İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu, KESK, DİSK ve TMMOB üyesi bir grup, "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza attıkları için haklarında soruşturma başlatılan akademisyenlere destek verdi.

İzmir Adliyesi önünde toplanan grup, "Barış Kazanacak" yazılı bir pankartı açarak basın açıklaması yaptı. Ortak açıklamayı okuyan Av. Yakup Gül, "Bugün 19 Ocak. Bugün burada olmamızı zorunlu kılan linç ortamına benzer bir süreç sonunda öldürülen Hrant Dink'in anısı önünde bir kere daha saygıyla eğiliyoruz." dedi. Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgede uzun süredir devam eden çatışmalara ilişkin saptamaları içeren ve yapılması gerekenleri dile getiren bir mektubun bin 100 akademisyen tarafından imzalanarak kamuoyuna duyurulduğunu söyleyen Gül, "Bu duyurunun ardından siyasi irade başta olmak üzere himaye gören mafya liderlerinin de arasında olduğu bir güruh, linç kampanyası başlatmıştır. Farklı düşünceyi ifade eden sesler, adli ve idari soruşturma tehditleriyle bastırılmaya çalışılmıştır. Ne yazık ki Barolar Birliği başta olmak üzere hukuk örgütleri, birkaç istisna dışında bu süreçte demokrasi ve evrensel hukuktan yana tavır alamamıştır." diye konuştu. Şiddet çağrısı içermeyen her türlü düşüncenin açıklanmasının hak ve özgürlük olduğunu savunan Av. Gül, Anayasa'nın 25. maddesindeki, "Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanmaz, düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz." hükmünü hatırlattı. Yakup Gül, "Şüphesiz, Anayasa'yı uygulama görevi olanlar, anayasal hakları da sağlamak zorundadırlar. Bu itibarla açılan idari ve adli soruşturmalar, tümü ile Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle kişilere tanınan hakların ihlali anlamını taşımaktadır, yani yok hükmündedir." dedi. İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu, DİSK, TMMOB ve KESK olarak herkesin, şiddet çağrısı içermeyen ve şiddet övgüsüne yer vermeyen düşüncelerini ifade etmesini özgürlük ve hak olarak gördüklerini aktaran Gül, soruşturmaların akademisyenler üzerinden topluma mesaj verme anlamı taşıdığını iddia ederek, derhal geri çekilmesini talep ettiklerini ifade etti.

Toplumdaki meselelerin çözümünün, özgürlüklerin güvence altında olduğu ve fikirlerin özgürce tartışılabildiği bir zeminde olacağına inandıklarını sözlerine ekleyen Gül, şöyle konuştu: "Düşüncesini ifade edenlere dönük her türlü saldırıyı kendimize yapılmış sayarak, hukuki ve toplumsal olarak dayanışma göstereceğimizi bir kere daha bütün taraflara duyuruyoruz."