28 Şubat sürecinin yıl dönümünde AK Parti Malatya Gençli Kolları tarafından "Şubat hiç bin yıl sürer mi" başlıklı konferans düzenlendi. Konferansta dönemim mağdur isimleri tarafından darbe süreci ele alındı.

Belediye Konferans salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertan Mumcu, AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Mehmet Balin, Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve vatandaşlar katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Enis Aydoğan, "Karanlık gecelerin ardından aydınlık günlere giderken her zaman olduğu gibi 10 yılda bir yapılan darbelerin bir yenisi daha 28 Şubat'ta gerçekleşti. Rabbim bu darbeyi ve buna benzer durumları bir daha bize yaşatmasın" diye konuştu. Daha sonra söz alan AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı ise 28 Şubat sürecinde bir çok ismin hem canı ile hem de malı ile ödediğini belirterek bir daha bu tür darbelerin yaşanmaması temennisinde bulundu. Açılış konuşmasının ardından geçilen konferansın moderatörlüğünü gazeteci-yazar Nevzat Çiçek yaptı. Malatya'da 28 Şubat döneminde hakkında açılan dava nedeniyle uzun yıllar cezaevinde tutuklu kalan Zekeriya Şengöz bu süreçte yaşadıkları sıkıntının tarif edilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Şengöz, "Bu sürecin anlatılması gerekir ama sürekli döndürülüp anlatılmasından ise, biz bu 28 Şubat sürecinin neden yapıldığını biliyor ve bu süreçten ne kast edildiğini biliyorsak ve zorluklarının farkındaysak, meselenin çözümünü ortaya koymamız gerekiyor" diye konuştu. 28 Şubat sürecinin suçlusu olarak bazı generallerin yargılandığını belirten Şengöz, "Fakat nasıl bir yargılanmadır bu. Bence şaibelidir. Hepsi tek tek bırakıldı. 28 Şubat sürecini Müslümanlara reva gören, bu topluma kaos oluşturan ve toplumu bir şekliyle korkutan ve yön vermek isteyen bir kaç kesim daha var. Biz bunun envanterini çıkarmadık, ne kadar zararımız var ortaya koyamadık. En fazla üzerinde durulması gereken durum da budur. Biz zarara uğradık, çok sıkıntı çektik. Bu darbeyi yapanlar polis gücünü, hiçbir zaman bağımsız diyemeyeceğimiz yargı grubunun da büyük bir kısmını yanlarına aldılar" dedi. O dönemde yüz binlerce öğrencinin sırf başörtülü olduğu için travmaya itildiğini belirten Şengöz, bunun hesabının mutlaka sorulması gerektiğini ifade etti. Konferansın bir diğer konuşmacısı olan İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney ise Türkiye'nin darbeler sürecinde ciddi kayıplara uğradığını belirterek "Dünyanın neresinde olursa olsun her darbe kötü, her darbeci de ondan daha kötü" ifadelerini kullandı. Müslüman oldukları gerekçesiyle yargılandıklarını ifade eden Güney, "Müslüman olduğumuz için de gerekirse bunun bedelinin de nasıl ödendiğini hamt olsun göstermiş olduk. Gençler şunu bilsinler ki eğer buraya kadar Anadolu'daki Müslümanlar bir kazanım elde ettilerse bunun bizim kuşağa ait olanın bedeli ödendi. O zaman gençler, bundan sonra bu istikameti bozmadan daha ileri seviyeye götürmek sizin sorumluluğunuzda olsun. Ülkemizdeki çok yönlü iyileşmeye hep beraber şahitlik ediyoruz. O zaman gelin bu ülkede bir daha darbeci hukukları ortadan kaldıran bu iradeye omuz verelim. Bundan sonra darbeye teşebbüs eden, aklı omzunda veya sırtındaki cübbede olan insanlara bu fırsatı vermeyen bu iradeye bizim destek vermemiz lazım" diye konuştu.

Konuşmaların ardından konferans daha sonra soru cevaplarla son buldu.