CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Balıkesir'de düzenledikleri ortak mitingin ardından sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 2019 için kalkınma planı olmadığını söylerken, Akşener ise başkan adaylarının projelerinin konuşulmadığı bir yerel seçime girildiğini belirtti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, STK'lar ve iş dünyası temsilcilerine seslenerek ortak amaçlarının ülkede huzur içerisinde yaşamak olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Hepimiz güzel bir ülkede yaşıyoruz. Ve hepimizin ortak arzusu, siyasi görüşümüz ne olursa olsun, kimlik ya da inancımız ne olursa olsun bu ülkede huzur içerisinde yaşamak. Elbette seçimler olacak, elbette insanlar tercihlerde bulunacaklar. Bütün bunlar demokrasinin olmazsa olmaz kurallarıdır. Ama bütün bunların belli bir zeminde, bir etik değer üzerinde olması lazım ve toplumun doğru bilgilendirilmesi lazım" dedi.
Türkiye'nin kalkınma planı olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bir toplumu, bir ulusu, bir milleti geleceğe nasıl taşıyacağız. Planlama yaparak taşıyacağız. Önümüzdeki 50 yılda ne olacak, 30 yılda ne olacak, 40 yılda ne olacak diye planlama yapmalıyız. Japonya'ya bak, Amerika'ya bak, Güney Kore'ye bak. Her ülkenin geleceği yönelik planlaması vardır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kalkınma planı var mı yok. 2018'de son kalkınma planının süresi doldu, yıl 2019 ve Türkiye'nin bir kalkınma planı yok. Bu gerçeği sizlerin kendi kitlesine aktarma gibi bir sorumluları var" şeklinde konuştu.
Son günlerde gündemde olan beka sorununa değinen CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bir tartışma vardır gidiyor beka sorunu diye. Eğer bir ülkenin liderleri, lideri ya da yöneticisi benim ülkemde beka sorunu varsa, önce durup kendisine bakması lazım. Eğer kendisine bu soruyu sormuyorsa, bizim bunu sormamız lazım. Bir ülke geleceği planlarken neyi düşünür, bir beka sorunuyla karşılaşmamayı düşünür. Çin'de ve Hindistan'da olağanüstü ekonomik bir büyüme oldu. İşçilik ücretleri çok ucuz. Mallar daha düşük bir fiyatla üretiliyor. Almanya baktı bir beka sorunu var, "Niçin Çin daha ucuza üretiyor, Hindistan daha ucuza üretiyor, Güney Kore daha ucuza üretiyor. Ben de kişi başına gelir 50 bin dolar, 60 bin dolar. İşçinin de ücreti ortalama 50-60 bin dolar. Ben rekabet edemiyorum. Kimle Çin ile, kimle Hindistan ile. O zaman geleceği eğer ben planlayacak isem, Almanya'nın da geleceğini düşünmek zorundayım" diye yola çıktı ve ne yaptı sanayide 4.0'ı buldu. Yani birbiri ile konuşan birbiri ile iletişim kuran yapay zekalı makinalar. Asgari ücret yok, toplu sözleşme yok, işçi hakkı yok. Makina bu, basıyorsun düğmeye günün 24 saati çalışıyor. Almanya'nın geleceğini korumaya karşı 4.0'ı buldu. "Çin ve Hindistan ile rekabet edeceğim" dedi. Bir Devleti üretimden koparırsanız, bir ülkeyi üretimden koparırsanız beka sorunu karşınıza çıkar. Sizler esnaf odalarının başkanları, sanayi odalarının başkanları, muhtarlar, STK başkanları bütün bu gerçekleri bilmeden körü körüne gidip belli bir kararlılıkla belli bir oyu sürdürürseniz Türkiye geriye doğru gider. 2023 diyoruz, 2071 diyoruz ne olacak. Biz daha sanayi devriminin 1.ci kuşağındayız. Bütün düşünen gençlerimiz yurt dışına kaçıyor. Türkiye'de üretemiyor, düşünemiyor, konuşamıyor bunu kaldırmamız lazım" dedi.
Kılıçdaroğlu sonrası konuşma yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise yerel seçimlere değindi.
Başkan adaylarının projelerinin konuşulmadığı bir yerel seçime girildiğini söyleyen Akşener, "Biz bir seçime gidiyoruz. Allah aşkına savaşa mı gidiyoruz? Yerel seçim bu, muhtar seçeceksiniz, belediye başkanı seçeceksiniz, belediye meclis üyesi seçeceksiniz. Neyin konuşulması gerekir, adayların projelerinin, hizmet anlayışının konuşulması gerekir. Diğer adayların da ya da başka siyasi partilerinin adaylarının da projelerini ve hizmet anlayışını hiç duyabildiniz mi? Böyle bir seçim atmosferinden doğru bir şey çıkar mı çıkmaz. Bunun yolu nedir? Bunun yolu sivil toplum örgütlerinin aynı zamanda demokratik kitle örgütlerinin, demokratik baskı grupları olduklarını hatırlamaları lazım. Belli grupların hakkını, hukukunu savunan organizasyondur sivil toplum kuruluşları. Ama birazcık kafasını şu tarafa çeviren STK'nın direnebilmesi çok kolay değil. Ona da hak veriyorum. Kolay değil ama başarmak zorundayız" dedi.
Akşener konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Başkanlık sisteminden sonra Bakan yardımcısına ulaşın ismimi değiştiririm. Bakana ulaşın çok üst düzey bir torpil bulmadan ismimi değiştiririm. Şu an yerel seçimde bir fırsat var. Yani ne demek istiyorum sayın Bahçeli, "beka sorunu" dedi. Sonra kendi kendine beş harflileri ortaya çıkardı. Dedi ki beş harfliler sebebiyle Türkiye'nin bekasını sorun haline getiren bizmişiz. Allah şifa versin ne diyeyim. 24 saat iftira var. Biz de aynı dille misliyle cevap veririm ama size yazık. Öyle cevap veririm ki gece uyuyamazlar size yazık. Eskiden rekabet vardı siyaset ortamında. Rekabet ortadan kalktı gözünüzün içine bakmıyor siyasetçiler. İşte bu yerel seçimlerde kendi deyimimle 4 buçuk yıl sonra bu tartıya çıkmak için karşınıza gelmek zorunda kalacaklar. 1 Nisan'dan itibaren gözünüzün içine bakmaya mecbur kalacaklar" şeklinde konuştu.
Akşener ve Kılıçdaroğlu STK ve iş dünyası temsilcileriyle yaptığı buluşma sonrası Balıkesir'den ayrıldı.
