Muş'ta çocukları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan aileler, HDP'ye tepki göstererek, evlatlarının bir an evvel kendilerine teslim edilmesini istediler.
Muş'ta HDP binası önünde 3 haftadır evlat nöbetini yürüten aileler, çocuklarını geri istiyor. Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan gözü yaşlı ailelere Muş Kardeşlik Platformu çatısı altında toplanan STK'lar da desteklerini sürdürüyor. HDP İl Başkanlığı önünde toplanan aileler ve STK temsilcileri, "Halk düşmanı parti", "Evlatlarımızı vereceksiniz", "Ha HDP ha PKK", "Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir" ve "Halkı dolandıran parti" dövizleri açarak slogan attı.
"Kürtler yanlışın arkasından gidiyor"
Çocuğu dağa kaçırılan ailelerden Şemsettin Özcan, çocuğunu istediğini belirterek, "HDP benim çocuğumu dağa götürüyor, diğer çocuğum ise askere gidiyor. Askerde, poliste bizim çocuğumuz. Bunlar bizden ne istiyor, ne hakları var. Gelsinler söylesinler. Diyorlar ki; "Kürt hakkını savunuyoruz." Yalandır. Bunlar Kürt düşmanıdır. Kürtler yanlışın arkasından gidiyor. HDP'nin arkasında gitmeyin. HDP çocukları alıp PKK'ya götürüyor, PKK da Amerika'yla Türk bayrağına hakaret ediyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. HDP ortadan kalksa hiçbir sorun olmaz. HDP kökünden kapansın. Allah onların belalarını versin. Çocuğumuz gelene kadar gece gündüz buradayız. 13 asker, polisi şehit ettiler. Kimin çocuğuydu? Aileleri bizimle birlikte Diyarbakır'daydı. Anaların hepsi ağladı o çocuklar için, bizler de ağladık. Kim öldürdü? HDP öldürdü. HDP çocukları takip ediyor, teröristleri çağırıyor ve "gel kardeş bunları al götür" diyor. Bizde tek bir bayrak geçerlidir, o da Türk bayrağıdır. Türk bayrağına hainlik yapanın Allah belasını versin" dedi.
"Neden Selahattin Demirtaş'ın çocuklarını götürmüyorlar?"
Oğlu 2014 yılında kaçırılan anne Gülbahar Teker de eylemlere devam edeceklerini ifade etti. Çocukları gelene kadar HDP önünden kalkmayacaklarını vurgulayan anne Teker, "Bu HDP bizden ne istiyor? Bizim çocukları getirsinler bizde buradan kalkıp gidelim. Ama çocuklar gelmezse burada, Diyarbakır'da, Van'da ve Batman'da eylemimizi sürdüreceğim. Ben onlardan korkmuyorum. HDP çocuklarımızı getirsin. Oğlumun babası yok. Bir çocuğum var, o da hasta. Ben de hastayım. Benim çocuğumu getirip bana teslim etsinler. Oğlum şimdi yaralı, ne kolu var ne ayağı var. Ne iş yapıyor orda. 8-9 yaşında kızları dağa götürüyorlar. Bu kızlardan ne istiyorlar. Namus böyle midir? Kürt hakkını aramak böyle mi? İnsan namus için kendini öldürür. Neden Selahattin Demirtaş'ın çocuklarını götürmüyorlar? Çocuklarını Almanya'ya gönderiyorlar, bizim çocuklara niye silah veriyorlar? Kızların elinden niye kalemi alıp silah veriyorsunuz? Bu kızlar ve çocuklara günah değil mi? 2 yıl Diyarbakır'da devam ettim. Allah devletimizden razı olsun bize kapı açtı" ifadelerini kullandı.
"Bu eylem zulme başkaldırıdır"
STK'lar adına açıklama yapan TÜGVA Muş İl Temsilcisi Oğuz Akyüz, Sultan Alparslan'ın memleketi kadim şehir Muş'un ciğeri yanan, eli öpülesi, cennet mekan annelerinin başlattığı bu haklı çığlığa destek olmak için burada olduklarını belirtti. Vatan toprakları içerisinde kahpece tuzaklar kurarak sivil, asker, polis demeden manevi değerler başta olmak üzere hiçbir mahremiyeti ve değeri olmayan bebek katili PKK terör örgütünün katliamlarını lanetlediklerini belirten Akyüz, "Bizler, bugün Muş'ta analarımızın yürekleri dağlayan feryatlarını dindirmek ve vatan hainlerine karşı safları sıklaştırmak için omuz omuzayız. Burada evlat nöbeti tutan annelerimiz, sizlerin gözyaşları bizim gözyaşımızdır. Bu eylem zulme başkaldırıdır. Yıllardır bu bölgede sessiz bir çığlık vardı. O çığlık artık patlama noktasına geldi. Anneler artık seslerini duyurmak ve terör örgütünün yalanlarına "dur" diyerek gençlerimizi kandırmalarına engel olmak istiyor" diye konuştu.
