CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da ‘Yaşamhak Projesi’ tanıtım toplantısında açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu,“İki şey istiyorum. Bir, siyasi partiler yasasında cinsiyet kotası istiyorum diyeceksiniz. Siyasette söz sahibi olmak istiyorum diyeceksiniz. Kabul etmeyenlere asla oy vermeyeceğiz diye sokaklara çıkacaksınız yeri geldiğinde, yeri geldiğinde toplantılarda söyleyeceksiniz. İki, 21. yüzyılın Türkiye’sinde yoksulluğu yaşamak istemiyoruz diyeceksiniz” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
* Bütün kadın kardeşlerimden bir beklentim var. Ben sizin hakkınızı savunuyorum. Siyasette daha çok görünür olmanızı istiyorum. İlk şey siyasi partiler yasasının değişmesi için çaba harcamaktır.
* Diyeceksiniz ki, ister Hakkari’de, ister Edirne’de olun, siyasi partiler yasasına cinsiyet kotasını getiren partiye biz oy vereceğiz. Karşı çıkan partiye de hep beraber karşı duracağız. Gücünüzün farkında olun, olağanüstü bir gücünüz var. Kadınlar birleştikleri takdirde istedikleri her şeyi siyasi otoriteye kabul ettirebilirler.
* 306 kadın örgütü var. Aynı düşüncemi 306 kadın örgütüne de söyledim. Hakkınızdan söz edeceksiniz. Elinizden alınan hakların iadesini isteyeceksiniz. Karadenizli kadının nasıl çalıştığını biliyoruz. Neden siyasette daha az yeri var. Bu mücadelenin verilmesi lazım.
“YOKSULLUĞU TEŞHİR ETMEK İNSANİ DEĞİL”
* Kadın yoksulluğu ile mücadele etmek de bir hak. Yoksulluk derinden aileleri vuruyorsa bunun mücadelesini de vermek lazım. Sivas’ta bir dernek 500 lira dağıtacağım kömür parası diyor. Metrelerce kuyruk var.
* Yoksulluğu görmek istiyorsanız o kuyruğa bakacaksınız. Yüzde 99’u kadınlar. Bunu da aşmamız lazım. Hiç kimsenin yoksulluğu teşhir edilmemeli. Onların yoksulluğunu teşhir etmek insani değil.
* İki şey istiyorum. Bir, siyasi partiler yasasında cinsiyet kotası istiyorum diyeceksiniz. Siyasette söz sahibi olmak istiyorum diyeceksiniz. Kabul etmeyenlere asla oy vermeyeceğiz diye sokaklara çıkacaksınız yeri geldiğinde, yeri geldiğinde toplantılarda söyleyeceksiniz.
* İki, 21. yüzyılın Türkiye’sinde yoksulluğu yaşamak istemiyoruz diyeceksiniz.
