz. 
 
O HABERLERE TEMKİNLİ YAKLAŞIN
 
Ekonomiye ilişkin pompalanan olumsuz haberlere karşı hassas olmalısınız. Ulusal basında ya da uluslararası basında Türkiye ekonomisine ilişkin çıkan haberlere temkinli yaklaşmanızı morallerinizi yüksek tutmanızı rica ediyorum. 12 yıldır ne dedilerse tersi oldu. Aylardır olumsuz haber yapıyorlar. Peki ne oldu? İhracatta 157 milyar dolarla rekor bir seviyedeyiz. Dün büyüme açıklandı. Üçüncü çeyrekte yüzde 1,7 oranında pozitif gelişme ortada. Gönlümüz çok yukarda olmasını arzu ediyor. Merkez Bankası rezervimiz 133 milyar dolar seviyesinde. Cari açığın Türkiye ekonomisini krize sokacağını bıkmadan iddia edenler bugünlerde cari açığın hızla düşüşü karşısında mahçup oluyorlar. Turizmde Türkiye rekor kırmaya devam ediyor. 
 
KİRLİ İTTİFAKLAR SÜRECİ RAYINDAN ÇIKARAMAZ
 
Artık kuru tehditler kirli ittifaklar çözüm sürecini rayından çıkaramaz. Molotof kokteylini suç unsuru olmaktan çıkaralım diyor. Soruyorum Allah aşkına bir güvenlik gücü elinde bomba mesabesindeki molotofla dolaşan vatandaşın araçlarını dükkanlarını yakanlara karşı ne diyecek? İyi yaptın ya bu iyi bir gösteriydi mi diyecek? Asla hükümetimiz hiçbir zaman böyle bir şeye fırsat bugüne kadar vermedi bundan sonra da vermeyecektir. 
 
GEÇEN CAMERONA SORDUM VAR MI BÖYLE ŞEYLER

 
Milletin sarayında misafimiz olduğunuz için teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz burayla ilgili de, garip garip şeyler söylüyorlar. İşte giderken sarayı da aldı götürdü filan diye. Ya bu sarayın tekerleği falan yok. Neyi nereye götürdük? Başbakanlık sarayı olarak düşünülen daha sonra cumhurbaşkanlığı sarayına Çankaya ise Başbakanlık haline dönüşüyor. Bu aramızda yapılan görüşmeler neticesinde alınan bir karar. Burası da çankaya da hepsi millete hizmet edecek. Bunu anlamayacak kadar akli muvazenesi yerinde olmayanlar var. Buraya şu kadar para harcanmış diyorlar. Bakın bir basit örnek vereyim. Şu anda ülkemizde yargıya ait AYM başta olmak üzere Danıştay ve bakanlıklar olmak üzere hepsine bir çok binalar yapıyoruz. Onlar bizim gurur vesilemizdir. Yine yapılacaktır. İngiltere'de West Minister sarayı restorasyona giriyor. Ayrılan para 3 milyar paund. Dolara çevirirsek 5 milyar dolar. İngiltere gazetelerinde yaygara görüyor musunuz? Geçenlerde Cameron buradaydı sordum var mı yaygara diye "yok bunlar normal şeyler" dedi. Bunlar eski Türkiye'den kalma görüntüler. 
 
BİR DE BURAYA KAÇAK SARAY DİYORLAR
 
Bir de buraya kaçak saray diyorlar. Bu da ne edebe ne adaba sığmaz. Burada Türkiye cumhuriyeti hükümeti yapmış olduğu bu sarayı ne gerekiyorsa ona göre yapmıştır. Bütün bu noktada danıştay kararları hepsi bunun içinde vardır. Şurada şu kadar ağaç kesildi falan filan hepsi yalan. Bunlar aynı şeyi farklı yerde de yaptılar. Birinci köprüye karşı çıktılar, ikinciye karşı çıktılar üçüncü köprüye karşı çıktılar. Millet için ne yapılıyorsa hepsine karşı çıkıyorlar. Bir büyüğmüz itibardan tasarruf olmaz diyor. Burası Türk milletinin itibarıdır buradan tasarruf olmaz. Sonucu 650 milyon dolar. Öbür tarafta 5 milyar dolar restorasyon. Arkadaşlar bunlarda ufuk yok. Bunlar bu dar akıllarıyla bu ülkede hiçbir şey yapamazlar. İstanbul'da Dolmabahçe ve Topkapı sarayı var. Peki bu 80 senede yaptığın bir eser var mı ya? Ama biz 12 senede hamdolsun yaptıklarımızla övgü alıyoruz almaya da devam edeceğiz. (rotahaber)

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim