Monaco'da düzenlenen Dünya Siyaset Konferansı çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Babacan, 3'üncü çeyrekte yaşanan yüzde 4,4'lük büyümenin orta vadeli programlarıyla oldukça paralel olduğunu ifade etti. Büyümenin kompozisyonuna bakıldığında özel sektör yatırımlarının katkı sağladığına dikkati çeken Babacan, bu durumun cesaret verici olduğunu belirtti.
Babacan, büyümenin son çeyrekte de bu doğrultuda süreceğini vurgularken, bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki çeyreklerde bizim dikkat etmemiz gereken husus şu olacak, büyümenin kompozisyonunda daha çok özel sektöre yatırım, daha çok ihracat. Bunu görmemiz lazım. Ancak bunu gördüğümüzde büyümemizi, sağlıklı, sürdürülebilir güçlü bir büyüme diye nitelendirebiliriz. Tamamen tüketime dayanan, ithal edip tüketime dayanan, bankadan kredi çekip tüketime dayanan bir büyüme modeli bizim makro dengelerimiz açısından sıhhatli sonuçlar vermiyor. Bu nedenle 3. çeyreği özel sektör yatırımları açısından anlamlı bulduk, umut ediyoruz ki böyle de devam eder"
Başbakan Yardımcısı Babacan, birçok ülkenin aksine Türkiye'de iç tüketimin fazla bulunduğunu, bunun da ülkedeki güven ve istikrar ortamının bir yansıması olduğunu söyledi. Bu noktada, üretim kadar tüketim yapılması gerektiğine dikkati çekerek, "(Ne kadar ihraç yapabiliyorsak, o kadar tüketelim) diyoruz. Ne kadar kendi kaynaklarımızla üretim yaparsak o kadar tüketelim. Aksi halde dışarıdan Türkiye'nin borçlanmasından, hane halkının borçlanmasından gelen tüketim bizim son derece dikkat etmemiz gereken bir husus" ifadesini kullandı.
Bireysel kredilerle ilgili bazı tedbirlerin de birkaç hafta içinde yürürlüğe gireceğine işaret eden Babacan, henüz teknik konularda nihai karar vermediklerini, tedbirler üzerinde çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.
