Muğla'nın Bodrum ilçesinde 2010 yılında turizmci Ahmet B.'ye ait villanın terasından belirlenmeyen bir nedenle düşerek hayatını kaybeden manken Aslı Baş'ın ölümüyle ilgili davanın 22. duruşmasında karar çıkmadı.
Manken Aslı Baş'ın, Bodrum'da 2010 yılında turizmci Ahmet B.'nin Yalıkavak Beldesi'ndeki villasında henüz belirlenemeyen bir nedenle 6 buçuk metre yüksekliğindeki terastan düşerek hayatını kaybetmesinin ardından başlayan yargılama süreci devam ediyor. 2013 yılında başlayan davanın 22. duruşması Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuksuz yargılanan iş adamı Ahmet B. (56) ile oğulları Volkan B. (24) Hakan B. (26), ile Aslı Baş'ın babası Mehmet Yavuz Baş ve yakınları katıldı. Aslı Baş'ın babası şikâyetçi oldu.
Duruşmanın görüldüğü sırada salonda bulunan iş adamı Ahmet B.'nin çalışanlarından bir kişinin Aslı Baş'ın babası Mehmet Yavuz Baş'a şerefsiz dediği iddia edildi. Mehmet Yavuz Baş'ın durumu mahkeme heyetine bildirilmesi üzerine, iş adamın çalışanı olduğu iddia edilen kişi mahkeme heyeti tarafından duruşma salonundan çıkarıldı.
Yaklaşık 1 saat süren duruşma dosyada gelmeyen yazı cevaplarının beklenmesi, Aslı Baş'a ait otopsi CD'lerinin Adli Tıp Kurumu'ndan istenilmesi için 28 Nisan tarihine ertelendi.
Mahkeme çıkışında duruşma sırasında iş adamı Ahmet B.'nin kendisine şerefsiz diye hitap etmesine isyan eden Mehmet Yavuz Baş, "Ben çok efendi, çok iyi, her şeyi kabul ederim. 6 senedir benim çektiğimi Allah bilir. Ben şerefsizlik yapmadım. Mahkemede şerefsiz diyorlar bana. Onların adamları böyle külhanbeyi vari hareketlerle bana şerefsiz dedi" diye konuştu.
"112 KAYDI ÖNEM ARZ ETTİ"
Baş ailesinin avukatı Av. Fahri Safa Küpçü de polis ve jandarmaya ait 154 ve 155 kayıtlarının önemli olduğunu belirterek, "Birtakım eksikliklerin tamamlanması için duruşma 28 Nisan tarihine ertelendi. 154 ve 155 ses kayıtları henüz mahkemeye ulaşmadı. Duruşmada ki birinci eksiklik o. İş adamı Ahmet B.'nin 112 ile yaptığı görüşmede Aslı Baş'ın merdivenden düştüğü yönünde konuşmaları var. Ancak duruşma boyunca intihar kelimesini ağızlarından düşürmezken 112 kaydı bu anlamda çok hayati bir önem arz etti. Bu yüzden 155 kaydı da önem arz edebilir. 155'de de böyle bir kayıt olabilir. Bunu henüz bilmiyoruz. 112 kayıtlarıyla ilgili olarak konuşmaları eksilterek aktaran bilirkişi hakkında suç duyurusu talebimiz oldu. Ayrıca karşı taraf ısrarla Adli Tıp Kurumu'nun raporuna atıf yapıyor. Fakat ODTÜ raporuna hiç değinmiyor. ODTÜ raporunu tekrar vurgularsak, açıkça Aslı Baş'ın bir çuval gibi yere atıldığını söylüyor. Raporda yer alan serbest düşmenin halkın anlayacağı dilde karşılığı budur. Fakat nedense ODTÜ raporunun görmezden gelip ısrarla Adli Tıp Kurumu raporuna vurgu yapmak istiyorlar" dedi.
Çocukları ile birlikte yargılanan iş adamı Ahmet B. ise "Dava aynı seyrinde devam ediyor. Delillerin incelenmesi ve eksikliklerin tamamlanması için ertelendi" dedi.
