Eski İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri, MHP İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu, ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planına karşın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olarak zirveyi toplantıya çağırmasının çok önemli bir diplomatik adım olduğunu bildirdi.
İhsanoğlu, yaptığı açıklamada, ABD'nin, Doğu Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul ederek Telaviv'deki büyükelçiliğini oraya nakletmesinin, her şeyden önce BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olduğunu söyledi.
BM Güvenlik Konseyi'nde, 1967 yılından itibaren çıkan kararlarda, buranın işgal edilmiş bir toprak olduğunun belirtildiğini ve Doğu Kudüs'ün, Filistinlilere aidiyetinin uluslararası kanuna göre tescil edildiğini anımsatan İhsanoğlu, "Doğu Kudüs'ün, uluslararası teamüllere, kanunlara, normlara göre Filistinlilerin başkenti olarak, Filistinlilere ait olduğu tescil edilmiştir." dedi.
ABD Kongresinin, İsrail'in başkenti Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması konusundaki kararına karşın, 1995 yılından bugüne kadar bu kararın ABD başkanlarınca ertelendiğine dikkati çeken İhsanoğlu, bu erteleme kararlarının isabetli olduğunu dile getirdi.
İhsanoğlu, şöyle konuştu:
"Bugün böyle bir karar alındığı takdirde, bu 1995'ten beri ABD'de yerleşmiş teamüle aykırı bir şey olacaktır. O zaman bunun doğuracağı sakıncalar çok büyüktür. Şimdi Ortadoğu'da zaten çok büyük savaşlar var. İç savaşlar, vekalet savaşları, terör hareketleri cirit atıyorlar. Bunlara şimdi bir de Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak ilan edilmesi meselesi ilave edilince daha vahim hale gelecek. Ortadoğu'daki istikrarsızlığın üzerine, katbekat yeni istikrarsızlıklar, şiddet, dehşet ve terör hamleleri gelecektir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olarak zirveyi toplantıya çağırmasının çok önemli bir diplomatik adım olduğunu vurgulayan İhsanoğlu, "Burada, kınama ve lanetleme kararlarının ötesinde bir takım netice alıcı tedbirlerin düşünülmesi ve karara bağlanması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
Kudüs meselesi ve Filistin davasının, İslam İşbirliği Teşkilatı anayasasının temel konusu olduğunun altını çizen İhsanoğlu, kendisinin de Genel Sekreterlik görevi sırasında teşkilatın yeni anayasası hazırlanırken aynı hassasiyeti koruduğunu, Filistin davasının sırf siyasi bir dava olarak değil, sosyal, ekonomik ve kültürel bir dava olarak ele alınmasını sağladığını söyledi.
Teşkilata üye devletlerin, Kudüs ve Filistin için beklenilenin çok altında katkıda bulunduklarını dile getiren İhsanoğlu, Kudüs'te yaşayan Filistinlilerin eğitim, sağlık ve barınma imkanlarının iyileştirilmesinin önemine işaret etti.
BM Genel Kurulunda 190'a yakın devletin yer aldığını ve bunlardan 56'sının da İslam İşbirliği Teşkilatına bağlı olduğunu ve oy hakkının bulunduğunu anımsatan İhsanoğlu, diğer devletlerin de desteği alınarak, ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planına karşın, BM Genel Kurulu'nun toplantıya çağrılabileceğini vurguladı.
Ekmeleddin İhsanoğlu, BM Genel Kurulunda, ABD'nin tavrının yanlış olduğu, Filistin konusunda daha önceki BM kararlarına sadık kalınması ve ABD Büyükelçiliğinin taşınmasının tanınmaması şeklinde kararlar alınabileceğini kaydetti.
