Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın haftasonu gerçekleştirdiği Rize ziyareti sırasında yol geçiş güzergahının üzerinde yamaç paraşütü yaparken, polis helikopterinin etraflarında uçmaya başlayarak kendilerini uyarması ile mecburi iniş yapmak zorunda kalan Paraşütçü Ömer Yılmaz yaşadığı o zor anları anlattı.
Rize'deki tek uçuş alanından uçan Ömer Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 Ağustos Cumartesi günü Güneysu'daki evinden çıktığını helikopterleri havada görünce anladığını ve bu nedenle hemen inişe geçtiğini dile getirdi. Yılmaz "Cumhurbaşkanı'nın Rize'de programı olduğundan haberim vardı ama o gün bir arkadaş aradı "Benim kızımı da uçurur musun?" diye sordu. Ben de kabul ettim ve biz havalandığımızda hiç bir yerde bir şey yoktu. Bizim burada uçuş 5 dakika, maksimum 10 dakika sürüyor. Biz havadayken helikopterleri Güneysu'nun üzerinde gördüm. Onları görünce evinden çıkış olduğunu tahmin ederek hemen inişe geçtim. Denize yakın bir mevkiye geldiğimizde Skorsky'e helikopter de geldi, baya bir etrafımızda döndü" dedi.
Pilotun etraflarında tur atması nedeniyle büyük bir tehlike atlattıklarını dile getiren Yılmaz "Ben onlara hak veriyorum, Cumhurbaşkanı burada ve bir güvenlik olması gerekiyor ama pilotun bunu bilmesi, bu tür hava aletlerine bu kadar yaklaşılmaması gerekiyor. Biz büyük bir tehlike atlattık. Paraşütü kontrol etmekte büyük zorluk yaşadım, videoda da bağırıyorum zaten "Tamam" diye. Paraşütün yaydığı türbülans bizi gerçekten çok sıkıntıya soktu. İnsan şuan üzülüyor, nihayetinde pilot bunları biliyor. İki tane insan, iki tane can. Yamaç paraşütü motorlu olsa haklı ama bunun en fazla ineceği yer burası, başka bir yere inemeyecek. Bir de iniş manevrası yapıyorken etrafımızda dönmesi, Allah bizi büyük bir tehlikeden korudu" ifadelerini kullandı.
Ömer Yılmaz, kendisini aşağıda bekleyen Rize İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin kendisine iyi davrandığını, karakolda ifade verdikten sonra serbest bırakıldıklarını dile getirdi. Yılmaz "Özellikle Rize'de çalışan polisler bana çok iyi davrandılar, kendilerine teşekkür ediyorum. İndiğimiz yerden Tophane Polis Karakolu'na giderek ifade verdik. Ondan sonra serbest bıraktılar. Burada hiçbir kasıt olmadığını defalarca söyledim. Ben bilseydim öyle bir şey olacağını öyle bir şey yapar mıydım" diye konuştu.
