Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Japonya'daki G-20 Zirvesi'nde ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı kritik görüşmeye saatler kala, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde görülen 'casusluk davası'nda dikkat çeken bir karara imza atıldı.
ABD'nin İstanbul Başkonsolosluk görevlisi Mete Cantürk ve ailesinin yargılandığı davada, Mete Cantürk’ün hakkındaki ev hapsi kararının kaldırılmasına karar verildi. ABD’nin yeni İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell'ın da izlediği duruşmanın ardından konuşan ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier “Ev hapsinin kaldırılması kararını tanıyoruz ve doğru bulduğumuzu söylemek istiyoruz." dedi.
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Mete Cantürk, eşi Sevim ve kızı Kevser İrem Can Cantürk'ün yargılandığı FETÖ davası başladı.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuksuz olarak yargılanan ve ev hapsinde olan sanık Mete Cantürk savunma yaptı. Hakkında FETÖ davası açılan diğer konsolosluk çalışanı Metin Topuz'u kendisiyle ilgili iddiaları yalanlayan sanık Cantürk, eşiyle 1988 yılında evlendiğini ve o dönem ABD Başkonsolosluğunun gazetelere verdiği iş ilanını görerek başvuru yaptığını iddia etti.
Daha önce yurtdışında çalıştığını söyleyen sanık Cantürk bu nedenle İngilizce bildiğini be işe alındığını ifade etti.
İŞTE SAVUNMASI…
Sanık Cantürk savunmasında özetle şunları söyledi:
“Bir yıl resepsiyon görevlisi olarak çalıştım. Daha sonra gece tercümanlığı görevine geçtim. Bu görevin ardından Bölgesel Güvenlik Biriminde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladım. Görevim makam koruma, mekan koruma ve güvenlik soruşturmalarından oluşuyor.”
“GÖREVİM NEDENİYLE RESMİ KURUMLARLA GÖRÜŞÜYORDUM”
“Görevlerim kapsamında resmi kurumlarla görüşmelerim oluyor. ABD yetkilileri isterse, İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileriyle görüşüyordum. Güvenlik sağlamayla ilgili planlar yapardım. Görevim gereği terör tehdidinde farkındalık yaratmak amacıyla güvenlik görevlilerine sunumlar yaptım.”
“GİTTİĞİM YERLERE KONSOLOSLUK GÖREVLENDİRMESİYLE GİTTİM”
“İddianamede FETÖ'ye yakın kişilerle aynı otelde kaldığım yazılmış ve toplantıya katıldığım söylenmiş. Ben gittiğim yerlere konsolosluk görevlendirmesiyle giderim. Konakladığım yerde kalan kişileri bilmem mümkün değil.”
“METİN TOPUZ'LA KAVGALIYIZ”
“İddianamede Metin Topuz'un aleyhime konuştuğu yazıyor. Kendisiyle yollar önce kavga etmiştik. Bu yüzden böyle dediğini düşünüyorum. Metin Topuz'la hiçbir zaman aynı yerde çalışmadım. Benim hangi gazeteyi okuduğumu, hangi dine mensup olduğumu bilemez.”
“BANK ASYA HESABIMI 2005 YILINDA AÇTIM”
Sanık Sevim Cantürk, FETÖ'nün finans kuruluşu Bank Asya'daki hesabını 2005 yılında açıldığını ifade ederek, “Hesap hareketlerine bakıldığında normal bankacılık işlemleri yaptığım görülüyor. Evime çok yakın diye oraya hesap açtım. Emekli maaşımı da oradan alıyordum. Bir de ailemden gelen mirası yatırdım oraya, çocuklarıma pay etmek için” dedi.
“EŞİMLE İLGİLİ SUÇLAMA OLMASA BEN DE BURADA OLMAZDIM”
Hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyleyen sanık Sevim Cantürk, şunları söyledi: “İddianamede Murat Hökelek ile konuştuğum yazılmış. Kendisi kardeşimdir. Telefonla konuşmam gayet normaldir. Kendisi hakkında FETÖ soruşturması açılmış ancak soruşturma sonlandırılmıştır. Yaptığım evlilik benim ağır ceza mahkemesinde olmama neden oldu. Eşimle ilgili böyle bir suçlama olmasa bende burada olmazdım.”
“4 SAATLİK YOLA NEDEN KONAKLAMA YAPTINIZ”
Duruşma savcısı, sanık Sevim Cantürk'e “Ankara'dan Merzifon'a giderken, otelde bir gece konaklamışsınız. 4 saatlik bir yol için neden konaklama ihtiyacı duydunuz?” diye sordu.
Sanık Sevim Cantürk, bu soruya “Kızımla birlikte gidiyorduk. Biraz dinlenip, vakit geçirmek istedik” dedi.
AYNI OTELDE FETÖ YÖNETİCİLERİ DE AYNI OTELDE
Savcı bu cevap üzerine, “Aynı tarihte FETÖ yöneticilerinin orada toplantısı varmış, bilginiz yok muydu?” dedi. Bunun üzerine sanık Cantürk, “Kaldığım otelde kalan her insan hakkında bilgi sahibi olamam” dedi.
“TELEFONDA GÖRÜŞTÜĞÜM KİŞİYİ HATIRLAMAYABİLİRİM”
Sanık Kevser İrem Cantürk ise savunmasında TUS'a hazırlık süreci dışında hiçbir dershaneye gitmediğini söyleyerek, “Okurken ailemin yanında kaldım. Bu yüzden hiçbir yurtta kalmadım. Telefonla görüştüğüm iddia edilen Murat Hökelek dayımdır ve meslektaşımdır. Hakkında açılan soruşturma sonlandırılmıştır. Doktor olduğum için birçok kişiye numaramı verebiliyorum. Bu yüzden her telefonla görüştüğüm kişiyi hatırlamayabilirim” dedi.
EV HAPSİ KALDIRILDI
Duruşma sonunda kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Mete Cantürk hakkındaki ev hapsi kararının kaldırılmasına hükmetti. Mahkeme adli kontrolün haftada bir gün en yakın polis merkezine imza atma şeklinde uygulanmasına ve hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının devamına karar verdi.
“ADİL ÇÖZÜM KONUSUNDAKİ ARZUMUZ DEVAM EDİYOR”
Duruşma çıkışında ABD'nin yeni İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ve ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier duruşma sonrası açıklama yaptı. Jeffrey Hovenier, “Ev hapsinin kaldırılması kararını tanıyoruz ve doğru bulduğumuzu söylemek istiyoruz. Bütün devam eden yargı süreçleriyle ilgili olarak çabuk, şeffaf ve adil çözüm konusundaki arzumuzu tekrar dile getirmek isterim” dedi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca ‘anayasayı ihlal’,’casusluk’ ve ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ suçlarından tutuklanan ABD Konsolosluğu görevlisi Metin Topuz’un beyanları doğrultusunda ifadeye çağrılan ancak gelmeyen ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Nazmi Mete Cantürk’ün 31 Ocak 2018’de savcılığa gelerek teslim olduğu ortaya çıkmıştı. Cantürk hakkında ev hapsi uygulanmasına hükmedilmişti. Cantürk’ün eşi S.C. ve kızı K.İ.C. de 8 Ekim 2017’de gözaltına alınmış ve nöbetçi hakimlikçe ‘yurt dışına çıkış yasağı’ ve ‘haftada bir gün en yakın güvenlik birimine imza verme zorunluluğundan oluşan adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmıştı.
