Piyasaların dikkatle takip ettiği toplantı başladı. ECB'nin faiz kararının açıklanmasının ardından Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi'nin basın toplantısı başladı.
Varlık alım programının iyi işlediğini aktaran Draghi, varlık alım programının en azından eylül 2016'ya kadar devam etmesinin beklendiğini söyledi.
"Enflasyonda herhangi bir yöne eğilim varsa dikkate alacağız" diyen Draghi, sözlerine şöyle devam etti:
"Para politikası önlemleri finansal koşullardaki geniş çaplı gevşemeye katkıda bulunuyor. Bütün para politikası önlemlerinin tam randımanlı uygulaması ile gerekli destek Euro Bölgesi'nde hissedilecek. Orta ve uzun vadeli enflasyon hedefinin çıpalanması önemli. Önlemler enflasyonun yüzde 2'ye yaklaşmasına destek olacak."
EURO 3 LİRAYI AŞTI!
Önümüzdeki dönemde beklentilerinin toparlanmanın geniş bir tabana yayılması olduğuna vurgu yapan Draghi "Yurtiçi talep para politikası önlemleriyle desteklenmeli. Euro Bölgesi'nde ekonomik toparlanmanın kapsamının genişleyeceğini tahmin ediyoruz" dedi.
Ekonomik risklerin aşağı yönlü ancak daha dengeli olduğunu aktaran Draghi, "Enflasyon gelecek aylarda düşük kalmaya devam edebilir. 2016 ve 2017'de toparlanabilir" diye konuştu.
Fiyat gelişmelerini yakından takip ettiklerini belirten Draghi, para politikası önlemlerini, jeopolitik gelişmeleri ve enerji fiyatlarını yakından izlediklerini söyledi.
Finans dışı kuruluşlara verilen kredilerde seviyelerin ılımlı toparlanma gösterdiğini kaydeden Draghi, şöyle konuştu:
ENFLASYON YIL SONUNA DOĞRU ARTACAK'
"Finans dışı kuruluşlara verilen krediler baskı altında olmaya devam ediyor. Hane halkı kredilerinde yıllık artış sürüyor. Kredilere yönelik dinamikler iyileşti. Para politikası önlemlerinden tam faydalanma sağlamak için diğer politik alanların da bu yapıya katılması lazım. Yatırımları artırmak, istihdamı yükseltmek için ürün ve iş piyasası reformlarının hayata geçirilmesi gerekiyor. İstihdama yönelik reformların hızlandırılması gerekiyor."
Basın açıklamasının ardından soruları yanıtlayan Draghi, Euro Bölgesi'nde genel borç oranının giderek düşüş göstereceğini ifade etti. Draghi, enflasyonun yıl sonuna doğru artacağını söyledi.
'YUNANİSTAN'IN KALMASINI İSTİYORUZ ANCAK...'
Yunanistan'ın durumuna ilişkin soru üzerine; Yunanistan ile müzakerelerin devam etmesi nedeniyle yorumda bulunmasının doğru olmayacağını aktaran Draghi, şunları kaydetti:
"Hem Yunan hükümeti hem ilgili kuruluşlar tekliflerini sundu ve bunları karşılaştırıyorlar. Yunanistan'ın Euro dahilinde kalmasını istiyoruz ancak güçlü bir anlaşma yapılmalı. Yunanistan ile anlaşma mali sektördeki istikrarsızlığın kaynağına hitap etmeli. Yunanistan anlaşması sürdürülebilir olmalı. Şu anki Yunanistan'ın büyüme perspektiflerinin düşürülmesi göz önünde bulundurulmalı. Yunanistan ile anlaşmaya varılması konusunda gelen bir istek var.
'TEMERRÜDE DÜŞERSE KURALLARIMIZI UYGULARIZ'
Yunanistan müzakereleri konusunda tam zamanlı bir rapor veremeyiz. Yunanistan'ın çıkış stratejisini görüşmekten uzağız. Yunanistan'ın borcu konusunda gelecek toplantıyı beklemeliyiz."
Draghi ayrıca, Yunanistan temerrüde düşerse kuralları uygulayacaklarını kaydetti.
Toparlanmanın planlarına paralel gittiğini değinen Draghi "Euro Bölgesi'nde yurtiçi talep güçlü seyrediyor. Biraz ivme kaybı oldu. İvme kaybı Euro Bölgesi dışındaki ekonomilerin güçsüzleşmesinden kaynaklandı" dedi.
'VARLIK BALONU RİSKİ ÖNGÖRMÜYORUZ'
Gerekli olursa tahvil alımlarının miktarını yeniden gözden geçirebileceklerini ifade eden Draghi, "Şu ana kadar tahvil alım miktarını yeniden gözden geçirmek için bir sebep olmadı. İstikrar riskinde aciliyet öngörmüyoruz. Herhangi bir varlık balonu oluşma riski öngörmüyoruz" diye konuştu.
'ARTAN VOLATİLİTE DÖNEMİNE ALIŞMALIYIZ'
Tüm anket göstergelerinin ve verilerin yurt içi talebin güçlü seyrettiğine dikkat çeken Draghi, şunları söyledi:
"Artan volatilite dönemlerine alışmalıyız. Düşük faiz oranları piyasalardaki oynaklığı artırıyor. Piyasa volatilitesine tepki olarak para politikası duruşunun değiştirme planımız yok. Durağan bir para politikası sürdürme konusunda hemfikiriz. Makro istikrara karşı riskler makro ihtiyaçlarla karşılanmalı.
