Manisa'da meşhur bir ayakkabı markasının ürünlerini takliteden firmanın malları, hukuki süreç sonunda toplatıldı.
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Adnan Erbil, Üç El Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı ve Oda Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Sarı ile birlikte, konu hakkında basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Sarı, çok taklit edildiklerini belirterek, bu son vakanın kendilerini çok üzdüğünü söyledi. Sarı, "Bizi taklit eden firmanın Manisalı olması bizi çok üzdü. Dört yıldır hukuki bir süreç devam ediyordu. Sonunda biz üzüldük, böyle olmasına üzüldük. O firma da üzüldü, ürünlerini piyasadan toplatmak zorunda kaldık. Maddi ve manevi prestij kaybına uğradılar. Hiçbir firmanın böyle bir şeye tenezzül etmesi taraftarı değilim. Bu bir örnek olsun. Emeğe saygı olsun. Herkes markasına sahip çıkmalı, markasını yaşatmalı. Marka kolay olunmuyor. En kolay yolu taklit ama hiçbir zaman gerçeği gibi değildir. Bunu insanların bilmesi gerekiyor." dedi.
Kendilerini taklit eden firmanın davayı kaybettiğini aktaran Rıfat Sarı, "Şu anda ürünleri piyasadan toplatıldı. Markasını değiştirmek zorunda kaldı ama tabii ki sonucun böyle olmasını biz istemiyorduk. Ben kendim sektör temsilcisi olarak çok üzüldüm. Manisalı bir firmanın bu duruma düşmesine çok üzüldüm. Bir başka arkadaş böyle bir şeye kalkışmasın, çünkü sonunda üzülen kendisi olacak ve tüketiciye yazık. Çok kalitesiz bir ürünü, başka bir markanın isim benzerliğiyle tüketiciyi yanıltmak, en büyük hırsızlık ve emeğe saygısızlık. Biz Manisa'nın markasıyız. Firma olarak dünyada söz sahibi olmaya çalışıyoruz. Marka olmak kolay olmuyor. Çok uzun yıllardan beri çalışıyoruz marka olmak için. Buralara gelmek kolay değil, markaya yatırım yapıyorsunuz. O sizin geleceğiniz. Her şey gidiyor ama marka yaşıyor. O marka artık şehrin, ülkenin markası oluyor. Onun için markaya sahip çıkmak gerekiyor. Sadece iyi ürün yapmakla marka olduk diyemezsiniz. Onun için markanın korunması gerekiyor." diye konuştu.
MTSO Başkanı Erbil ise şunları söyledi: "Marka olmak için bir malı üretmeniz yeterli değil, aynı zamanda kaliteli üretmeniz gerekiyor. Marka hırsızlığına geldiğimizde, ha birinin cebinden parasını çalmışsınız, ha onu taklit etmişsiniz, hiçbir farkı yoktur. İkincisi, karşındaki tüketiciye de saygın kalmamıştır, marka hırsızlığı yaptığınızda. İnsanlar maalesef ayakkabının dış kutusunu bastırıyor ama içindeki malzeme, marka olan malzeme değil. Bizim insanımıza satıyor, insanımız da marka diye alıyor ama maalesef içerisindeki, onunla alakası olmayan bir ürün."
