• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 14 °C

Çözüm Komisyonu raporunu açıkladı

Çözüm Komisyonu Başkanı Naci Bostancı, hazırladıkları raporu açıkladı. Bostancı, "Çözüm süreci her türlü gölgeleme girişimlerine, rağmen mutlak surette yürütülmesi gereken bir süreçtir" dedi.

Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Başkanı Naci Bostancı, komisyon üyesi milletvekilleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında hazırladıkları raporu açıkladı.

Bostancı, "Çözüm süreci her türlü gölgeleme girişimlerine, kışkırtıcılığa, meydan okumaya rağmen mutlak surette yürütülmesi gereken bir süreçtir" dedi.

Raporu TBMM Başkanlığı'na sunduklarını belirten Bostancı, çalışmalara katkı veren AK Parti ve BDP'li milletvekillerine teşekkür etti.

Komisyonun niye kurulduğunu nedenleriyle açıklayan Bostancı, çalışmalar sırasında, son 30 yıllık süreç içerisinde insanların neler yaşadığını gördüklerini kaydetti.

Bostancı, çalışmalar sırasında Anadolu'da bir çok ile gittiklerini dile getirerek, bu ziyaretler sırasında, süreçten zarar gören insanların kendisine anlattığı acıklı hikayelerden örnekler verdi.

Türkiye'de kapılar çaldığında ölmüş evlatlarının geleceği ümidiyle kapıya yönelen bir çok anne olduğunu vurgulayan Bostancı, "Ama biliyorlar çocukları gelmeyecek. İşte çözüm süreci, kapılar çaldığında bütün çocuklar eve gelebilsin, bundan sonra evlere ateş düşmesin diyedir" diye konuştu. Bostancı, bu sürecin arkasında doğrudan doğruya toplumun iradesi ve en çok da acı çeken insanların iradesi olduğunu belirterek, "Biz 30 yıllık sürecin kanlı mağdurlarını, milleti dinledik" dedi.

Naci Bostancı, Türkiye'nin değiştiğini, bürokratik vesayeti tasfiye ettiğini, demokratik bir irade teşekkül ettiğini söyleyerek, "Bu konuyla ilgili çok konuşmalar yapıldı. Ama işin özeti şudur: Devletin milletinden, milletin devletine geçmektir. Devlet milleti tanımlardı, şimdi millet devleti tanımlıyor. Doğru olanı budur. Devlet milletten üstün değildir, millet devletten üstündür" diye konuştu.

"Bunları AK Parti milletvekili olarak söylemiyorum, son 10 yıl içerisinde bir hakkın teslimi olarak söylüyorum" diyen Bostancı, "AK Parti'yi teşekkül ettiren toplumsal iradenin ve Sayın Başbakan'ın bu dönüşümde oynadığı eşsiz rol, her türlü değerlendirmenin üzerindedir" ifadesini kullandı.

Bu komisyonun bütün sorunları çözecek kapasitede olmadığını kaydeden Bostancı, kurallar çerçevesinde bir çalışma yaptıklarını bildirdi. İlk toplantılarda literatüre ilişkin hayli sert tartışmalar yaşandığını ancak zamanla konuştukça, anlaşılabileceğinin görüldüğüne dikkati çeken Bostancı,  "Barış, kanın dökülmemesi ve her türlü çatışmadan daha iyidir, daha hayırlıdır. Elbette her konuda anlaşamazdık ama şu konuda mutabıkız; çözüm süreci mutlak surette, her türlü gölgeleme girişimlerine, kışkırtıcılığa, meydan okumaya rağmen mutlak surette yürütülmesi gereken bir süreçtir. Bu millet artık kan istemiyor. Kim ve siyasi görüşü ne olursa olsun, insanlar artık genç bedenler için mezar kazmak istemiyor" dedi.

Bir iki hafta önce gittiği Muş'ta üniversitenin ağaç dikme töreninde, kürekle yeni dikilen çamın altına toprak atarken, şehit cenazelerinde aynı küreklerle toprak atılan anların aklına geldiğini kaydeden Bostancı, "Çok şükür; şimdi bir cenazeye değil ağaca toprak atıyorum" dediğini anlattı.

"O kan denizinin bir duvar gibi yükseldiği..."

Naci Bostancı, komisyonun çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Yaklaşık 24 toplantı yaptıklarını, 13 akademisyen, 13 STK temsilcisi, 10 mağdur, 5 gazeteci-yazar dinlediklerini ifade eden Bostancı, gittikleri bir çok ilde de "komisyona sözü olan vatandaşları ve mağdurları" dinlediklerini söyledi. 

Bostancı, 11 bölümden oluşan raporda, olayın hem tarihsel sürecinin hem de uluslararası örneklerin yer aldığını bildirdi. Bostancı, şöyle devam etti: "Hiç bir şey sıfır hatalı olmuyor. Keşke 'açıl susam açıl' denildiğinde, herhangi bir komisyon kurulduğunda bu problem dönüştürecek araçlarımız olsun ama öyle olmuyor.  Bu sorunlar bir anda halledilmiyor, bu adım adım giden bir süreçtir ve süreç ilerlemelidir. 30 yıllık süreç yaşanan acı; acıları ve dili kendine has, arada o kan denizinin bir duvar gibi yükseldiği kamuoyları oluşturdu. O kandan denizi aşmak kolay bir iş değil ama aşacağız inşallah. Yaptığımız çalışmalar, o kan denizinin aşılacağını bize gösteriyor."

www.istanbulhaber.com

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim