Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Adana Şube Başkan Recep Çalışkan, "Bugünkü medeniyetin gelmeye çalıştığı nokta, İslam'ın insanlığa getirdiği medeniyet seviyesidir" dedi.
Çalışkan, "Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, 8 Mart'ı, evleri "yuva'ya dönüştüren tüm kadınların günü olarak gördüklerini ve onları kutladıklarını ifade etti. Çalışkan, "Günümüzde ne yazık ki kadınlar, evlerinden çıkarılmıştır ve bunun sonuçları her kesime çeşitli boyutlarda yansımıştır. Kimi bunu "kar" kimisi "zarar" olarak algılamaktadır. Örneğin, "evinden" çıkarılmış bir kadının çocuğuna bakmak için "dadı" ya da kreş ihtiyacı doğmuştur. Yuvanın temizlenmesi için yine "temizlikçi" gereklidir. Ekonomik gelire katkısı beklenen kadın "evinden" çıkarıldığında, yemek yapılması için, dışarıdan bir kişinin bu işi görmesi gerekmektedir. Bir kadının "evinden" çıkarılması durumunda o kadının yerini 2-3 kadın dolduramamaktadır. Aslında kadın "evinde" çok büyük işler yapıyor. Yani, yemek yapıyor, evi temizliyor, bulaşıkları yıkıyor, çamaşırları yıkıyor, çocuğa bakıyor, büyütüyor, besliyor, yediriyor, giydiriyor, temizliyor, eve gelen misafirleri ağırlıyor, evin dışarıya karşı görünümünü oluşturuyor, bir aile yapısı oluşturuyor. Normalde kadını çalışmıyor gibi görüp, kadına iş bulan batı medeniyet anlayışı bunu herkese kabul ettirmiş durumda" dedi.
Aynı medeniyet anlayışının, iş hayatında kadına haklar vermeye çalıştığını ifade eden Çalışkan şunları kaydetti:
"Kadının evde olmasını kısmen kabul ederek hamilelik dönemi hakları, çocuk emzirme, doğum gibi yuva için gerekli olan doğal ortamı, kadını iş hayatında tutarak başarmaya çalışıyor ancak nafile. Bugünkü medeniyetin gelmeye çalıştığı nokta, İslam'ın insanlığa getirdiği medeniyet seviyesidir. Şu anda belirli durumlarda kadına pozitif ayrımcılık yapılması gündemde. Dünya gerçekte, "Kadın evinde olmalı" anlayışına gelmeye çalışıyor, daha önce "evindeki kadını" yerdikleri için, tekrar kadını eve göndermeleri de onlar için bir zorluk oluşturuyor. Oysa herkes biliyor ki, dünya kadınları evinde olmalı. Hanımlar fıtratına dönmeli, zira hanımın yeri evidir. Bu onlar için "konfor" olduğu gibi, aynı zamanda "aile" müessesesinin ayakta kalması açısından da oldukça önemlidir. Aile, hanımların eseridir. Evden çıkartılan hanımlarımız konforunu kaybetmekte ve aile içi ilişkiler bozulmakta, çocuklar "anne" sevgisinden-ilgisinden, ahlakından yoksun bırakılmaktadır. Aile terbiyesi almayan çocuk topluma faydalı olamaz. Biz bu vesileyle "ev"leri, "yuva"ya çeviren kadınlarımıza Dünya Kadınlar Gününde teşekkür etmek istiyoruz."
