• BIST 9548.09
  • Altın 2491.141
  • Dolar 32.4988
  • Euro 34.583
  • İstanbul 26 °C
  • Ankara 26 °C
  • İzmir 26 °C

Enflasyonu artırmayan ek vergi gündeme gelebilir

Enflasyonu artırmayan ek vergi gündeme gelebilir
Bütçe açığı nedeniyle ek kaynak arayışında olan Maliye'nin Merkez Bankası'nın savaş açtığı enflasyonu artıracak KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerde bir artış öngörmediği ifade ediliyor.

Maliye kulislerine göre Kurumlar vergisi ve gelir vergisi artışı da düşünülmüyor. Maliye'nin ek kaynağı pandemi döneminde kazanç elde eden şirketlerden sağlanmaya çalışacağı konuşuluyor. Tabii ki bunun çeşitli yolları var. Ancak bazı şirketlerin vergi ödememek için kar payı dağıtmadığını gözönüne aldığımızda şirketlerin kar payı dağıtsın veya dağıtmasın karından stopaj alınması şirketleri ya kar payı dağıtarak yüzde 15 vergi ödemeye veya karı sermayeye ekleyerek yatırıma iteceği için mantıklı bir çözüm gibi görünüyor. Bu yönde hazırlandığı iddia edilen bir tebliğ taslağı da piyasada kulaktan kulağa yayılıyor.

2020'de 173 milyar liraya tırmanın 2021 Ocak ayında da 27.4 milyar lira olan bütçe açığı nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığı ek kaynak arayışını sürdürüyor. Şimdiye kadar elektrikli otomobillerin ve alkollü içkilerin ÖTV'sinde artış yapan bakanlık yeni kaynak arayışını sürdürürken kulislerde çeşitli ihtimaller de dillendirilmeye başlandı. Maliye çevreleri bakanlığın Merkez Bankası'nın savaş açtığı enflasyonu artırabilecek herhangi bir karar almayacağını belirtiyor. Böylece herhangi bir ürünün Katma Değer Vergisi (KDV) veya Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artışı ufukta görünmüyor. Bu iki vergide artış olmayacağı neredeyse kesin gibi. Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi'nde de vergi oranlarının hem dünyadaki diğer ülkelere kıyasla zaten üst sıralarda yer alması hem de ödeme gücündeki düşüş nedeniyle bir artış öngörülmediği ifade ediliyor.

PANDEMİDE KAR EDENLER

Ancak kulislerde en çok bakanlığın pandemi döneminde çok kazanan şirketlerden vergi alarak bütçe açığın azaltma hedefi olduğu konuşuluyor. Peki Kurumlar Vergisi artırılmadan bu nasıl başarılacak? Konunun daha iyi anlaşılması için bir örnek ile adım adım gidelim.

1-Herhangi bir şirket 100 lira kar ederse bu kar üzerinden yüzde 20 yani 20 lira kurumlar vergisi ödüyor. Kalan 80 lira ise kaç ortak var ise onlara dağıtıldığında yüzde 15 stopaj kesiliyor. Bu kar payını alan ortak da gelir vergisi ödüyor. Ancak gelir vergisi ödenirken ödenen yüzde 15 stopaj çifte vergi olmaması için gelir vergisinden düşülüyor.

2-İkinci yol kar payının sermayeye eklenmesi. Tabii ki kar payı sermayeye eklenirse şirket yeni bir yatırım yapabilir, makine parkını yenileyebilir, kapasitesini genişletebilir. Ekonomiye katkı sağlar. Bu durumda karın sermayeye eklenmesi nedeniyle herhangi bir vergi ödemesine gerek de yok.

YA KAR PAYI DAĞITILIYOR VEYA SARMAYEYE EKLENİYOR

3-Ancak bir çok şirket üçüncü yolu seçiyor. Yani ne kar payı dağıtıyor ne de karı sermayeye ekliyor. Peki ne oluyor? Şirket ortakları aslında şirketin kasasında bulunan bu parayı kendi cebi gibi kullanıyor. Bu şekilde karı ne sermayeye ekleyen ne de kar payı dağıtan şirketin kasası muhasebe kayıtlarında şişmiş görünüyor. Veya ortakların şirketten aldıkları veya verdikleri borcu gösteren Ortaklar Cari Hesabı benzer fiktif şekilde kabarıyor.

4-Gerçekte ise kasada bu paralar olmuyor. Şirket sahibi veya ortakları hem yüzde 15 stopaj hem de gelir vergisi ödemeden şirketin parasını gönlünce vergisiz kullanıyor. Ortaklar cari hesabında ise ortağın şirkete genellikle faturasız satışlar ile gelen parayı borçmuş gibi vermesi ya da ortağın şirketten borç alması durumuna göre farklı fiktif hareketler gözlenebiliyor.

KARI DAĞITMAYANA DA STOPAJ GETİRİLEBİLİR

5- 4,5 yılda bir gelen aflarla hem kasada hem de Ortaklar Cari Hesabı'nda varmış gibi görünen aslında olmayan ve vergi ödenmeden harcanan bu tutar sorun olmaktan çıkıyor. Böylece vergi ödemeyen şirketler ödüllendirilmiş oluyor.

Bu durum da gözönüne alındığında pandemi döneminde kar eden şirketlerden vergi alabilmek için uygun alan stopaj gibi görünüyor. Yani Maliye ancak bu şekilde kazanan şirketlerden vergi alacak olabilir. Şirketleri karı dağıtmaya teşvik etmek için kar dağıtmayan şirketler için de örneğin yüzde 10 gibi bir stopaj getirilebilir. İndirim ve istisnalar öncesi bu stopajın alınması vergi kaybını da önleyebilir. Böylece hem şirketler karı dağıtmaya ve stopaj ödemeye hem de kar payını alan kişiler gelir vergisi ödemeye teşvik edilebilir. Veya şirketler yine kar payı dağıtmaz ise kar payı dağıtmayandan da vergi alınmış olabilir. Bu durum azalarak örneğin yüzde 5 olarak 2022 için de kullanılabilir.

TASLAK DA DOLAŞMAYA BAŞLADI

Piyasada dün bu yönde bir tebliğ taslağı da dolaşıma girdi. Taslağa göre, Gelir Vergisi Kanunu'na eklenmesi öngörülen geçici 92'nci madde ile, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların indirim ve istisnalar (yurt içi iştirak kazancı istisnası ile yatırım fon ve ortaklıklarından elde edilen istisna kazançlar hariç) düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kazanç tutarı üzerinden 2020 yılı ve 2021 yılı vergilendirme dönemlerine ait kazançları için yüzde 10, 2022 yılı vergilendirme dönemine ait kazançları için yüzde 5 oranında vergi tevkifatı yapılacak.

Peki kâr sermayeye eklenirse ne olacak? Bu düzenleme taslağına göre tevkifata tabi tutulacak kazancın; sermayeye eklenmesi halinde sermayeye eklenen tutara isabet eden vergi, tevkifatı yapan kuruma, kurumlara kar payı olarak dağıtılmasını müteakip kazancı elde eden bu kurumlarca sermayeye eklenmesi durumunda ise sermayeye eklenen tutara isabet eden vergi, sermaye artırımında bulunan kuruma red ve iade edilecek. Yani kazancın doğrudan veya dolaylı olarak sermayeye eklenmesi halinde tevkifat yapılmayacak.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim