Katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve İstanbul için iki önemli projeye imza atmanın memnuniyetini yaşıyoruz. 35 milyon TL'ye temeli atılan laboratuvarı hizmete alıyoruz. Üniversitenin deney, araştırma, geliştirme konuları burada icra edilecek. Kamu kuruluşları için de önemli araştırmaların gerçekleşebileceği bu laboratuvar için herkese teşekkür ediyorum. İstanbul Medeniyet Üniversite Ziraat Bankası Kütüphanesi ülkemizin en büyük kütüphanelerinden biri olacak. Üniversitemiz hocalarımız ve öğrencilerimize hizmet verecek."
İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nin kurulduğu 8 yıldan beri kat ettiği mesafeyi taktir ile karşılıyoruz. Üniversitemiz gurur verici başarılara imza atıyor. Üniversitemizin lisans programlarının yanında doktora ve yüksek lisansa verdiği önemi taktirle karşılıyorum.
Talebe yetiştirmeye dinimiz öyle önem verilmiştir ki, alimler yazılarını yazdıkları divit uçlarını çöpe atmamışlardır. 14 asrı aşan medeniyet tarihimizi incelediğimizde bize yol gösterecek pek çok referansa şahit oluruz. Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul'u fethettikten sonra şehri yeniden imar ederken önceliği kütüphanelere vermiştir. Ne zaman bizi biz yapan bu değerler hiyerarşisi alt üst olmuştur o zaman gerileme ve çöküş başlamıştır. Ankara'da Külliye içerisinde 5 milyon cildi ihtiva edecek bir kütüphaneyi inşa ediyoruz. Bilimde çığır açacak eserlere imza atma noktasında gerideyiz.
Kitap okuma oranımızın dakikalarla ifade etmesi bize yakışmıyor. Kafelerin, kütüphanelerden daha kalabalık olduğu gerçeği üzerinde durmamız gerekiyor. Millet Kıraathanelerini hala anlamamış olanlar var. 2023 yılında dünyanın İlk 10 ekonomisine girme hedefinde bir ülkenin okuma oranının, akademik makale sayısının da bununla eş değer olması gerekecektir. Türkiye gibi kadim bir devletin ilmi çalışmalarda üst sıralarda olması şarttır. En büyük görev üniversitelere düşüyor. Ülkemiz son 16 yılda üniversitelerin özgürleşmesi noktasında başarılı imtihan vermiştir. 28 Şubat'ın faşist zihniyetinin üniversitelerimizdeki tahribatı giderilmiştir."
Yeni dönemde kaliteye ve yeniliğe odaklanmamız gerekiyor. Toplumun önüne düşme cesareti göstermeyen bir üniversitenin öğrencisine de, kendisine de faydası yoktur. Türk üniversitelerinin dünyadaki kurumlarla rekabet edebilmesi hatta katbekat üstün olması gerekiyor"
