Halka hitap eden Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:
Van, denizi olan, ekmeğini bir ölçüde denizden kazanan illerimizden biri.
Varsın haritalarda göl denilsin. Biz ona sizlerin dediği gibi ‘Van Denizi’ diyoruz.
Biliyorsunuz demiryolu taşımacılığının bir kısmı Van Denizi üzerinden yapılıyor.
Doğudan batıya, batıdan doğuya taşınan yükler Van Denizi üzerinden taşınıyor.
Ancak iki feribot 16 vagon taşıyabiliyordu. Bu Van’a da Van Denizi’ne de yakışmaz dedik.
Onun için Van Denizi kenarına bir gemi üretim tesisi yani tersane yaptık. Her biri 50 vagon taşıma kapasitesine sahip iki büyük feribotu burada inşa ediyoruz.
Van’ı büyükşehir yaptık mı? Yaptık sözümüzde durduk mu.. Durduk… Van artık büyükşehir.
Belediyecilik Ak Parti’nin işidir. AK belediyecilik Van’a yakışır. Bunu görmek istiyorum.
'HER İKİ ANLAYIŞ DA BİZİM DÜŞMANIMIZDIR'
Kapı kapı dolaşmamız lazım. Durmak yok… Bu bir ideoloji değildir. Hizmet aşkıyla olur.
Yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Biz siyasi Kürtçülüğe de siyasi Türkçülüğe de karşıyız.
Her iki anlayış da bizim düşmanımızdır.
Geçmişte haksızlıklara çok maruz kaldık.
Benim oğlu Boğaziçi Üniversitesini kazanıyordu. Katsayı engeliyle oraya giremedi. Doğru dürüst bir yere de girme şansı olmadı.
Durumumuz vardı yurt dışına yolladık. Harvard’ta yüksek lisansını yaptı. Şimdi doktorasını yapıyor.
Aynı şey kızlarım için de geçerli. Dünyanın en iyi üniversitelerinde master doktoralarını yaptılar yapıyorlar.
Şimdi bu haksızlık değil miydi.
Sizler bize yetki verdiniz. Biz bu haksızlıklar düzelttik düzeltiyoruz.
İdari olanları hallettik. Yasa gerektirenler de TBMM’den süratle geçecek.
Biz sizi seviyoruz be. Ama biz sizi Allah için seviyoruz.
Biz sizi Kürt, Türk, Laz, Zaza olduğunuz için değil, yaratandan ötürü seviyoruz.
Silah, şiddet ve terör bugüne kadar hiçbir soruna çözüm getirmedi. Çok kan kaybettik artık kaybetmeyelim.
“BU SADECE BAŞLANGIÇ”
30 yıllık acılar sona eriyor. Bu sadece bir başlangıçtır. Bu sadece sürecin bir aşamasıdır.
Ama karanlığı özleyen bir lobi var. Aydınlıktan gözleri kamaşan kan lobisi barış ve huzurdan rahatsız.
Biz bu kan isteyen lobiye fırsat vermeyeceğiz.
Bizim gençlerimizin kanı üzerinden siyaset yapanlara Rabia işaretiyle hep beraber dur diyelim.
SURİYE KRİZİ
Ben ‘120 bin’ dedim. Dün İran’dan gelen bir dost ‘ne 120 bini 150 bin’ dedi.
Müslüman Müslümanı öldürüyor. Ne için? Benim ülkem de de aynı şeyler yapıldı.
Hepimizin gideceği yer aynı: Toprak.
Hocaefendi musalla taşına geldiğinde ne diyecek. Er kişi niyetine diyecek. Cumhurbaşkanı da olsa Başbakan da olsa milyarder olsa da er kişi niyetine, hatun kişi niyetine diyecek.
Gömecekler gidecekler. Bir daha oraya uğrayan bile olmayacak.
Öyleyse bu kavga bu kan niye?
Mısır’daki Sisi’ye birileri evet diyebilir ama Rabia hayır diyor. Esma’nın ruhu er veya geç galip gelecektir.
Biz çözüm sürecini elimizi kolumuzu bütün gövdemizi koyduk. Biz baharın sürekli olmasını istiyoruz…
Buradan Özalp’e geçeceğim. 80 öncesinde Özalp’te tezekle yakılmış bir sobanın ısıttığı evde bir gece misafir edilmiştim. Çok anlamlı bir geceydi. O zamanlar çok daha gençtim. O zaman Özalp’in ilgi ve alakasını gördüm. Yeniden aynı şeyi yaşamak istiyorum Özalp’te…
