• BIST 9524.59
  • Altın 2489.882
  • Dolar 32.5225
  • Euro 34.7073
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 19 °C

‘’Bağımlılık hastalıktır ancak tedavisi mümkündür”

‘’Bağımlılık hastalıktır ancak tedavisi mümkündür”
Yozgat Şehir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nihan Coşkun, "vücudun işlevlerini olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması, bundan dolayı zarar görüldüğü...

Yozgat Şehir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nihan Coşkun, "vücudun işlevlerini olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması, bundan dolayı zarar görüldüğü halde bu maddelerin kullanımının bırakılamaması" olarak tanımlanan madde bağımlılığının hastalık olduğunu ancak, tedavi edilebileceğini bildirdi.

"26 Haziran Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü" dolayısıyla açıklamada bulunan Dr. Nihan Coşkun, "Ben bağımlı değilim, istediğim zaman bırakabilirim" diyen her kim olursa mutlaka gözlenmesi gerektiği bildirdi.

Bağımlı kimlere denir?

Bağımlılığın artık tanı kriterinde, "Madde Kullanım Bozuklukları" başlığı altında değerlendirildiğini söyleyen Dr. Coşkun; "Bir hastaya "Madde Kullanım Bozukluğu" tanısı koymak için, klinik olarak belirgin bozulma ve strese yol açan sorunlu madde kullanımı belirtilerden en az ikisinin 12 aylık süre boyunca eşlik ediyor olması gerekir" dedi.

Madde Bağımlılığının Kısır Döngüsü

"Madde kullanımı zaman, para ve ilginin tamamen madde etrafında toplanarak kişinin, hayatın diğer alanlarından çekilmesine neden olur" diyen Dr. Nihan Coşkun, şunları kaydetti:

'Bu çekilme bir anda olmadığı gibi sinsi ilerlediği için kişi, maddenin hayatı üzerindeki etkilerini kolaylıkla inkâr edebilir. Aile, eğitim, sosyal yaşam, hobiler, iş yaşamı bozulmaya uğrar. Her alandaki bozulma ayrı bir stres tetikleyicisi haline gelir ve bir noktadan sonra kişi bu strese katlanabilmenin tek yolu olarak yine maddeyi görür. Maddenin tetiklediği sorunlar bir kısır döngüye neden olarak bırakmayı güçleştirebilir."

Erken Tedavi Ve Ailelerin Durumu Hayati Önem Taşıyor

Psikiyatri Uzmanı Dr. Nihan Coşkun, "Madde Kullanım Bozukluğu" tanısı koyulan bireyin, mümkün olan en erken zamanda tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ailelerin çoğu zaman, bireyi tedaviye yönlendirme konusunda güçlük yaşadığını dile getiren Coşkun, şu bilgileri verdi:

'Özellikle madde kullanım yaşının daha erken yaşlara kayması ile birlikte çocuğu madde kullanan bir ebeveyn pek çok büyük bir ruhsal zorlantı içerisinde olabilir. Çocuğunun geleceği konusunda endişe eden ebeveynler, stresli, öfkeli ve suçlayıcı olabilir. Tedavi sürecinden sonuç alamayan aileler, çaresizliğe kapılıp daha çok öfkelenebilir ve kontrolsüz davranışlar sergileyebilir. Ancak çoğunlukla bu yaklaşımlar geri teper çünkü ebeveyn farkında olmadan çocuğun madde kullanım davranışlarının olumsuz sonuçlarını engellemeye çalışırken, madde kullanımının süreğenleşmesine katkıda bulunduğunu fark etmez.'

Tedavi Yaklaşımları

'Madde Kullanım Bozukluğu" olan kişinin, motivasyonunun yüksek olduğu anda geciktirilmeden tedavisine başlanması gerektiğini ifade eden Yozgat Şehir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nihan Coşkun, tedavi için kullanılacak yöntem ve ilaçların, maddeye ve kişinin duruma göre değişiklik gösterdiğini kaydetti.

'Madde Kullanım Bozukluğu" tedavisinin farklı aşamalarda yapıldığını söyleyen Coşkun tedavinin ilk aşamasına; hastanın bağımlılığı olduğu maddeden arındırıldığını ve ortaya çıkan yoksunluk hissinin kontrol altına alınarak başlandığını belirtti.

Coşkun, "Maddeden arındırılan hastada, sürdürüm tedavisi devam edilir. Sürdürüm tedavisinde hem farmakolojik ajanlar hem de psikoterapi teknikleri kullanılabilir. Madde ve etkileri hakkında bilgilendirme, motivasyonun geliştirilmesi ve korunmasını sağlamaya yönelik müdahaleler, ailelerin tedavi sürecine olumlu katılımını teşvik etmek amaçlı aile görüşmeleri de yer alabilir" dedi.

Tedavi devam ederken, grup terapileri gerçekleştirmenin de faydalı olacağının altını çizen Dr. Nihan Coşkun, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Grup terapileri de yalnız olmadıklarını hissetmek, diğerlerinin bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak, başkalarına yardımcı olabilmenin verdiği ruhsal doyumu yaşamak, umudu ve motivasyonu korumak açısından önem taşımaktadır. Bilişsel davranışçı yöntemler madde kullanımı için riskli durumları belirlemek, bunlara karşı önlem almak, isteği izlemek ve arttığında baş etmek için öncesinde geliştirilen teknikleri kullanmak yoluyla tedaviye katkı sağlar.'

Dr. Coşkun, madde ya da madde yoksunluğunun pek çok sorun yaratan bilişsel, fiziksel, duygusal ve davranışsal değişimlere neden olarak bireyin işlevselliğini önemli ölçüde etkilediğinin unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim