• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 16 °C

CHP Milletvekili Sındır: Göçmen ölümlerinden ülkeyi yönetenler sorumlu

CHP Milletvekili Sındır: Göçmen ölümlerinden ülkeyi yönetenler sorumlu
Dün Ayvalık ve Dikili'de, aralarında çocuklarının da bulunduğu 32 kaçak göçmen boğularak hayatını kaybetti.

Dün Ayvalık ve Dikili'de, aralarında çocuklarının da bulunduğu 32 kaçak göçmen boğularak hayatını kaybetti. Bu insanlık dramını değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, göçmen ölümlerinin birinci sorumlusunun, ülkeyi yönetenler olduğunu iddia etti.

Milletvekili Sındır, "İnsan canı ve maalesef yitiriliyor. Bu sorunun birinci derecede önlem alması gereken, bu sorun yaşandığı için ortaya çıkan can kayıplarının birinci derece sorumlusu tabii ki yöneticilerdir, yani bu ülkeyi yönetenlerdir. Bu coğrafyada her kim olursa olsun, birileri sahillerimizde birtakım ne olduğu, ne kadar gidebileceği, açık denizde bile kullanılması söz konusu olmayacak botlara kıyıdan binerek başka ülkelere gitmeye çalışıyorsa, buna da rahatlıkla geçiş bulabiliyorsa bu aynı zamanda bizim sınır güvenliğimizin de elek gibi olduğunu gösteriyor." dedi. Türkiye'nin hem güvenlik hem de insan canının kıymeti açısından mutlaka önlem alması gerektiğini aktaran Sındır, "Ama siz sorunu temelinde, kaynağında çözemezseniz, ondan sonra ortaya çıkan sorunlar tabii ki artık çözülemez hale gelebiliyor. Görüyorsunuz, can yelekleri; bin 200-bin 300 tane sahte can yeleği ele geçirildi. Bu aslında bana göre buzdağının görünen yüzü. Bunlar canı korumak için değil, canı almak için yapılmış yelekler aslında. Bu can yelekleri stantdarta göre üretilmemiş, son derece kalitesiz, işe yaramayan yelekler. Bunlara can kurtarma değil, can alma yelekleri, ölüm yelekleri demek lazım herhalde. İçine sünger koyuluyor. Sünger, suyu emen ve ağırlık yaratan bir maddedir. Trajikomik bir durum, yazık. Bu bir cinayet. Bunun hiçbir kabul edilebilir, masumane bir yanı yok. Kesinlikle bir cinayet. Cehalet ve cinayet, cehaletin yarattığı bir cinayet. Can yeleği aslında olayın son noktası. O insanın, "Düşersem suya, beni kurtarsın." diye aldığı bir yelek. Esas onun neden sınırı aşmak ve başka bir ülkeye gitmek istediği, hangi umutla bunu yapmaya çalıştığı, onun o sınırı aşarkenki sınır güvenliğinden kim sorumlu? Kim kontrol ediyor? O insanı oraya getiren, o kıyıya getirip o bota bindiren anlayışın arksında yatan nedenleri çözmek gerekiyor önce. Ondan sonra biz ancak medeni, çağdaş bir ülkeyiz diyebilelim. Malesef acı veriyor. Bir tarafta ülkede çatışma, terör, canlara kıyılıyor. Bu tarafta ne farkı var? Yani illâ ki silah çekip öldürmek gerekmiyor cinayet işlemek için. Onun denizde canını yitirebileceği bilinmesine rağmen buna göz yummak da silah çekip vurmak gibidir. Hiç farkı yoktur, o da cinayettir." şeklinde konuştu.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim