Türkiye'nin bir çok ilinde olduğu mevsim normallerine göre grip salgınları vatandaşların acil servislere akın etmesine neden oluyor. Nevşehir Sağlık İl Müdürü Rahim Ünlübay, Nevşehir'de grip salgınının mevsim normallerine göre orantılı olduğunu ifade ederken, domuz gribine rastlanmadığını kaydetti.
Ünlübay, "Malum kış şartları özellikle birkaç haftadır kış şartları ağır geçiyor. Kar yağdı ama fazla durmadı biz yine tedbirimizi aldık. Şuan grip vakalarında tabi ki bir artış var ama bu mevsim normalleri ile orantılı olarak gidiyor. Biz şuan geçen yıllara bakarak anormal sayıda veya afaki sayıda bir grip vakası ile karşılaşmış değiliz. Aciller dönem dönem yoğun oluyor ama dediğim gibi bu mevsim normalleri ile aynı seyrediyor. Domuz gribi malum tüm ülkede bir infial oluşturulmaya çalışıyor ama ilimizde çok şükür domuz gribi vakası görmedik. Bir tane şüpheli vakamız vardı. Onu takip ettik numunelerini gönderdik. O da negatif geldi. Ama biz gene tedbiren Nevşehir Devlet Hastanemizde belli kısımlarda izole odalar rezerve ettik. Şuanda boş tutuyoruz. Öyle bir vaka yakalarsak tabi görülürse istemiyoruz ama inşallah olmaz olursa da izole edeceğimiz odalar oluşturduk. Diğer hastalara bulaşmasın veya zararı olmasın diye. Şuan için domuz gribi ilimizde yok. Ama dediğimiz gibi takiplerimiz sürüyor" şeklinde konuştu.
GRİP VE SOĞUK ALGINLIĞINA ANTİBİYOTİK ÖNERMİYORUZ
Nevşehir Sağlık İl Müdürü Rahim Ünlübay, grip ve soğuk algınlığından nasıl korunmalıyız konusunda da açıklamada bulunurken, "Biz grip ve soğuk algınlığında antibiyotik kullanmayı asla önermiyoruz" dedi. Ünlübay, "Biz grip olan vatandaşlara genelde mevsim sebze ve meyvelerinin tüketilmesi çok önemli. Çünkü alacağımız doğal vitaminler bununda altını çiziyorum. Dışarıdan alacağınız sentetik vitaminler değil de doğal yani sebze ve meyvelerden alacağınız vitaminler vücut direncini gerçekten artırabilir. Giyim kurallarına biraz daha dikkat etmemiz lazım. Mevsim şartlarında biraz daha kalın, daha kontrollü giyinmeliyiz. Mümkün olmadığı şartlarda toplu yerlerden uzak durabilirsek tabi ki çok daha iyi olur. Çünkü malum o ortamda birkaç kişinin bu mikrobu taşıması diğerlerine bulaşmasını sağlıyor. Eğer spor yapma imkanımız varsa tabi ki vücudu çok yormadan hafif spor, yürüyüşler olabilir. Hafif sporlar olabilir. Ve dengeli beslenme. Yani vücut direncini artıracak her şey bizi virüse karşı koruyacaktır. Bu konuda tekrar bir de özellikle uyarmak istiyorum. Grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklarda lütfen antibiyotik kullanmayın. Kullanacağınız antibiyotik size hiçbir faydası yok. Bunun özellikle altını çiziyorum. Çünkü hem soğuk algınlığı hem de grip mikroviral bir hastalıktır. Viral hastalıkların hiç birinde antibiyotikler etki etmez. Malum bazen yüksek ateşi gördüğümüzde yada hafif ateşi gördüğümüzde hemen antibiyotik almamız gerektiğini insanlar öngörüyorlar. Antibiyotikler ile ateşin düşeceğini zannediyorlar. Ama inanın antibiyotiğin atıldığı yere göre böbreklere, karaciğere zararı dışında mevcut grip veya soğuk algınlığına hiçbir faydası olmayacaktır. Sadece kendi vücutlarını yoracaklar. Hatta dirençlerini de düşürmüş olacaklar. O yüzden de gerekli antibiyotik kullanımını hiçbir şekilde önermiyoruz" diye konuştu.
