Iğdır'da, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB öncülüğünde yapılan basın açıklamasında sokağa çıkma yasağı protesto edildi.
Belediye meydanında bulunan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Anıtı önünde bir araya gelen sendika üyeleri, bölgede yaşanan sokağa çıkma yasağını protesto etti. HDP Iğdır Milletvekili M. Emin Adıyaman ve Iğdır Belediyesi Eş Başkanı Murat Yikit'in de aralarında bulunduğu kalabalık adına basın metnini Eğitim-Sen Iğdır İl Temsilcisi Gökmen Gürcan okudu.
Gürcan, Doğu ve Güneydoğu'da uygulanan sokağa çıkma yasaklarının halkı zor durumda bıraktığını belirterek "Devlet, yaklaşık 3 bin 800 öğretmeni operasyon öncesi hizmet içi eğitim adı altında ilçelerden çıkardı. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere tüm kamu hizmetleri bölgede yeniden dizayn edilmektedir" dedi.
Sorunun sadece bölgede kazılan hendekler olmadığını savunan Gürcan, şunları söyledi: "Bölgede belediye eş başkanlarının tutuklanması, eğitim ve sağlık emekçilerinin can güvenliklerinin ortadan kaldırılarak kamu hizmeti yapamayacakları hale getirilmeleri, sokaklara topların, tankların yerleştirilmesi, iktidarın iddia ettiği gibi sorunun sadece hendek olmadığını; asıl niyetlerinin Güneydoğu'dan Orta Doğu'ya uzanan büyük bir bölgenin savaş alanı haline getirmek olduğunu göstermektedir."
Siyasi iktidarın barış yanlılarına operasyon düzenlediğini iddia eden Gürcan, şöyle konuştu: "Siyasi iktidar, Türkiye'nin saygın emek ve meslek örgütlerinin tüm bu endişelerine, taleplerine ve çözüm önerilerine gözünü, kulağını kapatarak tam aksini yapmakta, yani baskı politikalarını artırmakta, barış yanlılarına operasyon düzenlenmektedir. Akıl dışı politikalar sonucunda, dışarıda neredeyse kriz yaşamadığımız komşu kalmadı, içeride ise muhalif görülen herkes baskı ve operasyonlarla sindirilmeye çalışıldı, düşman ilan edildi. Temmuzdan kasım ayına kadar 44 çocuğun öldürüldüğü, 52 çocuğun yaralandığı medyada yer almaktadır."
Gün barışı isteme günü olduğunu savunan Gürcan, "İki halkın birlikte yaşama umudunu yok etmeye çalışanlara inat, ortak geleceğimizi kurmak için daha da birbirimize kenetleneceğiz. Son kişi kalana kadar barış ve demokrasi mücadelesini sürdürmekten geri kalmayacağız. Gün, yaşananları seyretme günü değil. İçeride ve dışarıda savaş çığlıkları atanlara karşı yüksek sesle ve cesaretle yaşasın halkların kardeşliği diye haykırma günüdür" ifadelerini kullandı.
Okunan basın açıklamasının ardından kalabalık olaysız dağıldı.
