Yüzyıllardır ayakta kalmayı başaran ve Uşak'ın en eski camisi olma özelliğini taşıyan tarihi Ulu Camii, yıllara meydan okumaya devam ediyor. Camide yüzyıllardan bu yanan ibadet edilmeye devam ediliyor.
Uşak kent merkezindeki tarihi Ulu Camii'nin, 14. yüzyıl ortalarında yapıldığı tahmin edilirken caminin kesim yapım tarihi ile ilgili tek somut kaynak ise camide bulunan bir kitabe. Caminin son yapılan cemaat yerindeki, orta kapının üst kısmında bulunan kitabe binanın yapım dönemine ışık tutuyor. Kitabe caminin yapısıyla alakalı görünse de tarihçilere göre bu kitabe aslında caminin çeşmesi için yazıldığı gerçeğini ortaya çıkarıyor. Kitabede uzmanlara göre, Arapça harflerle, "Bu bina (çeşme), büyük padişah, Germiyan İlleri'nin beyi Süleyman Şah Oğlu Yakup Bey, Allah memleketlerini ebedi kılsın zamanında, zayıf ve Allah'ın rahmetine muhtaç, Kavşut oğlu, Hasan oğlu Muhammed tarafından 822 hicri senenin (1406-1417) Şaban ayında yapıldığı" yazıyor. Bu kitabeye göre yapının Germiyanoğlu II. Yâkub Bey'in ikinci saltanatı esnasında (1402-1429) Kavşid oğlu Hasan oğlu Mehmed Bey tarafından inşa edildiği kabul edilir.
Caminin daha uzun süre yıkılmadan ayakta kalabilmesi için kalın duvarları yine kalın olan 4 sütun üzerine oturtulmuş. Toplam 12 kubbesi bulunan caminin en büyük kubbesi ise kıble tarafı orta kısmında bulunan büyük kubbe.
Camide daha önceden yanlış tadilat yapılmış
Caminin İmam Hatibi Musa Varol, caminin Uşak'ın en güzel camilerinden biri olduğunu kaydetti. Varol, 2015 -2018 yılları arasında büyük bir tadilat yapıldığını dile getirdi. Bu tadilat öncesinde yapılan tadilatlarda ise bazı yanlışlıkları yapıldığını aktaran Varol, özelliğini yitiren, sıvalar altında kalan, kubbe içlerinde ki ve duvarlardaki yazıların bu tadilatta 4 kat sıva kazınarak orijinal yazıların ortaya çıkarıldığını söyledi. Varol ayrıca, uzun süre yapılamayan yaz kurslarına başladıklarını, yeni katılımların olmasını arzu ettiklerini sözlerine ekledi.
