Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Umut Gönülalan, son günlerde artan vaka sayılarının ikinci dalga olarak yorumlanmaması gerektiğini ifade ederek, vakalarda beklenen düzeyde bir artış olduğunu söyledi.
Medicana Konya Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Umut Gönülalan, Sağlık Bakanlığının yetkilendirmesiyle Mart ayından bu yana pandemi hastanesi olarak görev yaptıklarını belirtti. Pandemi sürecinde Konya olarak oldukça başarılı mücadele verdiklerini ifade eden Gönülalan, "Ama tabii ki de normalleşmenin getirdiği bazı vaka sayılarında artışlar yaşanabiliyor. Ancak buna rağmen son derece başarılı olarak süreç sürdürülüyor. Medicana Konya Hastanesi olarak bu normalleşme sürecinde biz tüm branşlarımızla hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu süreçte pandemi hastalarımızla hiçbir şekilde temaslarını sağlamadan bize normal diğer şikayetleri için başvuran hastalara da her türlü tanı, tedavi, ameliyat, anjiyo gibi gereken ihtiyaçlarına yönelik olarak tamamen daha steril ortamlarda pandemi hastalarından uzak tutarak hizmet vermeyi sürdürmekteyiz" dedi.
"Normalleşme sürecinde beklenen bir hasta artışıydı bu"
Son zamanlardaki vaka artışlarının ikinci dalga olarak yorumlamaması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Gönülalan, "Normalleşme sürecinde beklenen bir hasta artışıydı bu. Ancak tabii ki de bu süreçte pandemi halen bitmedi. Korona virüs hayatımızın bir gerçeği olarak uzun bir süre kalacak. Onun için mutlaka sosyal mesafeye, maskeye ve hijyene önem vermemiz gerekiyor. Buna hastane ortamına gelirken de daha çok dikkat edilmesi gerekiyor. Sadece hastaneler değil toplu alanlar, restoranlar, kafeler bu tür alanlarda sosyal mesafe ve maske kuralına uymak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Ülke çapında büyük bir salgının önüne geçmeyi başardık"
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan da, Mart ayında Türkiye'yi etkisi altına alan korona virüsün herkesin alışık olmadığı bir durum olduğunu belirtti. Gerekli tedbirleri hızla alarak ülke çapında büyük bir salgının önüne geçmeyi başardıklarını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Uğurcan, "Bunun da temel kuralı zaten bu sosyal mesafe dediğimiz en az 1 buçuk metrelik mesafe kuralına uymak, maske takmak ve düzenli olarak ellerimizi yıkamaktan geçiyordu. Türk halkı olarak bunu biz aslında başardık. Ancak bir normalleşme sürecine girdik. Bunun mantığını tam olarak anlamamız gerekiyor. Biz daha önce Mart, Nisan, Mayıs aylarında çok özenle dikkat ettiğimiz ve bu şekilde sayılarını bariz olarak azalttığımız korona virüs salgınından normalleşme sürecinde de aynı mantığı kapmamız ve bu sorumlulukla hareket etmemiz gerekiyor. Biz normal günlük yaşantımıza devam ederken de sosyal mesafe, el yıkama ve özellikle maske kullanma kurallarına dikkat edersek özellikle bu hastalığın solunum ve dolaşım yoluyla bulaştığı gerçeğini idrak edip ona göre davranırsak sevdiklerimizi de korumuş oluruz. Çünkü benim hastalığım yok, ben gencim, ben bunu rahat atlatırım gibi düşünsek de etrafımızda bizden büyük kronik hastalığı olan birçok kişiye bulaştırma açısından davetiye çıkarıyoruz" diye konuştu.
"Korona virüs özellikle Ekim, Kasım aylarında tekrar artacak"
Son 1-2 haftalık süreçte arttan vaka sayılarıyla rehavete kapılmanın ya da bir rahatlığa girmenin çok büyük kötü sonuçlara yol açabileceğini kaydeden Uğurcan, "Bunların başında da artan ölümler, artan hastalıklar gelir. Korunma çok belli. 3 temel kuralımızı bir kez daha hatırlatalım. Sosyal mesafe, 1 buçuk metre kuralı, maske kullanmak ve düzenli olarak elleri su ve sabunla ya da dezenfektanlarla yıkamak bizim temel prensibimiz olmalı. Çünkü biz bu hastalıkla yaşamayı öğrenmeliyiz. Bu hastalık ülkemizi terk etmeyecek, tüm dünyayı da terk etmeyecek. Özellikle Ekim, Kasım aylarında tekrar artacak. Kış geldiğinde daha ağır seyredebilecek. Dolayısıyla bizim bu hastalıkla yaşamaya alışmamız gerekiyor. Ölüm oranlarını düşürmemiz ve belli bir seviyenin altında tutmamız için de lütfen sosyal mesafeye dikkat edelim" şeklinde konuştu.
