Türk-İş Konfederasyonu tarafından Adıyaman'da "İş Sağlığı ve Güvenliği" eğitim seminerleri başladı.
İki gün sürecek olan eğitimlerin ilk günü açılış konuşmalarıyla başladı. Grand İsias Otel'de gerçekleştirilen "İş Sağlığı ve Güvenliği" eğitim seminerine Teksif Genel Başkanı ve Türk-iş Konfederasyonu Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Türk-İş Bölge Başkanları, Türk-İş Adıyaman Temsilcisi Ali Tırpan, sendika üyeleri katıldı. Eğitim seminerinde, "Türkiye'de İş Sağlığı Güvenliği, Haklar ve Ödevleri", "Çalışma Hayatındaki Güncel Gelişmeler", "İş Sağlığı ve Genel Sağlık Sigortası Uygulamaları", "Sosyal Güvenlik Uygulamalarında Son Gelişmeler" ve "Yaşlılık Aylığında Hak Kazanma Koşulları" konuları anlatılacak.
Eğitim seminerinin açılış konuşmasını Türk-İş Adıyaman Temsilcisi Ali Tırpan yaparak, eğitim seminerinin faydalı olacağına inandığını belirterek, eğitim seminerinde anlatılacak konular ile ilgili bilgi verdi.
Teksif Genel Başkanı ve Türk-iş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat ise konuşmasında, "Her yıl olduğu gibi Türk-İş olarak bu yılda eğitim seminerleri düzenliyoruz. İlkini Adana'da düzenlediğimiz "İş Sağlığı ve Güvenliği" eğitimlerinin ikincisini Adıyaman'da gerçekleştiriyoruz. Ülkemizin gündemi yoğun. Ülkemizin birliği bütünlüğü üzerindeki hassasiyetimizin olabildiğince yoğunlaştığı, şehitlerimizin cenazelerinin gelmesi, ülkemizin terörle anılması bizleri derinden yaralıyor. Her gün şehit cenazeleriyle karşılaşıyoruz. İçimiz yansa da, bu Ülkede birlik ve beraberliğin sağlanmasında elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" dedi.
Nazmi Irgat konuşmasının devamında, "İnsanca yaşanabilecek, refah seviyesinin arttığı bir ülkede yaşamayı hepimiz istiyoruz. Küreselleşme dedikleri sistemde, biz neredeyiz bunu iyice sorgulamalıyız. Sorgulayan, araştıran, gerektiğinde de tepki veren olmalıyız. Küreselleşme içerisinde Türk-İş olarak sermaye düşmanı olmadık. Din, dil, mezhep ayrımı yapmadan hizmet veriyoruz. Türkiyemizin geldiği nokta itibariyle örgütlenme azaldı, sendikalar zayıfladı, en tabi insan hakkı olan sendikal hakkı kullanamamaktadır. Türkiye'de 12 milyon işçi var. Bunların 1 milyon 500 bini sendikaya kayıtlı ancak bunların içerisinden yüzde 70'i toplu iş sözleşmesinden faydalanan insanlar var. Demokrasinin olmazsa olmazı örgütlenmedir. Sendikal örgütlenme bir işçinin kendini ifade etme biçimidir. Sendika çalışanların temsil edilmesidir. Ama günümüzde sırf sendika üyesi olduğu için işten atılan binlerce insanımız mahkeme kapılarında bekliyor" diye konuştu.
