Tutuklu gazeteciler için başlatılan Silivri Cezaevi önündeki umut nöbetini Kardeş Türküler grubu, Öğretim Üyeleri Derneği üyeleri ve Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu devam etti. Yaşanan kötü günlerin bitmesini isteyen Kardeş Türküler grubu, Aşık Mahsuni'den "Dargın Mahkum" türküsünü cezaevi önünde seslendirdi.

Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için Silivri'de Cezaevi önünde sürdürülen umut nöbetini; Kardeş Türküler grubu, Öğretim Üyeleri Derneği üyeleri ve Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu devraldı. Öğretim Üyeleri adına açıklama yapan Tahsin Yeşildere, "Demokrasinin temel ilkelerinden ifade özgürlüğü ve haber alma özgürlüğünü savunmak, çok değerli iki gazeteciyle dayanışmamızı ifade etmek amacıyla buradayız. En kısa zamanda özgür olmalarını umuyoruz. Ayrıca bu iki arkadaşımız nezdinde basın özgürlüğü istiyoruz. Bu simgesel eylem hem bir protesto, hem bir direniş, bir dayanışma ve umut eylemidir." şeklinde konuştu.

Kardeş Türküler Grubu da, Aşık Mahsuni'den "Dargın Mahkum" türküsünü Silivri Cezaevi önünde seslendirdi. Yaşanan kötü günlerin bir an önce bitmesini isteyen Kardeş Türküler Grubu, "Güzel günler yaşamıyoruz maalesef. Memleketin doğusu koca bir yangın yeri, batısı koca bir hapishane. Kardeş Türküler olarak, yaşanan bu kötü günlerin bir an önce bitmesini bekliyor, bu kötü gidişata "dur" demek istiyoruz. Can ve Erdem'e selamlarımızı gönderiyoruz." ifadelerini kullandı.

Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu ise şöyle konuştu: "Umut nöbetine BGST yayınları olarak katılmamızın nedeni halkın bilgi ve haber alma özgürlüğünü savunmak ve bu ilke üzerinden yayıncılık yapan, mesleklerini icra ettikleri için tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül ile dayanışmadır. İnsanların yayıncılık mesleğinin gereğini yaptıkları için ceza almalarının demokrasi kültürü içinde yeri yoktur. "