Saldırıya ait güvenlik kamerası görüntülerinin ortaya çıkmasından sonra konuşan Eşref Odabaşı, “Kırşehir’de böyle bir saldırıyı beklemiyorduk. Ancak malımıza zarar verilmeye başlanıldığında insan olarak öfkelendim. 29 yıllık bir emek, orada 30 yıllık tarihçesi olan bir kitabevinin hak etmediği şekilde saldırıya uğramasını insan hazmedemiyor” dedi.

“MALLARIMIN YAKILDIĞINI GÖRÜNCE KESERLE SALDIRDIM”

Mallarının yağmalandığını görünce çekiçle guruplara saldırdığını anlatan kitabevi sahiplerinden Eşref Odabaşı, şöyle konuştu:

“Öfkelendim haklı olarak. Saldırı için içeriye girmiş olan o kitleye de ben keserle saldırdım. 70-80 kişilik bir kitle ile saldırdılar ve beni darp ettiler. Sonrasında da bilindiği gibi dükkanımızın içerisine ateş atıldı. Kendi imkanlarımızla yakılan iş yerimizi söndürmeye çalıştık. Biz üst kata çıktığımızda ise yeniden iş yerimizin yakıldığını öğrendik. Yoğun duman altında kaldığımız üst katta hayatımızı kurtarmak için arka camdan tahliye işlemlerini yaparak oradan uzaklaştık.”

“TERÖR KAPSAMINDA OLMASI GEREKEN OLAYLAR TOPLUMSAL OLAYLARA SOKULUYOR”

Yaşanan 8 Eylül sürecinde bir ilkin yaşandığını anlatan kitabevi sahiplerinden Eşref Odabaşı, “Bu olaylarda bir ilk yaşandı. Terör kapsamına sokulması gereken olaylar toplumsal olaylara sokularak iş bireyselleştirilmeye çalışılıyor. Sonuçta bu örgütlü yapılmış bir eylem. Cumhuriyet savcılığı bu işin takibini yapıyor. İddianamenin hazırlanmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.