Genç bir görünüme sahip olmak için cildimize ve vücudumuza gerekli özeni gösteriyoruz. Peki ya ellerimiz? Zamanla gençliğini yitiren ellerimiz, bakım yapılmadığında yıllara meydan okuma savaşında sınıfta kalabiliyor. Bakımı göz ardı edildiğinizde yaşımızı ilk ele veren bölgemizin ellerimiz olduğunu hatırlatan Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahı Op. Dr. Evrim Uçkunkaya, “Genç ve güzel görünmek için elleriniz önceliklerinizden biri olsun. Çimdik testiyle ellerinizin yaşını test ederek işe başlayın” diyor. Mikro Cerrahi ve El Cerrahisi uzmanlığını Almanya Köln’de St. Agatha Hastanesi’nde yapan Op. Dr. Uçkunkaya, günlük hayatta yapılması gerekenleri anlatırken, Kök Hücre uygulaması, PRP uygulaması, kimyasal soyma ya da lazer operasyonlarından maksimum fayda sağlanabileceğine dikkat çekiyor.
Elleriniz parşömen kâğıdına dönüşmesin!
Yaş almaya bağlı olarak vücudumuzda kolajen miktarının azaldığına, bunun da yaşlılık belirtileriyle kendini gösterdiğine işaret eden Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahı Op. Dr. Evrim Uçkunkaya, elde yaşlanma belirtilerinin oluşma sürecini şöyle özetliyor:
“Genç bir eli belirleyen en önemli özellik; cildinin parlak ve sıkı görüntüsü, dokusunun dolgunluğu, damarların görünmemesi ve en önemlisi de cildin kalınlığı ve kırışıklıkların azlığıdır. Yaşlı bir eli belirleyen unsurlar ise çizgiler, damarlar, belirgin eklem yerleri, ince deri, deformasyon ve lekelenmelerdir. Yaş almayla birlikte cilt altındaki yağ dokusunun kaybına bağlı olarak cilt gevşer, damarlar ve kemikler belirginleşir. Ciltte incelme ve yıpranmayla beraber cilt kurumaya ve kırışmaya başlar. Zamanla parşömen kâğıdı gibi kolayca hasarlanabilecek bir hale gelir. İlerleyen yaşlarda kahverengi yaşlılık lekeleri oluşmaya başlar.’’
Ellerinizi “kök”ten yenileyin!
Kök Hücre Uygulaması ile yaşa bağlı olarak kaybolan deri altı yağ dokusunun tekrar yerine konularak, ellerimizin daha diri ve dolgun bir görünüme kavuşturulabileceğine dikkat çeken Op. Dr. Evrim Uçkunkaya, “Kök Hücre Uygulaması ile dokuların kendini onarmasını ve yenilemesini sağlıyoruz. Kök hücreler yağ ile birleştirilerek cilt altına verildiğinde ömür boyu kalıcı bir sonuç elde edebiliyoruz. İncelen ve kuruyan deriyi içten nemlendirmek ve güçlendirmek için PRP uygulaması da çok etkili sonuç veriyor. PRP uygulamasının 2’şer hafta arayla en az 4 kez yapılması ve yılda 1 kez tekrarlanması gerekiyor. Derideki lekeleri ve kırışıklıkları ortadan kaldırmak için kimyasal soyma ve lazer operasyonları da başarılı sonuç veriyor.” diye belirtiyor.
Egzamaya dikkat!
Kış aylarında soğuyan havaların etkisiyle ellerimizde oluşan kuruluğun ilerleyen aşamalarda egzamaya neden olabileceğine dikkat çeken Op. Dr Evrim Uçkunkaya, “Soğuyan havaların yanı sıra ellerin sabun, deterjan gibi kimyasal maddeler ve suyla çok fazla temas halinde olması egzamayı tetikliyor. Kaşıntılı, sulantılı kızarık yaralar şeklinde kendini gösteren egzama, özellikle sağlık sektöründe çalışanlar, bahçıvanlar, temizlik işçileri açısından potansiyel bir risk oluşturuyor.” diye uyarıyor.
Nemlendiricinizi çantanızda taşıyın, ıslak mendilden uzak durun!
Yanlış el yıkama ve kozmetik ürünlerinin kullanımı ile genetik faktörlerin de ellerimizdeki yaşlanma sürecini hızlandırdığını belirten Op. Dr Evrim Uçkunkaya, “Cildimiz ve vücudumuz için nasıl ayrı nemlendiriciler kullanıyorsak, ellerimiz için de cildimize uygun nemlendirici kullanımı şart! Çantanızda mutlaka nemlendirici bulundurun. Gün içinde kullanmaya özel gösterin. El hijyeni için kolonya, ıslak mendil gibi kimyasal içeren temizlik ürünlerini kullanmayın. Unutmayın ki; cilt bütünlüğü tam olan eller, enfeksiyonlara karşı zaten doğal dirence sahiptir.’’ diyor.
