Afyonkarahisar'da gerçekleştirilen "Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı'nın kapanış oturumunda konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye'de reçetelerde kullanılacak bitkilerin belirlenmesi gerektiğini söyledi. Bakan Eroğlu, Türkiye'deki biyoçeşitliliğin kayıt altına alınmasıyla ilgili oluşturulan "Nuhun Gemisi Veritabanı'na bugüne kadar 980 bin bitki türünün kaydedildiğini açıkladı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ile Afyon Kocatepe Üniversitesi'nin bir otelde düzenlediği "2'inci Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı"nın kapanış oturumuna Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da katıldı. Çalıştayda konuşma yapan Bakan Eroğlu, bitkileri, ilaç olarak kullanılacak bitkiler, gıda maddesi olarak kullanılacaklar ve kozmetik sanayide kullanılacaklar olarak üçe ayırmak gerektiğini belirtti. Her grup bitkinin ayrı ayrı incelenmesi gerektiğini ifade eden Bakan "Gıda maddesi ve benzer bir şey olarak satılıyor. Ama öyle gösteriliyor ki, "Falanca hastalığa etkilidir" diye satılıyor. Problem buradan kaynaklanıyor. İnternetten satılan malzemelere verilen ruhsatta bunun sadece gıda takviyesi için kullanılması yazılmıyor. Böyle olunca sağlıkla alakalı bir hastalığa şifa olduğunu belirterek kullanıyor. Bu konuda bütün komisyonları birleştirerek; tek bir yerden ruhsat verilmesi sağlanırsa, bu problem ortadan kalkar diye düşünüyorum" diye konuştu.
"NUHUN GEMİSİ VERİTABANI'NA 980 BİN TANE VERİ GİRİLDİ"
'Nuhun Gemisi Veritabanı" adı altında Türkiye'nin biyoçeşitliliğini kayıt altına aldıklarını da ifade eden Eroğlu, "Bitkilerin listesi çok önemli. Coğrafi işaretlemeyle hangi bitki nerede bunun tespit edilmesi lazım. Bizim bitkilerimiz çalınıyor, yurt dışına kaçırıyorlar. Türkiye'de asırlardır endemik tür olan bitki; bir bakıyorsunuz, başka bir ülkede. Üstelik onu kendi bitkisi gibi takdim ediyorlar. O yüzden Nuh'un Gemisi adıyla aşağı yukarı şu anda 980 bin tane verinin girdiği bir veritabanı hazırladık. Burada bitkiler, koordinatlarıyla beraber coğrafi işaretlemesi dahil olmak üzere yapılıyor. Veritabanına ilk girişi de ben yapmıştım. Afyonkarahisar bölgesine özgü bir çiçek olan "Eber sarısı" endemik türünün girişini yaptım" dedi.
"TÜRKİYE'DE FİDAN ÜRETİMİ OLMADIĞI İÇİN YURTDIŞINDAN GETİRİLİYORDU"
Türkiye'de fidan üretimi olmadığı için yurtdışından getirildiğini hatırlatarak bu anlamda bir fidan borsası kurduklarını söyleyen Bakan Eroğlu, "Fidan üretimi Türkiye'de pek yok. Yurt dışından geliyor. Dedim "Bu Türkiye için ayıp." Biz fidan borsası kurduk. Sakarya'da Sapanca Gölü'nün kenarında ve alım garantili fidan ürettik. Bir marka oluşturmak lazım. Marka oluşturamazsak tanıtım yapamazsak gerçekten çok önemli. Ben hocama demiştim ki "hocam bir ürün varsa ben bunu kullanayım sonra işte bu ürün şu markadır diyeyim" deyince oda çok sevindi. Bu çayı mesela Başbakanımız içtiği zaman "zindeliğimi buna borçluyum" dediği zaman tamam. Bunun gibi bir takım çalışmalar yapalım hemen bu konuda mesela bal için olabilir bir marka oluşturalım. Çünkü her gittiğimiz yerde bal ormanı kuruyoruz. Valilerden rica ediyorum bir marka oluşturun. Bir tek Manisa gayretli çıktı hemen markanın ismini buldu. Halis mesir balı, yani böyle bir marka oluşturdular. Üretmeye başlayacaklar" diye konuştu.
Bakan Eroğlu, Afyonkarahisar'a dikilecek 10 bin fidanın ilkini çalıştayın yapıldığı otelin bahçesine dikti.
