HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, örtünün altındaki kurdun, ilk cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ortaya çıktığını söyledi. Demirtaş, "Devleti, medyayı, parayı, yargıyı, Parlamento'yu ele geçirdi ve bütün bunları kullanarak; devleti, şiddet aygıtı, savaş aygıtı olarak kullanarak şok doktirin kullanarak adım adım ilerliyor. Toplumu ikna üzerinden ilerleme söz konusu değil. 7 Haziran'da biz buna dur dedik. Şimdi çok daha ağır bir savaş politikasıyla toplumu bu hale getirdiler." dedi.
HDP'nin 2. Olağan Kongresi'nin ardından genişletilmiş ilk Parti Meclisi (PM) toplantısı başladı. MYK üyelerinin belirleneceği toplantıda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, değişim dönüşüm sürecini AK Parti'nin değil Türkiye'nin devrimcilerinin başlattığını ifade etti. Darbeye karşı direnenler, gençler kadınlar, ilericilerin değişimi yürüttüklerini, hiç vazgeçmediklerini kaydeden Demirtaş, "Kenan Evren darbe yaptığında, yaşadık demiyorum biz de okuduk, şu an iktidarda olanların zihniyeti methiyeler dizdiler. Ama devrimciler karşı çıktı. Değişim, dönüşüm isteği o damarın sonucunda Türkiye'yi bugüne getirdi. Şimdi bunlar bu mirasa kondular. Ama "nihai hedefe götürecek güç biziz" deyip darbe yaptılar. 2002'den bu yana bunu yaptılar. Götürmek istedikleri yer anlaşıldı." diye konuştu.
"İZLEDİĞİ YOL DEMOKRATİK YOL DEĞİL"
Demirtaş, şöyle devam etti: "Örtünün altındaki kurt, ilk cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ortaya çıktı. "Gerek kalmadı, neyse artık onu konuşalım" demeye başladı. Başkanlık sistemine geçtik, gerisi artık anayasayı uydurma kaldı. Artık "anayasayı buna göre yapalım, anayasaya bana göre yanlış yerde duruyor" diyor. Tek dil, tek ırk, tek din, tek devlet, vs ve tek başkan. Şimdi Türkiye'yi bu istikamete götürme kararı aldı. Bunu yaparken bütün toplumu iknaya dayalı yapsa, izlediği yola hakikaten demokratik bir yol diyeceğiz. Fakat izlediği yol demokratik yol değil. Devleti, medyayı, parayı, yargıyı, Parlamento'yu ele geçirdi ve bütün bunları kullanarak; devleti, şiddet aygıtı, savaş aygıtı olarak kullanarak şok doktirin kullanarak adım adım ilerliyor. Toplumu ikna üzerinden ilerleme söz konusu değil. 7 Haziran'da biz buna dur dedik. Şimdi çok daha ağır bir savaş politikasıyla toplumu bu hale getirdiler."
"BİZ KÖTÜLÜK İSTESEYDİK YERİMİZDE OTURMAMIZ YETERLİYDİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "öz yönetim isteyenlerin dünyayı başına yıkacağını" söylediğini hatırlatan Demirtaş, başkanlık isteyenlere ise "24 saat canlı yayın yaptıracağız." dendiğini ifade etti. Başkanlık bir yönetim şekli ise öz yönetimin de bir yönetim şekli olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Biz kötülük isteseydik yerimizde oturmamız yeterliydi. Zaten bunlar felakete götürüyorlar. Bunlar zaten Türkiye'yi uçuruma götürüyorlar. Fakat bu ülkeyi, bu toprakların her karışını, herkesin anavatanı olarak gördüğümüz için, sorumluluk sahibi olduğumuz için oturup izleyemeyiz, müdahale etmeliyiz. Aksi halde 100 yıl boyunca felaketler daha ağır bir fatura olarak karşımıza çıkacak." şeklinde konuştu.
"ŞOVMEN, ŞOVMEN OLMAKTAN ÇIKTI; ADAM ESPRİ YAPAMAZ OLDU"
Cizre'de Sağlık Bakanlığı'nın bir binada bulunan yaralılar için ambulans göndermediğini belirten Demirtaş, belediyenin ambulansını göndermek istediklerini ama buna da izin verilmediğini kaydetti. Ambulansın yaklaşmasıyla bombalamanın başladığını ifade eden Demirtaş, bombalama seslerinin telefonla bakana dinletildiğini söyledi.
Asıl çaresizliği ve umutsuzluğu yaşayanın Türkiye'nin batısı olduğunu savunan Demirtaş, AK Parti'nin "toplumu teslim aldı" duygusunu yaymaya çalıştığını ancak kendilerinin bunu kırmaları gerektiğini vurguladı. Çünkü ortada böyle bir durum olmadığının altını çizen Demirtaş, "Yüzde 50 alan bir parti bu kadar panikler mi?" diye sordu.
Konuyu, bir televizyon programında kendini öğretmen olarak tanıtıp telefonla katılan Ayşe Çelik'e getiren Demirtaş, gösterilen tepkileri eleştirerek "Şovmen, şovmen olmaktan çıktı; adam espri yapamaz oldu." ifadelerini kullandı. Bu sözler partililer tarafından gülümsemeyle karşılandı.
Konuşmasının sonunda da Demirtaş, "Bizde asil-yedek yok; bilmeyiz de. Hiç gelemeyenler yedektir." dedi.
