Ağrı Valisi Musa Işın, "Biz istiyoruz ki insanlar insanca ve huzur içerisinde yaşasın. Biz istiyoruz ki vatandaşın çocuğu evden sabah gittiğinde akşam sağ salim evine geri dönsün ve anne babalar çocuklarıyla huzur içerisinde sofraya otursunlar. Gözyaşı dökmeden lokmalarını yutsunlar. Bizim derdimiz budur" dedi.
Vali Musa Işın, eşi Tuba Işın ile birlikte Diyadin İlçe Emniyet Amirliği tarafından hazırlanan ve SERKA tarafından finanse edilen "Polis Amca Oyuncak Evi" projesinin açılışına katıldı. Burada konuşan Vali Işın, "Biz sizin huzurunuz ve selametiniz için buradayız. Bizim başka bir gayemiz yok. Devletimiz güçlü ve zengindir. Devletimiz fakir ve fukaranın yanındadır ve yardımındadır. Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. 76 milyon insan kardeştir. Devletimiz zengindir ve adildir. Vatandaşını sokakta bırakmaz, mutlaka yardım eder ve onu sahiplenir. Devletin görevi budur. Devletin bir diğer görevi de vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Biz onun için buradayız" dedi.
Diyadin'in sanki üzerinden savaş geçmiş bir kasaba görünümünde olduğunu ifade eden Işın, "Bu Diyadin'e yakışmaz. Buranın 20 bin nüfusu vardır. Bir ilçe böyle mi olmalı arkadaşlar? Bir ilçe böyle olmamalı. Bunun kusurunu da biraz kendimizde arayalım ve kendimizi check ın edelim. Sürekli devleti suçlamayalım. Devletin yanlışları varsa onları da çekinmeden ve korkmadan söyleyelim. Ama bizde vatandaşlık görevimizi yerine getireceğiz. 76 milyon insan Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle herkes kardeştir. Hiç kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur. Gerek kültürel konularda, dini vecibelerin yerine getirilmesinde ve gerek yurttaşlık haklarında, hizmet alımında Türk'ün sahip olup da Kürt'ün sahip olmadığı ya da Kürt'ün sahip olup da Türk'ün sahip olmadığı bir şey varsa Allah aşkına bana söyleyin. Devlet üzerine düşeni yapıyor. Biz vatandaş olarak üzerimize düşeni yapmıyoruz. Biz sorumluluk almıyoruz. Biz çocuklarımıza sahip çıkmıyoruz" diye konuştu.
"DAĞDAN GELİP TESLİM OLANLARIN ÇOĞU DİYADİNLİ"
Vatandaşları çocuklarına sahip olmaları konusunda uyaran Vali Işın, şöyle devam etti:
"İçim kan ağlayarak söylüyorum; dağdan gelip teslim olanların çoğu Diyadinli. Arkadaşlar çocuklarınıza sahip çıkın. Çocuklarınızı niye feda ediyorsunuz, yazık günah değil mi? Dağa çıkan bir teröristin ortalama yaşam süresi 3 yıldır. Kimse devletle baş edemez. Bu devlet güçlüdür. Karşısında devletler bile duramaz, kaldı ki birkaç çapulcu bir araya gelecek, Kürt çocuklarını kandıracaklar, dağa götürecekler, ondan sonra da "ya ölün ya da öldürün" diyecekler. Değerli kardeşlerim biz kimsenin ölmesini istemiyoruz. Biz Kürt çocuklarının kandırılarak dağa götürülüp terörist olmasını ve heba edilmesini istemiyoruz. Biz, Kürt çocukları anne ve babaları ile beraber yaşasın istiyoruz. Anarşist olmasınlar, anne ve babalarına hayırlı evlat olsunlar diyoruz. Anneleri ve babaları gözyaşı dökmesinler istiyoruz. Kötü bir şey mi istiyoruz Allah aşkına? Ölmesinler yaşasınlar ve hayatlarını kursunlar istiyoruz. Kötü bir şey istemiyoruz. Sizde bunu isteyin çocuklarınız için. Diyadin böyle bir yer değildi. İlçemize ve köylerimize sahip çıkalım."
Devletin her zaman vatandaşın yanında olduğunu ifade eden Işın, "Siz bir adım gelirseniz ben on adım gelirim. Devletin iki eli vardır. Biri; merhamet ve şefkat elidir. Vatandaşlarının yanındadır. İhtiyaçlarını karşılar, sıkıntılarını ortadan kaldırır, hizmetlerini görür, can ve mal güvenliklerini sağlar. Her devletin görevidir bu. Devletin bir diğer görevi de suç işleyenleri yakalayıp adalete teslim etmektir. Onlarla mücadele etmek ve onlara fırsat vermemektir. Bizim de yaptığımız budur. Biz istiyoruz ki Diyadinli bütün kardeşlerimiz huzur içerisinde yaşasınlar. Biz sizin için bunu istiyoruz. Bütün Diyadinliler olarak insanlara söyleyelim, kapı komşularımızı aydınlatalım, PKK Kürtlere düşmanlık yapmakta, zulüm etmektedir" diye konuştu.
"BU TOPRAKLARDA KAN VE GÖZYAŞI DÖKÜLMESİN İSTİYORUZ"
Cizre, Silopi ve Sur'da ihanet yapanların haddini devletin bildirdiğini kaydeden Işın, şöyle dedi:
"PKK başkalarının kullandığı taşeron bir örgüttür. Kürtlükle hiçbir alakası yoktur. Aynen IŞİD'in İslamlık ile alakasının olmadığı gibi. Hepsi Müslümanları öldürmektedir. PKK da Müslümanları ve Kürtleri öldürmektedir. IŞİD de millet ayrımı yapmaksızın bütün Müslümanları öldürmektedir. Birisi yanlış yapıyorsa bizden değildir. Bunun zararını biz çekeriz. Ey kardeşlerim, Ey Kürtler bu bir oyundur. Kürt çocukları kandırılıyor, götürülüp beyinleri yıkanıyor, ondan sonra da gidin Kürtleri, Türkleri ve Arapları öldürün deniliyor. Devlet hiçbir şekilde buna izin vermeyecektir. Benim amacım sizin bu terör örgütünden zarar görmemeniz ve çocuklarınızı heba etmemenizdir. Siz bu çocukları 20 yaşına kadar büyütüyorsunuz. Peki, niye birisi gelsin sizin çocuğunuzu elinizden alsın götürsün, yazık günah değil mi? Cizre, Silopi ve Sur'da ihanet yapanların haddini devlet bildiriyor. Karar sizin. Biz sizi seviyoruz ve sizin zarar görmenizi istemiyoruz. Çocuklarınıza ve gençlerinize sahip çıkın. Buradan kimse dağa gitmesin. Siz temiz, inançlı, samimi ve misafirperver insanlarsınız. İnşallah hep beraber kardeşliğimizi pekiştirelim ve birbirimize sahip çıkalım. Kötülükten, nefretten ve intikamdan hiçbir şey elde edilmez. Allah bizi iyilik üzerine yaratmış, biz de iyi olmaya çalışalım. İyilik dururken niye kötülük yapalım, sevmek varken niye nefret edelim. Çocuklarımızı götürüp silah çektirenlere ve bize düşmanlık edenlere fırsat vermeyelim. Yoksa zararını siz görürsünüz ve ömür boyu gözleriniz yaşlı olur. Terör örgütünün istediği Kürtlerin çocuklarının ya dağda olması ya da mezarda olmasıdır. Bu kendi felsefeleridir. Devlet kendisine isyan edenleri kabul etmez. Devlet isyan edenleri öldürür ve yok eder. Ya teslim olurlar ya da devlet onlarla mücadele eder ve onları yok eder. Devlet de görevini yapıyor ve her devlet bunu yapar. PKK hem Kürtlere hem de İslam'a düşmanlık yapmakta ve zarar vermektedir. Bunu açık bir şekilde yapmaktadırlar. Diyarbakır'da camileri ve Kur'an'ları yaktılar. Peygamber Efendimize hakaret içerikli afişler astılar. Suriye'nin kuzeyinde Kürt kardeşlerimizin yaşadığı yerlerde ezanı yasakladılar. Bunların Kürtlerle hiçbir alakası yoktur. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza edeceğiz. Bu topraklarda kan ve gözyaşı dökülmesin istiyoruz. Sizlerde bunun için gayret gösterin."
