Doğuştan görme engelli 10 yıllık Türkçe öğretmeni Aygül Altuntaş, birçok zorluğu aşarak geldiği bu günlerde azmini öğrencilerine aktarıyor.
32 yaşındaki Aygül Altuntaş üniversiteyi bitirdikten sonra başladığı mesleğinde şimdi azmiyle yeni nesiller yetiştiriyor. Çoğu zaman babası Evliya Altuntaş ile birlikte, zaman zaman da öğrencileri ile okula gidip gelen Aygül öğretmen, öğrencileri tarafından da çok seviliyor.
"Kasetlerle kayıt yaparak üniversiteyi kazandık"
Hayatını ve çalışma azmini anlatan Aygül öğretmen, doğuştan görme engelli olduğu için bu günlere kolay gelmediğini söyledi. Aygül Altuntaş, "2007 yılından beri çalışıyorum. Hayat hikayem hep yatılı okullarda geçti. Çünkü bizim zamanımızda özel eğitim okullarında okumak gerekiyordu. Şartlar şimdiki gibi bu kadar teknolojik imkanlar yoktu. Breil alfabesi ile eğitim alıyorduk. O yüzden ailemden uzak okumak zorunda kaldım. Çünkü şartlar onu gerektiriyordu. Annem babam sürekli takibi elden bırakmadılar. Ağabeyim de görme engelli. O da Yozgat'ta Sosyal Bilgiler Öğretmeni. İkimizi de bir şekilde okuttular. Kasetlerle kayıt yaparak üniversiteyi o şekilde kazandık. Bizim bir şeyler yapabileceğimize inanan insanların bize destek olması, bizim inancımız, her şeyden önce annemin babamın göstermiş olduğu fedakârlığı bizi buralara kadar taşıdı" dedi.
"Cumhurbaşkanımızın cümlesi bize senet oldu"
Eğitim hayatına kabartma yazı öğrenerek başladığını belirten Aygül öğretmen, "Eğitime 1'inci sınıfta kabartma yazı öğrenerek başladım. Sonrasında kabartma yazı ile kitapların basılmış olduğu eğitim sistemi ile devam ettik. Üniversitede okurken devlet memurluğunu kazandım. Okulu bitirdikten sonra öğretmenliğe geçtim. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde tam benim öğretmenliğimin meşakkatli olduğu bir süreçte, "Engellilerde bal gibi öğretmenlik yapabilir" demişti ve bu bizim için bir senet niteliğinde oldu. Biz bunu imzaladığımız bir senet olarak gördük. Daha başarılı olmaya çalıştık. Cumhurbaşkanımız bizim böyle bir şey yapabileceğimize inanıyorsa bizim daha çok çalışmamız gerekiyor diye düşündük. Kanun hükmünde kararname niteliğindeydi. Başbakandı kendisi o zamanlar. İnsanların artık bize karşı söylemlerinde biraz daha dikkatli olmaları gerektiği yönünde belki bir uyarıydı. Belki bize karşı önyargılarını kırabilecek bir ışık, aydınlatacak karanlığı bir ışık niteliğinde cümleydi. Bizim için dönüm noktasıdır o. Ben böyle görüyorum. Bizim bütün engellilerinde böyle düşünmesi gerektiğine inanıyorum" şeklinde konuştu.
