Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde "Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı"na katılarak bir konuşma gerçekleştiriyor.
Erdoğan, "İllerin aday tanıtım toplantılarına bizzat katılmaya çalışıyoruz. İstiyoruz ki aday tanıtım toplantılarını iki hafta içinde bitirelim. Sonra adaylarımız arazide seçim çalışmalarına başlasın. Araziye hep birlikte hakim olmamız gerek. Son toplantıda görevlendirmeyi yaptığımız gibi arkadaşlarımıza sorumlu oldukları yerleri bildirdik.
Genel merkezimiz il başkanlarımıza verilmek için bir aday tanıtım rehberi de hazırladı. Bu ay sonunda Ankara Kapalı Spor Salonu'nda tüm adaylarımızla bir araya gelecek ve manifestomuzu da açıklayacağız. Aday belirleme sürecinde yaşananlar artık geçmişte kalmıştı.
Türkiye demokratik hukuk devleti ilkesinden asla taviz vermemiştir ve vermeyecektir. Demokratik hukuk devletinin en büyük göstergesi de seçimlerdir. Buna rağmen bazı kesimlerin kendi başarısızlarını seçimle yetkili kurumlarımza yükleme gayretinde olduklarına şahit olduk.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde avukat ordusuyla seçim kurularımızı tehdit eden adayı unutmuş değiliz. YSK önünde oturacaklarını söyleyenlere şahit olduk. Ne oldu halen oturuyorsunuz.
Seçmen kütükleriyle ilgili iddialar her seçim dile getirilir. Sistemden kaynaklanan sıkıntılarının asıl mağduru da AK Parti'dir. Seçmen kütüğünde olmayan üyelerimize teker teker ulaşmamız lazım. İlçe değiştiren 1,5 milyon seçmen var. Bunların 222 binden fazlası bizim üyemiz. Onları yakın markaja alacağız. Burdan taşınalım oy alalım gibi bir yanlışın içerisine AK Parti girmemelidir.
İlk defa oy kullanacak 1 milyon genci yakın markaja alalım. Onların en başta herhangi bir yanlışa düşmesini engelleyelim. Bir ilçeye yerleşen kişiye teşkilatımızın hoş geldin ziyareti yapması, seçme ve seçilme hakkı elde eden kişiye partimizin kendini anlatması önemlidir. Bu rakamlar seçimlerde bize lazım olan farkı ortaya koymamızda bize katkı sağlayacaktır.
AK Parti olarak bizim için 31 Mart seçimleri belediyecilikte 25 yıllık bir tecrübenin zirvesi olacaktır. Kimsenin AK Parti'ye oy vermek gibi bir mecburiyeti yoktur. Milletimizin her bir ferdini AK Parti'ye oy vermeye davamızla, duruşumuzla, hizmetlerimizle ikna etmeliyiz. Siyaset milleti kendinen nefret ettirme değil, kendini millete sevdirme sanatıdır.
Günümüzde farklı teknolojik araçlar olabilir ama unutmayın halen herşey insanla başlıyor insanda bitiyor. Bunun için çalmadık kapı, sıkmadık el almadık gönül bırakmayacağız. Bunlar sanal ortamlarda, sanal unsurlarla olacak şey değil. 10 milyonu aşkın üyemizi nasıl çalıştıracağız bunun üzerinde duracağız. Diyoruz ya sandık esaslı bir çalışma. AK Parti bizlerin değil milletimizin partisidir. Zaten milletimize mal olduğu için buralara geldik. Esasen AK Parti kurulduğu günden beri sürekli bir imtihan içindedir. Millete seçimden seçime gidenlere dikkat ediniz. Bunlar kendi politikalarını millete anlatmak yerine sadece ve sadece AK Parti'yi ve onun temsilcisi olarak gördükleri şahsımızı hedef alıyorlar.
Seçim ittifakları da bu neticede şekillendi. Bir tarafta terör örgütlerine karşı dimdik duranlar, milli çıkarlar için dik duranlar diğer tarafta ise terör örgütleriyle kol kola girenler, kendi çıkarları için feda edemeyecekleri hiçbir değeri olmayanlar var. Mevlana hazretleri, "Bozuk olunca ne ar tanır ne haya" buyuruyor.
Türkiye geçmiş aylarda bir kur saldırısına maruz kaldı. Eskiden belli muhalefet partisinin borazanlığını yapan bir gazete Türkiye ekonomisini hedef alıyor. Güya gazetecilik yapıyor aslında yaptığı tetikçiliktir. Türkiye ekonomisi üzerinde kara bulutlar toplamaya çalışanların daha önceki tahminleri ve gerçekleşenler ortada. 2017'de Türkiye'nin yüzde 3 - 3,5 büyüyeceklerini söylediler biz yüzde 7 büyüdük. 2018 büyümesi de inşallah yine tahminlerin üstünde olacak. Türkiye'yi batmış bir ülke gibi gösterme gayretinde olanlara bir kez daha derslerini vereceğiz.
