Antalya, Isparta ve Burdur illerinin bulunduğu Batı Akdeniz'de yıllık enflasyon oranı ülke ortalamasının üzerinde çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre genelde yıllık enflasyon tüketici fiyatları yüzde 9,58 iken bu rakam Batı Akdeniz'de yüzde 9,7 oranına çıktı. Bu rakamlara göre yıllık Batı Akdeniz, enflasyon artışında 26 bölgeden 12. sırada yer aldı.
Ocak ayı enflasyonuyla ilgili yazılı açıklama yapan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, TÜİK tarafından açıklanan rakamları değerlendirdi. Buna göre 2016 Ocak ayı enflasyonu bir önceki aya göre tüketici fiyatları endeksinde (TÜFE) yüzde 1,82, yurt içi fiyatları endeksinde(Yİ-ÜFE) 0,55 olarak açıklandı. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 9,58, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 5,94 oldu.
Bölgede enflasyonun yıllık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde, aylık bazda ise altında kaldığını açıklayan Çetin, "Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge arasında aylık bazda yirmi beşinci, yıllık bazda ise on ikinci sırada yer almıştır." dedi.
TÜİK verilerine göre Batı Akdeniz'deki TÜFE oranı, aylık bazda yüzde 1,51 ve yıllık bazda yüzde 9,70 olarak gerçekleşti. Bölgedeki ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre sırasıyla en yüksek artış yüzde 9,59 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 3,28 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 3,27 ile çeşitli mal ve hizmetler harcama gruplarında oldu. Yıllık enflasyonda ise en yüksek artış yüzde 16,07 ile lokanta ve oteller, yüzde 12,45 ile eğlence ve kültür ve yüzde 12,01 ile çeşitli mal ve hizmetler gruplarında gerçekleşti.
TÜİK'in madde sepeti verilerine göre, gıdadaki enflasyon dışında sürücü kursları, avukatlık hizmetleri, zorunlu trafik sigortası, kablolu yayın, tren bileti, mobilya, elektronik gibi birçok alanda belirgin fiyat artışları var.
EN ÇOK ALKOLLÜ İÇECEKLER VE TÜTÜN GRUBU FİYATLARI ARTTI
Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 9,60 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 4,28 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 2,71 ile çeşitli mal ve hizmetler gruplarında gerçekleşti. Giyim ve ayakkabı grubunda ise yüzde 6,71 oranında düşüş yaşandı.
Yıllık bazda ise en yüksek artış sırasıyla yüzde 13,43 ile lokanta ve oteller, yüzde 12,05 ile eğlence ve kültür ve yüzde 11,69 gıda ve alkolsüz içecekler gruplarında gerçekleşti.
Ocak 2016'da endekste kapsanan 417 maddeden; 29 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 285 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 103 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş görüldü.
ZAM ŞAMPİYONU ÇARLİSTON BİBER
Ocak ayında en yüksek artış gösteren ürün yüzde 52,99 ile çarliston biber olurken bu ürünü yüzde 52,44 ile patlıcan ve yüzde 44.68 ile sürücü eğitim kurs ücreti izledi. En fazla düşüş ise yüzde 13,73 ile kazak (çocuk için), yüzde 12,05 ile elbise (tek parça) ve yüzde 11,87 ceket (kadın için) oldu. Yİ-ÜFE ise, 2016 yılı ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 0,55, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,94 arttı.
Tüketici enflasyonunda yıllık olarak son dört yılın en yüksek oranının çift haneye yaklaşılmasının moral bozucu olduğunu belirten ATSO Başkanı Çetin, enflasyonun tek hanede kalmasına dünyada petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki sert düşüşün etkisi olduğunu söyledi. Gıda fiyatlarında sebze fiyatlarının ocak ayında soğuk havalar nedeniyle arttığını ifade eden Çetin, "Artık düşüşe geçecektir. Ancak, gıdadaki enflasyonda et, nohut, mercimek, zeytinyağı, ayçiçeği yağı gibi ürün fiyatları da artmaya devam ediyor. Süt ve peynir fiyatlarında önemli artış yokken, et fiyatlarındaki artış piyasa düzenlemesi önlemlerinin önemli olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin nüfus artışı ve ihracatla birlikte artan gıda talebini karşılamakta giderek zorlandığı, ayrıca piyasa düzenleme kurumlarının kurulması ve harekete geçmesinde çok geç kaldığı açıktır." diye konuştu.
Dünya gündeminde olmayan enflasyonu konuşmaya devam edildiğini dile getiren Çetin, şöyle devam etti:
"Bu sarmaldan kurtulmak için sektörel düzenlemeler konusunda Türkiye'nin kurumsal kapasitesini geliştirmeye ihtiyacı var. Bu nedenle gerekirse yetkin yabancı kurumlardan teknik destek alınması gerekiyor. Aksi halde, ülke içinde geçim sıkıntısı, ülke dışında da ihracatta rekabet gücü kaybı sorunumuzu konuşmaya devam edeceğiz."
