• BIST 8718.11
  • Altın 2246.98
  • Dolar 32.3328
  • Euro 35.1771
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 2 °C
  • İzmir 7 °C

AK Parti Edremit İlçe Başkanı Metin Örkçü:

AK Parti Edremit İlçe Başkanı Metin Örkçü:
AK Parti Edremit İlçe Başkanı Metin Örkçü, siyasetin küfür ve hareket üretme yeri olmadığını bildirdi.

AK Parti Edremit İlçe Başkanı Metin Örkçü, siyasetin küfür ve hareket üretme yeri olmadığını bildirdi.

AK Parti İlçe Başkanı Metin Örkçü, yaptığı yazılı açıklamada, siyaset kurumunda son derece önemli bir misyonu bulunan ana muhalefet partisinin bu sorumluluk bilincinden uzaklaşarak fikir yerine küfür ürettiğini üzülerek gördüklerini ifade etti.

Örkçü, şunları söyledi: "Muhalefet siyaha beyaz deme sanatı ve yeri değildir. Küfür ve hakaret etme yeri hiç değildir. Demokratik toplumlarda eleştiri bir haktır ve bu hakkın kullanılması yine devletin güvencesi altındadır. Eleştiri hakkının kullanılmasında hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Ancak hakaret ile eleştiri arasındaki sınırların özellikle siyasetçiler tarafından iyi bilinmesi gerekir. Sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmesi beklenen CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun nefret dilini kullanması ve bu dilin zaman içerisinde CHP içerisinde yayılmasına üzülerek tanık olmaktayız. Ülkemizin terör örgütleriyle amansız mücadeleye girdiği, güvenlik güçlerimizin canları pahasına fedakarca mücadele ettiği bir dönemde, yakın coğrafyamızda insanlık dramının yaşandığı bir zaman diliminde ülkemizin birlik ve beraberliğini temsil eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaretlerini kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz. Siyasilere yine yasalarla tanınan dokunulmazlık hakkının küfür ve hakaret için bir zırh olarak kullanıldığını üzülerek görüyoruz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin kurultayında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerini kabul etmiyoruz. Bu şiddet ve nefret dilinin kullanılmasının savunulacak hiçbir yönü olmamasına karşın yine CHP milletvekillerinin çeşitli zeminlerde bu dili yayma ve meşrulaştırmaya yönelik çabalar içerisine giriştiklerini, siyasi, hukuki, ahlaki ve vicdani tüm değerleri ayaklar altına aldıklarını üzülerek görüyoruz. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu sözleri nedeniyle milletten özür dilemeye çağırıyoruz. Türk halkını temsil den Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaret dilini bir an evvel terk ederek kendisinden beklenen siyaset yapma görevini yerine getirmesini tavsiye ediyoruz. Son zamanlarda siyaset üretemeyenler kendi içerisinde yerlerini garanti atına alabilmek için Ak Partiye, Hükümete, Başbakanımıza, Kurucu Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeyi alışkanlık haline getirmişlerdir. Demokrasi bu değildir. Hakaret tüm toplumlarda suçtur ve cezai müeyyidelere vardır. Hiç kimsenin hiç kimseye hakaret etme özgürlüğü yoktur. Özellikle de Cumhurbaşkanları ve Devlet Başkanlarına hakaretin ceza kanunlarında yeri vardır. Türk Ceza Kanunumuzun 299. Maddesinde suç ve cezası açıkça tanımlanmıştır. Böyle bir hakaret meydana geldiğinde şahsi bir şikayete bağlı olmaksızın Cumhuriyet başsavcılıklarının harekete geçme görevleri vardır.Girdiği her seçimi kazanan Sayın Cumhurbaşkanımız halkımızın gönlüne taht kurmuş ve yine halkımızın oylarıyla cumhurbaşkanlığına seçilmiştir. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise girdiği her seçimde kaybetmiş ve kaybetmeye mahkum olduğunu gözler önüne sermektedir. Hakaret ve iftiraya doymayan gerek siyasiler, gerek basın kuruluşları gerekse kendilerini akademisyen olarak ortaya atan kesim milli meselelerimiz karşısında gözünü bürüyen hırs ve nefretten dolayı gerçekleri görmezden gelerek ihanet içerisinde olmak, hakaret ve iftiralarla kamuoyunu yanıltmak ve verilen mücadeleyi akamete uğratmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Kendisine akademisyen diyen güruh terörle mücadelede devleti suçlamakta, bununla yetinmeyip yabancıları Türkiye'ye çağıracak kadar ihanet içerisinde olabilmektedirler. Sözde aydınların kaleme aldığı bildiride çoluk çocuk demeden katliam yapan eli kanlı terör örgütü PKK'ya tek bir laf söylenmezken, teröre karşı mücadele eden devleti suçlamaları ihanetin belgesidir. Bunun adının mandacılık olduğunu ve kurtuluş savaşı yıllarında da ortaya çıktığını kamuoyuna hatırlatırız. Bu ihanet bildirisine imza atanlar ihanet içerisindedir ve bildirideki imzalarını geri çekmelidir. Kürsü dokunulmazlığı, eleştiri ve fikirleri açıklama özgürlüğü, basın özgürlüğü ve diğer tüm özgürlük alanları dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir kültürde hakaret etme özgürlüğünü tanımamaktadır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi tarihimize ve literatürümüze geçen o güzel sözünü buradan bir kez daha hatırlatıyoruz "Siyasetin tek limanı vardır. O da ahlaktır". Bu devlet, bu ay yıldızlı bayrak, bu cumhuriyet bizim hepimizindir. Değerlerimize hep birlikte sahip çıkmasını bilmeliyiz"

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim