Antalya'da yaşayan 26 yaşındaki motosiklet tutkunu İlayda Yağmur Yılmaz, Türkiye Motosiklet Federasyonu tarafından düzenlenen Pist Şampiyonasını kazanmak için çalışmalarını sürdürüyor. Hedeflerine adım adım ilerleyen genç kız, lenf kanseri ile mücadele eden ablası Pınar Yılmaz'ın da hayata tutunmasını sağlarken, 7 yaşındaki kardeşi Deva ile de artçısı olarak bin 200 kilometre yol yaptı.
Marmara Üniversitesi işletme mezunu İlayda Yağmur Yılmaz, asker bir ailenin kızı olması nedeniyle çocukluğunun büyük bir bölümü Güneydoğu Anadolu illerinde geçti. Lise öğrenimini Ankara'da tamamlayan İlayda, üniversite eğitimi için annesiyle birlikte İstanbul'a taşındı. Çeşitli spor dalları ile de uğraşan İlayda Yağmur Yılmaz'ın hayatı 6 yıl önce bir ağabeyinin motosikletine artçı olarak binmesi ile değişti. Kısa süre içinde motosikletin tüm özelliklerini öğrenen ve kullanmayı da başaran İlayda, ailesini güçlükle ikna ederek ilk motosikletinin sahibi oldu. Motosiklet ve motor sporlarına ilgisi her geçen gün artan İlayda Yılmaz, Türkiye'nin önemli motosiklet pilotlarından da eğitim aldı. 3 sene boyunca pistlerde yarışmak için hazırlık yapan İlayda Yağmur Yılmaz'ın hayali bu yıl Türkiye Motosiklet Federasyonu tarafından düzenlenen Pist Şampiyonası'nda gerçekleşecek. 2016 sezonunda Moto56 Racing Team bünyesinde yarışacak olan Yılmaz'ın hedefi pist şampiyonluğuna uzanmak.
"Lenf kanseri ablası hayata tutundu"
İlayda Yağmur Yılmaz, bir taraftan hayallerinin peşinden giderken diğer taraftan da doğuştan bedensel engelli, güçlükle yürüyen ve 6 ay önce de lenf kanserine yakalanan turizmci ablası 29 yaşındaki Pınar Yılmaz'ın tedavi sürecine destek oluyor. Hastalığını öğrendiğinde ablasının büyük çöküntü yaşadığını gören İlayda, onu hayatında değişiklik olsun diye motosikletine bindirdiğini söyledi. Motosiklete her bindiğinde yaşama sımsıkı tutunan Pınar Yılmaz, hastalık sürecinde herkesin kendine mutluluk veren bir uğraşı bulmasını istedi. Abla kardeşin en büyük hayali ise motosiklet üzerinde Avrupa turu yapmak.
Minik artçı
7 yaşındaki kardeşi Deva Yılmaz'a da 3 yaşından beri motosiklet sevgisi aşılayan İlayda Yağmur Yılmaz, gelecekte Türkiye'nin ve dünyanın en büyük motosiklet pilotlarından birinin kardeşinin olacağını söylüyor. Minik Deva da motosiklete korkusuzca biniyor ve ablasının artçısı olarak tehlikeye meydan okuyor. Kaskını takan ve özel bir aparat ile ablasının beline bağlanan Deva, Türkiye içinde bin 200 kilometrelik turu da başarıyla tamamlayan en küçük artçı unvanını aldı.
Asker babasıyla büyüdü
Annesi babası ayrı olan 26 yaşındaki İlayda Yağmur Yılmaz, asker bir ailenin çocuğu olduğunu belirterek, tüm çocukluğunun Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde geçtiğini kaydetti.
Annesinin bedensel engelli ablasının yanında olduğunu aktaran Yılmaz, kendisinin de asker olan babası ile vakit geçirmek zorunda kaldığını anlattı.
Çeşitli spor dalları ile uğraştı
Babasının göreve gittiği zaman çoğu zaman yanında yer aldığını ve zırhlı araçta kaldığını anımsatan Yılmaz, "Çatışmanın ortasında da kaldık. Ama yanımda hep bir asker kalıyordu. Lise çağıma kadar hep Siirt'te kaldım. Lise öğrenimim için Ankara'ya, ardından Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünü kazandım. Ama hayatımda hep spor vardı. Amatör olarak çeşitli spor dalları ile uğraştım" dedi.
"Her şey bir kez artçı olmakla başladı"
İstanbul'da bir ağabeyinin motosikletine artçı olarak binmesi ile hayatının değiştiğini vurgulayan Yılmaz, "O günden sonra motosiklete tutkum arttı. İlk zamanlarda artçı olarak motosiklete binmeye başladım. Kısa sürede teknik özellikleri öğrendim ve arkadaşlarımın motosikletlerini kullanmaya başladım. 4 sene önce hemen eve geldim ve ailemden motosiklet almalarını istedim. Spor yapmaya alışkın olduğum için, motosiklet ile de uyum sürecim kolay oldu. Mutluluk kavramını sanki motosikletle buldum. Hız, egzoz sesi, özgürlük bambaşka bir duygu" ifadelerine yer verdi.
"600 cc'de yarışacak"
Motosikletle ilgilenirken bir taraftan eğitimine de devam eden İlayda Yağmur Yılmaz, "İşletmem de vardı. Okulum bitiyordu ve kariyer planlaması yapmam gerekiyordu. Ama hep motosiklete zamanım kalacak mı diye düşünmeye başladım. Motosiklet hayatımda öncelik olmaya başlayınca, hayatımı değiştirdim. Bu sene yarışlarım başlayacak. Geçen yıl sürekli pistte antrenman yaptım. Bu sene ilk yılımız olacak ama darbe girişiminden dolayı yarış takvimi değişti. Türkiye Motosiklet Federasyonu Pist Şampiyonası'na hazırlanıyorum şuanda. 600 CC'de bayan olarak lisansı 4 ya da 5 sporcu var" dedi.
Hedeflerine adım adım ilerlediğini kaydeden Yılmaz, "İlk hedefim ise Pist Şampiyonası'ndan birinciliğe uzanmak. Pahalı bir spor, her şey planladığım gibi giderse Avrupa'da yarışmak istiyorum" diye konuştu.
"Kanser olan ablasını rehabilite etti"
Ablası Pınar Yılmaz'ı, motosikletine bindirmemesi noktasında çok uyarı aldığını hatırlatan İlayda Yağmur Yılmaz, "Düşeceğimizi söylediler hep. Kardeşler olarak birbirimize çok tutkunuz. Ablam benim artçım olmaya başladı. İlk başta korkan ablam, şimdi motosiklet tutkunu oldu. Şuan lenf kanseri ile mücadele ediyor ve motosiklet onun motivasyon kaynağı durumunda. Kullanmadığı halde hayatına çok büyük katkısı var. Hayata 4 elle sarılmasını sağladı" dedi.
"Geleceğin en iyi pilotlarından birisi olacak"
7 yaşındaki kardeşi Deva Yılmaz'ın da motosiklet sevgisi ile büyüdüğüne değinen İlayda Yağmur Yılmaz, "Kardeşim 3 yaşındayken önüme biniyordu. Şimdi 7 yaşında ve yurt dışından getirdiğim özel bir aparatla kendime bağlayıp, artçı olarak yol alıyor. Türkiye'de Deva ile bin 200 kilometrelik yol yaptık. En küçük artçı olarak yol aldı ve ödüle layık görüldü. Deva motosikletin üzerinde doğmuş gibi. Her motosikleti çalıştırıyor ve biniyor. Seneye kendi motosikleti olacak. İnşallah geleceğin en başarılı motosikletçilerinden biri olacak" ifadelerini kaydetti.
"İlk başta tedirgindim"
Bedensel engelli ve 5 aylık lenf kanseri ile mücadele eden 29 yaşındaki Pınar Yılmaz, kardeşleri ve ailesinin desteğiyle hastalığı atlatmaya çalıştığını söyledi.
Ortopedik engelli de olması nedeniyle spor yapabilme şansının çok az olduğunu dile getiren Pınar Yılmaz, "Motosiklete binme şansım hiç yok. Kardeşim motosiklete ilk binmeye başladığında çok tedirgindim ve anlamsız bir etkinlik gibi geliyordu. Onu yerine bir araba almasını istiyordum. Bana "Abla motosiklet bir aşk" diyordu. Nasıl bir aşk, tutku diye düşünmeye başladım. İstanbul'a yanına gittiğim zaman yardımlarla kardeşimle birlikte motosiklete binmeye başladım. Motor aşkı bende de başladı" dedi.
"Motosiklet bana yaşama sevinci veriyor"
Tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşi ile motosikletle bir yurt dışı turu planladıklarını ifade eden Yılmaz, "Motosiklete binmeden önce, sağlığım da yerinde olmadığı için güvenim yoktu. Motosiklette hız yapmaya başladıktan sonra hele de makas atmak çok hoşuma gidiyor. Motosikletle birlikte kendimi tanımaya başladım, hızı sevmediğimi ve aksiyonları sevmediğimi düşünürdüm. Kendime güvenim yeniden geldi. Tek başıma motosiklete binemiyorum ama kardeşimle her yere gidebilirim. Bana yaşama sevinci veriyor. Hayata daha pozitif bakıyorum. Stres atıyorum" diye konuştu.
"Hayata motive oluyorum"
Motosikletle gezmenin kendisini hastalığına karşı daha iyi motive ettiğine değinen Pınar Yılmaz, "Etrafımda bir çok bedensel engelli arkadaşım var. Ve onların çok karamsar olduklarını görüyorum. Aileler destek olmaya çalıştıkça onlar kendilerini içe kapatıyorlar. "Biz eksiğiz, biz hiçbir şey yapamayız" zannediyorlar. Bizim de yapabileceğimiz birçok şey var. Kardeşimle her yere gidebilirim. Kendine güvenmek ve istemek önemli. Kardeşim ve ailemin de bana büyük destekleri oldu" dedi.
7 yaşındaki Deva ise motosiklet kullanmanın tehlikeli olmadığını belirterek, motosiklet üzerinde çok mutlu olduğunu kaydetti.
