Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki Geri Kabul Anlaşması kapsamında Yunanistan'dan iade edilecek mülteciler için İzmir'in Dikili ilçesinde mülteci kampı kurulacağı yönündeki haberler nedeniyle ilçede "mülteci kampı istemiyoruz" eylemi yapıldı. İlçe halkı ve Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun, bölgenin kamp için uygun olmadığını iddia ederek vazgeçilmesini talep etti.
Dikili'de Yunanistan'dan iade edilecek Suriyeli mülteciler için kamp yapılacağı haberleri ilçede tepkiye neden oldu. Kampın kurulmasına kartı ortak tepki amacıyla ilçede Dikili Belediyesi, STK'lar, muhtarlar, sahil şeridindeki çok sayıda sitecinin yöneticilerinin katılımıyla "Dikilim Platformu" oluşturuldu. Platform üyeleri, Dikili'ye kamp kurulmasına karşı olma gerekçelerini açıklamak için bugün Dikili Atatürk Meydanı'nda toplandı. Meydanda toplananlar Dikililer, "Susma haykır, mülteci kampına hayır" şeklinde sloganlar atıp, "Dikilime dokunma', "Yarın Dikili için çok geç olabilir', "Dikilide mülteci kampına hayır', "Sen ben yok, Dikili var" yazılı pankartlar taşıdı. Mülteci kampına karşı yapılan eylemi çok sayıda yabancı basın mensubu da takip etti.
Dikili Belediye Başkanı ve Dikilim Platformu sözcüsü Mustafa Tosun, ilçelerinde mülteci kampı istememelerinin nedenini anlattı. İlçede mülteci kampı kurulacağı yönündeki söylentilerin ardından yetkililerden cevap almaya çalıştıklarını ancak cevap alamadıklarını ifade eden Tosun, "Bunun ardından basına açıklama yaparak Dikili'nin turizm, sera kenti olduğunu ve ilçenin kamp için uygun olmadığını söyledik. Bunun üzerine vicdanımız sorgulandı. Bu vicdan sorgusu yapıldığında Dikili halkı bu işten bir yıldır mağdurdu ama mağduruz demedi. Bir yıl boyunca kıyıdan emniyet güçleri ve jandarmaya, Göç İdaresine taşıma işlemlerini dün yaptık, bugün de yapıyoruz, yarın da yaparız. Ama biz vicdanımızı asla sorgulatmayacağız, kimse de sorgulayamaz. Denizden ıslak çıkmış mültecilere kıyafet yardımı da yaptık, insanı tüm yardımları da yaptık, yine de yaparız." dedi.
Dikili'ye mülteci kampı yapılacağına dair hala net ve resmi hiçbir bilgileri olmadığını ancak Kaynarca mevkiine 800 bin metrekare alana kamp yapılacağının söylendiğini de ifade eden Tosun, "Diğer kamplarda 200 bin metrekarede 7-8 bin kişi yaşarsa bu bölgede de 20 bin kişi, Dikili bunu kaldıramaz. Bunun için de STK'lar, muhtarlarımız, site yöneticilerimiz, siyasi partilerimizin başkanları ve yöneticileriyle geniş çaplı bir toplantı yaptık." diye konuştu.
Dikili halkı olarak dün de barıştan, hümanizmden yana olduklarını, bugün de yarın da bunun böyle olacağını belirten Başkan Tosun, beklentilerinin yetkililerden kentin dinamikleri, STK'ları ve yerel yönetiminden bilgi alınması olduğunu, kendilerinin uzlaşmadan yana olduklarını söyledi.
Dikili'de bir yıldır çocuklara servis hizmeti veremediklerini, bu araçlarla kendi işleri olmamalarına rağmen mülteci taşıdıklarını anlatan Tosun, bunu her zaman yapacaklarını belirtti. Oldu bittiye getirilerek bu kampların kurulamayacağını de dile getiren Tosun, şu gerekçeleri sıraladı: "Kamp kurulacak yerlerde buraya gelecek çocukların yaşam alanları, eğitim alanları düşünülmemiştir. Sadece Dikili değil, sınır komşularımız Ayvalık, Aliağa, Bergama, Foça, hepsi etkilenecektir. Çocukların Ayrıca kamp, savaş alanlarında 7 çeşit hastalığın artışı Dünya Sağlık Örgütü'nün verileriyle tespit edilmiştir. 45 kilometrelik sahil şeridimiz var, biz kaçışları engelleyemezken bu güvenliği nasıl sağlamayacağız, bu noktada endişeliyiz. Sahilde 265 tane kooperatifler var, ancak yaz geldiğinde anlayacağız, o evlerin hangisine girildiğine, bu noktada da güvenliğimiz tehlikededir. Demografik yapımızın değişeceğini düşünüyoruz."
İlçenin sanayileşmesinin düşük olduğunu da belirten Tosun, kamp için istihdam açığı olan yerlerin tercih edilmesini istedi. Kampın kurulması halinde Dikili'nin önünün kesileceğini savunan Tosun, ilçenin turizm ve sera bölgesi ilan edildiğini, bu gerekçelerle Dikili'nin buna uygun olmadığını ifade etti. "Yurtta barış, dünyada barış" istediklerini de sözlerine ekleyen Tosun, mülteci ölümlerinin, acıların son bulmasını da istedi.
Dikili halkı da, ilçelerinin kendilerine yettiğini, zaten kalabalık olduklarını, kamp istemediklerini söyledi.
Basın açıklamasının ardından grup olaysız şekilde dağıldı.
