Dört eski bakanın Soruşturma Komisyonu'nda AKP'li 9 vekilin oyuyla 'aklanmasını' eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yanıt veren Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Sayın Bahçeli'ye hatırlatırız. Yolsuzluk dediği anda 2001 krizini hatırlarız. O krize doğru yaşanan hortumlamaları, yüzde 7 binlere çıkan faizleri hatırlatırız" dedi.Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Geçen yıl bu zamanlar birileri devlete operasyonla meşguldü. MİT TIR’larına operasyon yapıyorlardı. Bunların 3 hedefi vardı. Bir siyasi istikrarsızlık, iki ekonomik kriz, üç dünya kamuoyu önünde itibarsızlaştırmak. Bu hedeflere ulaştılar mı hayır? Bunun hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur.
Siyasi istikrarı hedef aldılar. 12 yıllık en büyük başarımız siyasi istikrarı yakalamamızdır. Baktılar ki, bir başarı hikayesi var. Bu başarı sadece AK Parti'nin değil tüm İslam aleminin, Türk aleminin ve tüm mazlum milletlerin başarısıdır.
Karanlık odaklarla beraber iş birliği içine girenler dönemin Başbakan'ı diye yazdılar. Millet tarih sahnesinde varsa milletin temsilcisi de olacaktır. 30 Mart seçimlerinde ne yaptılar? AK Parti karşısında kim güçlüyse onu desteklediler. Milletimiz bunlara gerekli dersi verdi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde de gerekli cevabı aldılar. Siyaset planla olmaz. Siyaset ruhla olur, azimle olur milletle olur. Siyasi mühendisliğe soyunanlar yine hüsrana uğrayacaktır. Tüm oyunları milletimiz bozmuştur. Türk siyasi hayatında hiçbir kadro böyle bir mücadele içine girmemiştir. 30 Mart ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde sadece Allah'a ve millete dayandık.
Sayın Bahçeli'ye hatırlatırız. Yolsuzluk dediği anda 2001 krizini hatırlarız. O krize doğru yaşanan hortumlamaları, yüzde 7 binlere çıkan faizleri hatırlatırız.
‘Uluslararası medya karalamak istedi’
Bunu Van Minute kadar götürebilirsiniz ama son dört yılda uluslar arası medyanın her türlü karalamasına maruz kaldık. Tek hedefleri vardı bir başarı hikayesini karalamak. Neden? Soğuk savaştan bu yana İslam dünyası hep bir kara dünya olarak nitelendirildi. Bir hikaye tüm bu algıyı bozdu. Ak Partinin başarı hikayesi sürekli karalanan İslam dünyası mazlum milletlerin hepsinde bir ümit uyandırdı. Bu başarı hikayesini karalama çabası var. Bu bir yıl içinde iki iddia sürekli gündeme tutuldu: 1 - Otoriterleşme iddiası 2- Türkiye’nin teröre destek verdiği iddiası. Ortadoğu’daki gençler Ak Parti’nin başarı hikayesini görerek yola çıktılar.
Biz biliyoruz ki, Somalili’nin kalbinde de AK parti var, Filistin’de Suriye’de de kalplerinde ay yıldız var. Makedonya’da bana demişlerdi ki, ‘bize bayrak gönderir misiniz.’ Ben de dedim ki sadece bayrak değil isteyen herkese bayrakla beraber, Türkçe mealli Kuran-ı Kerim ve Türkçe sözlük de göndereceğiz.
Komisyon’un Yüce Divan kararı
Bu oyunlar bozduk biz. Ve bugün Türkiye demokratik istikrarını ispat etmiş ekonomik kalkınması sürdüren bir ülkedir. Bu imajı bozacak he türlü çalışmanın karşısındayız.
Komisyon kararı hangi yönde olmuş olsaydı dahi, geçen sene yaşadıklarımız ve 7 Şubat MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması, Gezi provokasyonu, 17-25 Aralık provokasyonları, Dışişleri’nin dinlenmesi bir darbe süreciydi bir vesayet kurma çabasıydı.
Birileri Türkiye’de demokrasiye darbe vurmak istedi. Türkiye’nin uluslararası itibarını bozmak istediler. Bu darbe teşebbüsü akim kalmıştır ve bunu yapanlar tarih ve millet önünde hem mahcup hem de mahkumdurlar. Paralel çete bu hesaplar içine girmişken tek başına değildi. Muhalefetle işbirliği yaptı. Hiçbir gelişme bu gerçeği örtemez. Türkiye’de Ak Parti istikrarı savunurken CHP ve MHP bu paralel çeteyle seçimlere koalisyonla girdiler.
