Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdulhamit Bilici, demokrasinin yerleşememesinin altında kendi acılarının bilinmesi, ancak mahalleler arası acıların bilinmemesinin etkili olduğunu söyledi. Bilici, çözüm için "Mümkün olsa Demokrasi Müzesi kursak, orada Ermenilerin de, Alevilerin de yaşadığı acılar sergilense." önerisinde bulundu.
Abant Platformu Toplantısı'nda "Demokrasiyi birlikte inşa edebilecek miyiz?" konulu oturum düzenlendi. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdulhamit Bilici, somut adımlar atılması için toplandıklarını belirtti. Türkiye'de birçok acıların yaşandığını ifade eden Bilici, "Somut teklifler ortaya atılsa, çünkü olayları tasvir etmek bir işe yaramıyor. Daha somut önerilerde bulunmak istiyorum. Demokrasinin yerleşememesinin altında kendi acılarının bilinmesi, ancak mahalleler arası acıların pek bilinmemesinin etkili olduğunu düşünüyorum." diye konuştu. Günümüzde otoriterleşme ile mücadele olduğunu açıklayan Bilici, "Burada mahalleler arası tanışıklığı artırıcı neler yapılabilir konusunda daha fazla zaman ayırmak gerekir. Mümkün olsa Demokrasi Müzesi kursak, orada Ermenilerin de, Alevilerin de, yaşadığı acılar sergilense.. Önümüzdeki dönemde otoriterleşme illa sürmeyecek. Toplumda farklı kesimler var, farklı acılar var ama birbirimizden haberdar değiliz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin vesayetle mücadele ettiğini dile getiren Bilici, "Türkiye, vesayetle mücadelede bir başarı elde etti. Sivil iktidarın eline güç geçmiş oldu. Ancak şimdi de sivil iktidarın, gücü demokratik şekilde kullanmayı bilmiyor olması ya da istemiyor olması gibi problemle karşı karşıyayız." dedi.
OTORİTERLEŞMEDE DİN DE KULLANILIYOR
Bilici, şöyle devam etti: "Şu anki otoriterleşmede din de kullanılıyor. Bu konuda aydın din adamlarının daha fazla öne çıkmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Kitleler üzerinde dinin etkisi olduğu kaçınılmaz. Demokrasi çok önemli. Demokrat fikirleriyle din adamlarının öne çıkmasına ihtiyaç var. Mevcut otoriterleşmede din çok kötü şekilde kullanılıyor. Aydın din adamlarının öne çıkmasına çok fazla ihtiyaç var."
