Almanya Başbakanı Angela Merkel'e partisi Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) milletvekillerinden uyarı geldi. Türkiye-AB zirvesinde Türkiye'ye fazla taviz verildiği görüşünü savunan Alman politikacılar, büyük vaatlerden kaçınılması çağrısında bulundu.
CSU, AB ÜYELİĞİNE DE VİZE SERBESTİSİNE DE KAŞI
Passauer Neuen Presse gazetesine konuşan Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer de, AB'nin pazarlık gücünün son aylarda birlik içerisinde yaşanan görüş ayrılıkları nedeniyle azaldığına dikkat çekti. "Türkiye sanki bir pazardaymış gibi yeni talepler ortaya koyarak, AB'nin ödeyeceği bedeli arttırdı" diyen Scheuer, "CSU, Türkiye'nin AB üyeliğine ve Türk vatandaşlarına sınırsız vize serbestisi verilmesine karşı" ifadelerini kullandı.
"VİZE SERBESTİSİ KURALA BAĞLANMALI"
Augsburger Allgemeinen gazetesine konuşan Federal Ulaştırma Bakanı Alexander Dobrindt (CSU) ise,"Ben vize kolaylığı ve AB üyelik sürecinin hızlandırılmasına eleştirel yaklaşıyorum" dedi. Türkiye'nin istediği vize serbestisinin açık kurallarla belirlenmesi, sınırlandırılması ve kontrol edilmesi gerektiğini kaydeden Alexander Dobrindt, "Aksi takdirde vize serbestisi yeni yasadışı göç için zemin oluşturur" ifadelerini kullandı.
"SIĞINMACI SORUNU İLE TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ FARKLI KONULAR"
Rheinische Post gazetesine açıklamalarda bulunan Saksonya Anhalt Başbakanı Reiner Haseloff (CDU), sığınmacı krizinin çözümü ile Türkiye'nin AB üyeliğinin birbirinden tamamen farklı konular olduğunu söyledi. Haseloff,"Türkiye'nin fiyatı yükseltmesine karşı dikkatli olmalıyız" dedi.
"TÜRKİYE BİZİMLE KEDİNİN FAREYLE OYNADIĞI GİBİ OYNUYOR"
Rheinische Post gazetesine konuşan Almanya İçişleri eski Bakanı Hans-Peter Friedrich (CSU), zirvede Türkiye'nin tutumunu eleştirdi. Friedrich, "Türkiye bizimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor" dedi.
"AB ŞANTAJA BOYUN EĞİYOR"
Deutschlandfunk'a konuşan Sol Parti milletvekili Jan van Aken ise, AB'nin Türkiye'nin şantajına izin verdiğini savundu. Aken, Türkiye'nin AB'yi Bulgaristan üzerinden sığınmacıların gönderilmesiyle tehdit ettiğini ileri süren Aken, AB'nin bu nedenle Türkiye'deki basın ve insan hakları ihlallerine göz yumduğunu öne sürdü.
Zirve öncesi ve sırasında Türkiye'de yaşanan basın özgürlüğü ve insan hakları ihlallerinin açık ve net olarak dile getirildiğini kaydeden Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Ruhr Nachrichten'e verdiği demeçte, sığınmacı krizinden bağımsız olarak, Türkiye'ye medya özgürlüğü ve insan hakları konusunda taviz (indirim) verilmeyeceğini söyledi.
"TÜRKİYE AB'YE AİT"
CDU Dış Politika uzmanı Ruprecht Polenz ise Türkiye'nin AB üyeliğine destek verdi. Neuen Osnabrücker Zeitung gazetesine konuşan Polenz, "Türkiye'nin AB için stratejik bir önemi var ve Türkiye AB'ye aittir" dedi. Türkiye'nin sığınmacı krizinin çözümünde gündeme getirdiği üyelik sürecinin hızlandırılması talebini haklı bulduğunu kaydeden Polenz, Türkiye'nin 1999 yılından bu tarafa aday ülke statüsünde olduğuna vurgu yaptı.
