AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Yeni Zelanda'da 2 camiye yapılan silahlı saldırı olayı ile ilgili, "Söylemleri ile insan müsveddelerini böyle eylemleri icra edecek duruma getirenler var" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Cumhur İttifakı'nın AK Partili Bolu Belediye Başkan Adayı Fatih Metin'e destek olmak için Bolu'ya geldi. İhsaniye Mahallesi'nde bulunan el sanatları merkezini ziyaret ederek, kadınlarla sohbet eden Yazıcı, daha sonra makamında Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ı ziyaret etti.
"Yerel seçim yapıyoruz ama dünya izliyor"
Yazıcı, burada seçimlere yönelik yaptığı konuşmada, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimleri tüm dünyanın izlediğini belirterek, "Yerel seçim gündemindeyiz. Türkiye önemine uygun dünya gündeminde var oluşunu da dikkate aldığımızda yaşadığı süreçleri Türkiye'ye yönelik tutum ve davranışları birlikte değerlendirdiğimizde bütün dünya Türkiye'nin bu yerel seçimlerini izliyor. Aslında yerel seçim yapıyoruz ama dünya izliyor. Bu seçim sonuçlarına şöyle veya böyle olması noktasında anlam yüklemek için herkesin bir pozisyon alışı var. Ama bizim milletimiz feraset sahibidir, güçlüdür. Türkiye'nin aleyhine herhangi bir yerde herhangi bir sebeple yönelmiş hedefleri beklentileri her zaman boşa çıkartmış bu seçimde de inşallah bu feraseti ile gücüyle sezgileriyle boşa çıkartacak. Çünkü millet en demokratik hakkı olan oy verme hakkını kullanırken eleştirilerini yapar" dedi.
"Popülizm bizim siyaset tarzımız asla olmadı!
AK Parti'nin gücünü milletten aldığına değinen Yazıcı, "Biz gerek yerel yöneticiler olarak gerekse de merkez hükümet olarak görev ve yetki kullanırken icra ederken hiçbir zaman milletimizi ve millet ferdini kandırmadık. Popülizm bizim siyaset tarzımız asla olmadı olmayacak. Hep rasyonel davrandık. Milletin önemini en büyük güç olduğunun idraki içinde aldığımız yetki, milletin efendisi değil hizmetkarı olarak kendimizi konuşlandırdığımızı hiçbir zaman belleğimizden çıkartmadık" diye konuştu.
"Bu insanlık için çok büyük bir tehlikedir."
Yeni Zelanda'nın Christchurch kasabasında iki camiye düzenlenen silahlı saldırı olayı ile ilgili konuşan Yazıcı, "Yeni Zelanda'da gerçekleştirilen bu çok gaddar, alçak eylem sonucu sanırım son rakamlar 50 dolayında insan orada camide, camilerde şehit edildi, katledildi. 21. yüzyıldayız. Böyle bir çağda insanlığın bu kadar müktesebatı varken böylesi eylemlerin icra edilir olması sadece insan katletmenin ötesinde değerlerin de katledilmesidir" şeklinde konuştu.
"İslam düşmanlığı ile bu eylemi icra edebilecek durma getirenler var"
Yaşanan olayla ilgili uluslararası örgütlerin gecikmeye lüksü olmadığını kaydeden Yazıcı, "Burada hukukçu kimliğimle ifade etmek isterim ki, eylemi icra eden maddi failler yani o silahları ellerine alıp, sırtlarında taşıyıp ya da nasıl taşıdılarsa onu kullanmak suretiyle bizzat eylemi icra edenler var ama söylemleri ile İslam düşmanlığı ile o insanları, o insanlık müsveddelerini bu eylemi icra edebilecek duruma getiren kişiler de var. Asıl onun sorgulanması gerekiyor. Bu insanlık için çok büyük bir tehlikedir. Dünya bu konuda, dünyanın sulhu huzuru için oluşturulmuş uluslararası örgütlerin artık gecikmeye lüksleri yok. Hemen bu olay dolayısı ile olayın arka tarafını bu perspektifle bakıp deşifre etmeleri insanlığın geleceği bakımından son derece kıymetlidir. Bir kez daha bu eylemcileri lanetliyorum" ifadelerini kullandı.
"Mansur bey izah etmekle karşı karşıyadır"
CHP ve İYİ Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş hakkında ortaya çıkan sahte senet olayı ile ilgili açıklamalarda bulunan Yazıcı, "Olan şeylerin açıklanmasında bir sakınca olmadığını kanısındayım hukuki anlamda. Çünkü kişi kamunun önüne çıkmış Ankara gibi büyük bir şehrin belediye başkanlığına talip olmuş Türkiye'nin en eski partisi de bunu aday olarak göstermiş takdim etmiş o halde bunun yaptıkları, yapmadıkları kamu nezdinde bir ayna gibidir. O gelmiş ayna, şimdi o aynadaki görüntüleri elbette ki Mansur bey izah etmekle karşı karşıyadır. Hele o atıldığı söylenen tweet ve sosyal medya paylaşımları onların gerçekliği var ki dosyaya girdiği söyleniyor. Hiç yakışmayan izahı da mümkün olmayan belki de konusu suç teşkil edebilecek içerikteki söylemlerdir diye düşünüyorum" dedi.
