• BIST 10260.49
  • Altın 2400.636
  • Dolar 32.257
  • Euro 34.6756
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 24 °C
  • İzmir 30 °C

Benlerinizi Güneşten koruyun

Benlerinizi Güneşten koruyun
Uzmanlar, kızıl saçlı ve açık tenli kişileri cilt kanseri riskine karşı uyararak, özellikle vücudunda 100’den fazla beni olanların kendilerini güneşin zararlı ışınlarından korumaları gerektiğini belirtiyor.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte uzmanlarda vatandaşları güneşin zararlı ışınlarına karşı uyarmaya başladı. Cilt kanseri riskini oldukça artıran güneşe karşı insanların kendisini korumasının önemini anlatan Dermatoloji Uzmanı Engin Kocabaş, özellikle vücudunda 100’ün üzerinde beni olanları, kızıl saçlıları, açık tenlileri cilt kanseri açısından riskli grubunda olduklarını hatırlattı.

Çok fazla beni olanlar dikkat

Risk grubunda olan kişilerin güneşe çıkarken mutlaka önlem almaları gerektiğini belirten Dr. Kocabaş, cilt kanserinden korunmak için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi:
“Cilt kanserleri, sadece ben üzerinden oluşmuyor.

Birçok cilt kanseri, benin olmadığı alanlarda güneşe maruz kalan dudak, yüz, alın, saçlı deri el üzeri gibi bölgelerde gelişebiliyor. Malign (kötü huylu) melanom olarak adlandırdığımız benler üzerinden gelişen cilt kanserlerinde güneşin etkisi çok fazladır.

Çünkü güneş ben hücrelerinde DNA hasarı yaparak, kontrolsüz çoğalıp deri kanserine yol açmasını sağlayabilir. Vücudunda 100’den fazla beni olanlar, açık tenliler, saç teni kızıl olanlar cilt kanseri açısından riskli grupta yer alırlar. Bu kişilerin güneşten çok daha dikkatli korumaları gerekiyor.”

Cilt kanseri görülme oranı artıyor

“Çocukluk döneminde aldığımız kontrolsüz uzun süreli güneş yanıkları ileride ciddi sorunlara yol açabiliyor. Hastalarımızdan güneşten kontrollü faydalanmalarını istiyoruz. Çünkü cilt kanserleri, birçok organ kanserinden daha fazla görülüyor ve cilt kanserinin görülme oranı git gide artıyor. Cilt kanserlerinin oluşumunda genetik nedenlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de etkisi bulunuyor. Çevresel faktörler içerisinde güneş, en önemli tetikleyici risk faktörüdür.

Güneşten mümkün olduğunca korunmalıyız. Güneşten bize gelen zararlı ultraviyole ışınlar artık ozon tabakasından büyük oranda geçiş sağlamaktadır. 10.00-16.00 saatleri arasında zararlı ultraviyole ışınlar yeryüzüne daha yoğun olarak giriyor. Bu saatlerde mutlaka güneşten korunmalıyız. Mümkünse güneşe çıkmamalıyız.”

Güneş koruyucuyu ihmal etmeyin

“Güneş koruyucu kullanmalıyız. Ancak hiçbir güneş koruyucu bizi gün boyunca korumaz. Kullanımdan sonra iki üç saat aralıkla tekrar güneş koruyucu sürmeliyiz. Deniz mevsiminde düzenli olarak denize girme, banyo ve kurulanma sonrasında güneş koruyucumuzu yenilemeliyiz. Gölge bizi ultraviyole ışınlarından yüzde 70’e kadar koruyabilir.

En iyi korunma yolu kıyafettir. Şemsiyeli Şezlong, ağaç, apartman gölgesi bizi güneşten yüzde 100 oranında kesinlikle korumaz. Yansıyan ışınlar nedeniyle ultroviyole ışınlara maruz kalabiliriz. Kullandığımız şapkaların çapı dahi önemlidir.

Çapı 15 santimetreden düşük şapkalar güneşten korunmak için ideal şapkalar değildir. Ultraviyole ışınların bir kısmı camdan dahi geçebilir. Araçla seyahat eden kişiler de bu ışınlardan etkilenebilir.”

 

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim