• BIST 9057.95
  • Altın 2296.889
  • Dolar 32.3247
  • Euro 35.0593
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 23 °C

İstanbul'da hayat kurtaran bağışın mimarı bu kez 21 yaşındaki Gülsüm Aydın oldu.

İstanbul'da hayat kurtaran bağışın mimarı bu kez 21 yaşındaki Gülsüm Aydın oldu.
Gülsüm Aydın kronik böbrek yetmezliği nedeniyle nakil olması gereken annesi Sevgi Aydın'a (49) kilolu olduğu gerekçesiyle verici olarak kabul edilmeyince sıkı bir diyete girdi.

Gülsüm Aydın, annesine böbreğini verebilmek için 3 haftada 15 kilo verdi ve ameliyat masasına yattı...

Pendik'te yaşayan, evli ve 3 çocuk sahibi 49 yaşındaki Sevgi Aydın, 1 yıldır böbrek yetmezliği nedeni ile diyaliz görüyordu.O dönemde psikolojisi yıpranan Sevgi Aydın'a hayat kurtaran o bağış 21 yaşındaki kızı Gülsüm Aydın'dan geldi.

'ANNEM İÇİN 3 HAFTADA 15 KİLO VERDİM'

Annesi için 15 kilo veren Gülsüm Aydın, "Annem bir yıldır diyalize giriyordu. Psikolojisi iyi durumda değildi. Çok fazla içine kapanmıştı. Annemi böyle görünce hiç düşünmeden böbreğimi vermek istedim. İlk başvurduğumuzda yaşımın küçük olması ve kilomdan dolayı pek sıcak bakılmadı. Alp Bey ve Osman Bey'in karşısında böyle dediklerinde duygulandım ve ağladım. Ameliyata almaları için ısrar ettim. Ben de anneme umut olabilmek için kilo vermek istedim. 3 hafta da hırs yaptım 105 kilodan 90 kiloya kadar düştüm. Yaklaşık 15 kilo verdim. Daha sonra ameliyat süreci başladı. Şuan gayet sağlıklıyım.

Sağlıklı besleniyorum ve ameliyat sonrasında da kilo verdim. Annem 10 yıldan daha uzun süredir şeker ve tansiyon rahatsızlığı ile mücadele etti. Bu süreçte annemin psikolojisi çok bozuldu. Hep tansiyonu ve şekeri yüksekti. Sürekli olarak 500 ve 600 civarındaydı. En son şekere ve tansiyona bağlı böbrek yetmezliği ortaya çıktı. Başka bir sağlık kuruluşunda 12 gün yoğun bakımda kaldı ciğerleri su topladı. Daha sonra diyaliz serüvenimiz başladı. 1 yıl diyaliz gördü 1 yılın sonunda da ameliyat oldu. Ben bundan 5 ay öncesinde omurgamı kırdım. Daha sonra psikolojik olarak bu ameliyatı kaldırabilir miyim diye düşündüm. Bu süreçte anneme acımı hiç belli etmedim. Bu acımı da annemin böbrek nakli sonrasında mutluluğunu görerek atlattım. Annemin mutluluğunu görmek tarif edilemez bir duygu. Ben hemşireyim hemşireliği seçmemde ki en büyük etken annem. Annemin hastane ve doktor fobisi var. Anneme destek olabilmek ve sağlık probleminde yanında olabilmek için seçtim. Alp Bey'e ve diğer çalışan ekibe desteklerinden dolayı teşekkür ederim" dedi.

'OBEZİTE, DİYABET, HİPERTANSİYON BÖBREK YETMEZLİĞİNE NEDEN OLUYOR'

Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan, "Ülkemizde maalesef beyin ölümü sonrası organ bağışı çok yetersiz olduğundan verici olarak canlı akrabalarını kullanıyoruz. Bu sağlıklı insanları ameliyat etmek bize ayrı bir sorumluluk yüklüyor. Yakınının sağlığını hatta hayatını kurtarmak için hiçbir sağlık problemi olmadığı halde ameliyat masasına yatan bu fedakâr insanlara hiçbir zararımızın olmaması lazım. Bu nedenle bu kişilere deyim yerindeyse "saçından tırnağına kadar" inceliyoruz. Bu kişilere en küçük zarar verme olasılığı halinde verici olarak kabul etmiyoruz. Bu nedenle bize başvuran vericilerin neredeyse %30'unu reddediyoruz. Obezite, diyabet, hipertansiyon böbrek yetmezliğine götüren önemli hastalıklardır.

Bu nedenle bu durumdaki vericiler konusunda çok hassas davranıyoruz. Gülsüm hanım da oldukça genç ve kilolu bir verici adayıydı. Hemşire olması nedeniyle de hem kendisinin hem de annesinin durumu hakkında bilgili ve bilinçliydi. Öncelikle aşırı kilosu nedeniyle kendisini verici olarak kabul etmedik. Ancak annesi diyalizde hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok yıpranmıştı. Kendisi de annesine böbrek vermekte çok istekliydi. Biz 6 ay içinde zayıflayın en az 15 kilo verin sonra tekrar değerlendirelim dedik. Ancak kendisi 3 hafta gibi kısa bir sürede bu kiloları verip verici olmak için uygun vücut kitle indeksi seviyesine indi. Yine de hastanede yatırdık ve gözlemledik, kilo vermeye devam etti. Biz de konsey sonrası durumunu görüşerek verici olarak uygunluk verdik ve ameliyatı gerçekleştirdik. Kapalı yöntemle çıkardığımız böbreği annesine naklettik. 1 hafta içinde anneyi de kızını da evine sağlıklı olarak taburcu ettik. Gülsüm bize ameliyattan sonra da zayıflayacağı sözünü verdi. Böylece hem annesini kurtardı, hem de zayıflayarak obezitenin getireceği hastalıklardan kendisini kurtarmış oldu" açıklamalarında bulundu.

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim