• BIST 9716.77
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 15 °C

'Devlet korumasında' öldürüldü?

'Devlet korumasında' öldürüldü?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Türkiye'de devlet koruması altında iken öldürülen kadın olmadığını açıkladı. Ancak sivil toplum kuruluşlarının verileri ve medyaya yansıyan rakamlar durumun hiç de bu şekilde olmadığını gösteriyor. Ferdane

 Türkiye’de 2014’ün ilk 6 ayında 11 kadın , 2013'te ise 10 kadın haklarında koruma tedbir kararı varken öldürüldü. İstanbul’dan sonra en çok kadın cinayetinin yaşandığı İzmir’de, Adalet Bakanlığı’ndan edindiğimiz bilgilere göre, geçtiğimiz yıl 15 bin 745 kadın hakkında tedbir kararı çıkarıldı. 2014 başından Mayıs sonuna kadarki 5 aylık süre boyunca hakkında tedbir kararı olan kadın sayısı ise 6 bin 178. Kadına yönelik şiddetin sadece rakamlarla ve üçüncü sayfa haberleriyle ele alındığı Türkiye için bile kabul edilemez olan bu rakamlar, durumun ciddiyetini gösteriyor. 

Ferdane Çöl, 13 Ekim 2011’de ikinci kocası Sedat Çöl tarafından, hakkında koruma kararı varken işkence edilerek öldürüldü. Ferdane, öldürülmeden bir hafta önce Işıkkent Karakolu’na gitti. Tehdit altında olduğunu anlattı. Ancak karakolda, “Bıktık artık sürekli geliyorsun, ölsen de kurtulsak” yanıtını alarak geri çevrildi. Bu yanıtı veren polis memuru Ali İnce, 3 maaş kesimi ve terfi hakkının elinden alınmasıyla Türkiye’de ilk defa kadın cinayetleri konusunda ceza alan polis oldu. 

“ABLAM ÖLDÜRÜLMEMEK İÇİN YILLARCA MÜCADELE ETTİ ” 

Ferdane’nin erkek egemen toplumla mücadelesi uzun yıllara dayanıyor. Ailenin ifadesine göre Ferdane yalnızca akrabası da olan eşi Sedat'tan değil, akrabalarından da defalarca şiddet gördü. Erkek şiddeti ve devlet terörünün gölgesindeki yaşamının en yakın şahidi ise kardeşi Birdane Çağan. Çağan’ın anlattıklarına göre, Ferdane’nin sorunları katili Sedat Çöl ile evlendikten 1 ay sonra başladı. Ferdane'nin ölümüyle ilgili olarak 'azmettirici' konumunda yargılanıp beraat eden Sedat’ın üvey babası İhsan Maviş ile Ferdane, maddi sıkıntılardan ötürü sorun yaşıyordu. Aile her fırsatta Ferdane’yi dövmeye kalktı. Ferdane, 2-3 haftalık hamileyken karnındaki bebeği İhsan Maviş’in attığı dayak sonucu kaybetti. Defalarca polise gitti ve İhsan Maviş hakkında suç duyurusunda bulundu. Sonra eşiyle ve çocuklarıyla korkutularak şikayetini geri çekmesi için tehdit edildi ve şikayetini geri aldı. Bu gerginlikler sürerken hakkında 2 kere koruma kararı çıkarıldı. İhsan Maviş, bu koruma kararı sebebiyle Ferdane’ye bir dönem yaklaşamadı ama o zaman da devreye Sedat Çöl’ün üvey yeğeni girdi ve kadına şiddet uygulamaya başladı. Ferdane, Ali’ye hamileydi o zamanlar. Yaşadığı şiddete dayanamayıp ailesinin evine döndüğü bir gün evi bastılar, hamileyken dövüp karnını tekmelediler. Kendisine yönelik şiddet çoğaldıkça her gün karakola gitmeye başladı. Bu durum yaklaşık iki yıl devam etti. Işıkkent Karakolu’nda kendisine “Ölsen de kurtulsak” demelerinden 1 hafta sonra ise Ferdane öldürüldü. 

“SİZ KARI KOCASINIZ, GİT EVİNE OTUR” 

Ferdane’nin başına gelen polis ihmali sadece tek bir örnekle kalmıyor. Hakkında koruma kararı varken yaşadıkları başka bir olayı şöyle anlatıyor Birdane Çağan: “Sedat’la ayrı yaşadığı dönemde Ferdane’nin hakkında koruma kararı vardı. Ali küçücüktü o zamanlar ve kalp rahatsızlığı olduğu için özel mama kullanıyor, anne sütü alamıyordu. Benim evimde oturuyorken, Sedat’ın evlerine girdiği haberi geldi. Ali’nin maması için ablam da eve girmeliydi ama evde Sedat olduğu ve öldürülmekten korktuğu için giremedi. Direkt karakola gittik. Ablam polise dedi ki: ‘Benim koruma kararım var, eşim eve girdiği için ben giremiyorum ama çocuğun maması var, almam lazım.’ Polisin yanıtı ise, ‘Siz karı kocasınız. Git evine otur, bir şey olmaz, bir şey olunca bizi ararsın’ oldu.” 

ÇOCUKLAR ŞİDDETİN ŞAHİDİ 

İzmir Kadın Danışma Merkezi verilerine göre, şiddete maruz kalan kadınların yüzde 50’sinin çocukları da şiddete maruz kalıyor. Ferdane’nin çocukları da Ferdane’nin maruz kaldığı şiddete sık sık şahit oldu. Ferdane’nin kız kardeşi Çağan, çocukların tanık olduğu bir olayı şöyle anlatıyor: “Ablam eşiyle ayrı yaşadığı dönemde küçük çocuğu Ali’den dolayı nafaka talep etti. Sedat da nafakayı vereceğini söyledi. Ama eşinin ailesi buna karşı çıktı. Bir gün Sedat Çöl’ün kardeşi Muhammed Çöl bu sebepten ablamın kapısına dayanmış ve tornavidayla kapıyı zorlamaya başlamış. Kapıyı açmayı beceremeyince yarım saat sonra camda belirmiş ve ablama silah göstermiş. Ablam bütün çocuklarını toplayıp çocuk odasına kaçmış, bir tek büyük oğlan Şerif yok bu sırada yanlarında. Ali de o zaman 8-9 aylık.” 

“ÇOCUK PERİŞAN DURUMDA” 

Çocukların maruz kaldığı şiddet, Ferdane öldürüldükten sonra da bitmedi. Ferdane öldürüldüğünde yurtta kalmakta olan çocuklar, ilk eşi Şayip Bertel’e verildi. Babalarında kaldıkları 5 ay boyunca fiziksel ve psikolojik şiddet gören çocukların darp raporları ve karakolda verdiği ifadeler sonucu savcılık tarafından çocuklar, anneannelerine verildi. Ferdane’nin annesi Suna Maviş, torunlarını yanına alma mücadelesini şöyle anlatıyor: “Babalarında kaldıkları sürece işkence gördüler. Kaçıp bizim yanımıza gelirdi babası dövünce. Bir keresinde büyük oğlanı ellerinden bağlayarak dövmüş. Halbuki o zaman ameliyat olmuştu, yaralıydı. Yaralı halindeyken dövdü. Yaraları da dayaktan sonra iltihap kaptı. Pansuman yapan doktor dedi ki “Yarası iltihap kapmış çocuk perişan durumda.” Bu olaydan sonra şikayetçi oldum, çocuk şube geldi ve savcıya bildirdiler, savcı da çocuğu bana teslim etti. Oğlan bende 2-3 ay kaldıktan sonra telefonda 2 kız kardeşi ile konuşuyor. “Abi gel bizi kaçır, babam bizi sürekli dövüyor” diyorlar. O da kız kardeşlerinin ses kaydını almış o sırada. Böylece savcı kalan torunlarımı da bana teslim etti.” 

İzmir Kadın Danışma Merkezi’nde Psikolog Duygu Öz’e göre şiddete maruz kalan çocuklar model alarak öğrendikleri için ileride şiddet eğilimi göstermeleri çok muhtemel. Bazılarında ise tam tersi gözlenebiliyor. Şiddete maruz kalmak ya da ona tanık olmanın getirdiği şeylerden dolayı çok içe kapanık olabiliyorlar. En tehlikelisi ise, sevmek denen şeyi şiddetle özdeşleştirmek durumunda kalmaları. Öz, çocukların maruz kaldığı şiddeti ve çocuk üzerindeki etkileri şöyle değerlendiriyor: Çocukluk döneminde bu kadar güvensiz bir ortamda yetişiyor olmanın kendisi çocukların ileriki yaşamları için çok ciddi bir risk. Şiddeti deneyimlemiş ve bir kayıp yaşamış olan çocukların anksiyeteleri çok yüksek oluyor ve hayatları boyunca bunun izlerini taşıyorlar.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim