Gaziantep ile özdeşleşen ancak tescili konusunda Yunanistan ile tartışmaların yaşandığı "Antep baklavası"nın Avrupa Birliği’nde tescil edilmesi için önemli bir adım geride bırakıldı. Yunanistan ile Türkiye arasında bazı ürünlerin tescili ve sahiplenmesi konusunda tartışmalar yaşanmış, bu ürünlerin başında da baklava gelmişti.
Antep baklavasının AB’de tesciline ilişkin Gaziantep Sanayi Odası’nın 2009’da Avrupa Komisyonu’na üçüncü ülke sıfatıyla yaptığı başvuruya olumlu cevap geldi. Başvuruya istinaden Komisyon tarafından yapılan incelemeler 4 yıl devam etti ve sonuçta Komisyon’un görüşü olumlu oldu. "Antep baklavasına" ilişkin resmi başvuru belgesi, AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandı.
AB’nin ilgili tüzüğüne göre başvurunun AB Resmi Gazetesi’nde
yayımlanmasının ardından 3 ay içinde üçüncü ülkelerin resmi otoriteleri ya da üçüncü ülkelerde yerleşik bulunan gerçek ya da tüzel kişiler itirazda bulunabiliyor. Herhangi bir itiraz durumunda Komisyon tarafları istişarelerde bulunmak üzere davet ediyor ve tescil süresi uzayabiliyor.
Komisyon tarafından incelemesi bitirilen Türkiye’nin resmi başvurusuna herhangi bir itiraz gelmemesi durumunda Antep baklavası resmen AB tarafından tescil edilmiş olacak.
'LEZZETİNDEN FEYZ ALSINLAR'
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Gaziantep Sanayi Odası’nın başvurusundan sonra süreci yakından takip ettik. Önemli bir zenginliğimizi daha AB’de tescil ettirebilmek için çok önemli bir eşik aşıldı" dedi.
Gaziantep’in sanayisiyle ticaretiyle kültürüyle tarihiyle sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de kalkınmasına öncülük eden bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, "Terör olmadığında, terör barınmadığında bir şehrin ne kadar kalkınabileceğinin en bariz şahidi ve örneği Gaziantep’tir" dedi.
Antep baklavasının sadece Gaziantep’in değil Türkiye’nin bir zenginliği olduğunu hatırlatan Bağış, şunları kaydetti:
"İnşallah 3 ay içerisinde başka ülkelerden herhangi bir itiraz olmadığı takdirde Antep baklavamız resmen tescillenmiş olacak ve baklava, Avrupa sofralarında ’Antep baklavası’ olarak yerini almaya devam edecek. Antep baklavası sadece Gaziantep’in değil, sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da bir zenginliği haline gelecek. Bugün zaten Antep baklavası Brüksel de dahil olmak üzere Avrupa’nın önemli merkezlerinde bizzat Gaziantepli yatırımcılarımız tarafından Avrupa halklarının sofrasına sunulmuş durumda. O yatırımların açılışını bizzat yaptığımda veya ziyaret ettiğimde Avrupalıların Antep baklavasına gösterdikleri ilgiye de şahit oldum, oluyorum.
Ben Avrupa’nın krizlerle boğuşmaktan tadının kalmadığı bir dönemde onlara Gaziantep’in fıstıklı baklavasını zaten her zaman öneriyorum. Türkiye üye olduğunda AB pastasının dilimlerinin küçüleceğini zannedenlere de Antep baklavasının dilimlerinden, o dilimlerin lezzetinden feyz almalarını tavsiye ediyoruz. Mısır unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz. O yüzden Türkiye’nin üyeliğini türlü oyunlarla engelleyebileceğini zannedenler beyhude bir çaba içindedir. Türkiye AB’ye yük olmaya değil, AB’den yük almaya geliyor. Biz pastayı da büyüteceğiz, baklavayı da Avrupa’nın mutfağına armağan edeceğiz."
